30/11/2016 | Yazar: Deniz A

Adana Aladağ’da kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 10 öğrenci, 1 küçük çocuk ile 1 eğitmen yaşamını yitirdi, 24 öğrenci yaralandı.

Eğitim Sen: ‘Kamusal, parasız ve nitelikli barınma hakkı’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Adana Aladağ’da kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 10 öğrenci, 1 küçük çocuk ile 1 eğitmen yaşamını yitirdi, 24 öğrenci yaralandı.

Dün akşam, Adana Aladağ ilçesinde, “Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Orta Öğretim Kız Öğrenci Yurdu”nda yangın çıktı.

İtfaiye yangını yaklaşık 3 saat sonra kontrol altına alabildi. Binanın ikinci ve üçüncü katlarında kalan ve yangın merdivenin kilitli olmasından dolayı dışarı çıkamadığı belirtilen 11 öğrenci ile bakıcı olduğu belirtilen 1 kadının cesedine ulaşıldı.

18 bin nüfuslu ilçeye takviye Çevik Kuvvet ekipleri sevk edildi. Jandarma bölgeye kimseyi yaklaştırmazken RTÜK de “yayın yasağı” getirdi.

Olay yerinde kızının akıbetinden haber alamayan bir öğrenci velisi, "Burası Süleymancıların yurdu. Yurdu yıktılar, çocuklarımızı buraya yerleştirdiler" dedi.

Eğitim Sen: “Kamusal, parasız ve nitelikli barınma hakkı”

Eğitim Sen, Adana’nın Aladağ ilçesinde kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 12 kişinin hayatını kaybetmesi, 22 öğrencinin de yaralanması üzerine yaptığı açıklamada “yayın yasağı getirilmiş olması utanç vericidir” dedi.

Yurt yangınının ardından Aladağ’a hareket eden Eğitim Sen Adana Şube yöneticileri polis tarafından önce engellendiği, sonrasında zor kullanılarak gözaltına alındıklarını duyurdu.

Eğitim Sen’in açıklaması şöyle:

““Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu” adı altında faaliyet yürüten özel yurdun bir dini cemaate ait olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Öğrenci velileri, eğitimde 4+4+4 düzenlemesi sonrasında kapanan köy okullarında okuyan öğrencilerin okumak için Aladağ’a geldiğini belirtmektedir. Aladağ’da bulunan Sinanpaşa Yatılı Bölge Ortaokulu’nun yurdunun yıkılarak daha büyüğünün yapılacağı iddia edilmiş, yurdun yıkılmasının ardından öğrencilerin ilçedeki mülki amirlerin ve belediyenin yönlendirmesiyle bu yurda yerleştirildiği iddia edilmiştir.

“MEB Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’ne göre ortaöğrenim ve yükseköğretim kurumlarında öğrenim görmekte olan öğrenciler için, başka bir ifade ile sadece lise ve üniversite öğrencileri için özel yurt açılabilir. Aladağ “Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Orta Öğretim Kız Öğrenci Yurdu”nda çıkan yangında ölen çocukların 11-14 yaşları arasında ortaokul (ilköğretim ikinci kademe) öğrencileri olduğu açıktır. Temel eğitim çağındaki çocuklar için sadece devlet tarafından yurt ya da pansiyon kurulabilmesine rağmen, ortaokul öğrencilerinin bu yurda yerleştirilmesinin önünü açan herkes bu kitlesel cinayetten öncelikli olarak sorumludur.

“Öğrencilerin eğitim ve barınma hakkı ile ilgili olarak yapması gerekenleri yapmayanlar, barınma sorunu yaşayan öğrencileri çeşitli dini vakıf ve cemaatlerin inisiyatifine mahkûm etmiş, gerekli denetimleri yapmayarak böylesine acı bir facianın yaşanmasına neden olmuşlardır. Okulları kapandığı için ilçeye gelmek zorunda kalan ve devlete ait yurt olmadığı için dini cemaatlerin yurtlarına yerleşmek zorunda bırakılan öğrencilerin hayatını kaybetmesine neden olanlar ve yurt yangınında ihmali bulunanlar en kısa sürede ortaya çıkarılmalı ve hesap vermelidir.

“Türkiye’de kimi vakıf ve cemaatlere ait çok sayıda yurt bulunmaktadır. Bunların büyük bölümünün yasal olmadığı ya da yasal boşluklardan yararlanarak faaliyet yürüttüğü bilinmektedir. Dolayısıyla, daha önce benzer örneklerde de görüldüğü gibi mülki amirlerin ve ilgili kamu görevlilerinin bilgisi dahilinde faaliyet yürütülmesi ve gerekli denetimlerin yapılmaması bu tür acı olayların yaşanmasına neden olmakta, yaşanan sorumsuzlukların bedelini çocuk yaşta yaşamını yitiren öğrencilerimiz ödemektedir.

“Bu üzücü olay ile bir kez daha görülmüştür ki, hükümetin yurt açığını gidermek, kamusal, parasız ve nitelikli barınma hakkı için politikalar üretmek yerine, cemaat ve özel yurtları teşvik etmesi yaşananların ardındaki siyasi tercihi ve dolayısıyla siyasilerin sorumluluğunu ortaya koymaktadır.

“Eğitim Sen olarak, böylesine acı bir olayla yaşamını yitiren öğrencilerin ailelerine bir kez daha başsağlığı diliyoruz. Bugüne kadar kamusal, parasız ve nitelikli yurtlar açmak yerine çocukları cemaat yurtlarına mahkûm edenlerin ve yurtlarda gerekli denetimleri yapmayarak suç işleyenlerin, bu vahşette ihmali bulunan herkesin hesap vermesini istiyoruz.”

Fotoğraflar: DHA

 


Etiketler: insan hakları, barınma
nefret