11/08/2006 | Yazar: Kaos GL

‘Başarıyı yakalamam çok uzun zaman aldı. Ün öyle bir gelip sonra merhametsizce gidiyor ki bir anda karakterinizi allak bullak ediyor. Sanki gerçekten nerede olduğunuzu bilmiyorsunuz. 72 yaşına geldiğinizde de itibarınız kalmamış bir halde kafanızda perukla yeniden sınava giriyorsunuz. Bu çok trajik bir olay.’ O, Hollywood’un ahlakçı sisteminde eşcinsel kimliğiyle var olmayı başardı: Rupert Everett.

En iyi arkadaş: Rupert Everett Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

“Başarıyı yakalamam çok uzun zaman aldı. Ün öyle bir gelip sonra merhametsizce gidiyor ki bir anda karakterinizi allak bullak ediyor. Sanki gerçekten nerede olduğunuzu bilmiyorsunuz. 72 yaşına geldiğinizde de itibarınız kalmamış bir halde kafanızda perukla yeniden sınava giriyorsunuz. Bu çok trajik bir olay.” O, Hollywood'un ahlakçı sisteminde eşcinsel kimliğiyle var olmayı başardı: Rupert Everett.

Norfolk’da dünyaya geldi. 13 yaşındayken film yıldızı olmaya merak saldı, drama ve diksiyon eğitimi görmeye başladı. İzleyen yıllarda İskoçya’da Glasgow Halk Tiyatrosu’na katıldı, İngiltere'deki çeşitli yerel tiyatrolarda oynadı.



1982’de rol aldığı ''Another Country'' adlı oyun, yaşamında bir dönüm noktası oldu. İki yıl sonra aynı rolü televizyon için canlandıran Everett, İngiltere'nin yükselen yıldızlarından biri oldu. 1985 yılında ''Dance with a Stranger'' adlı TV filmi ve ardından Bob Dylan ile birlikte rol aldığı ''Hearts of Fire'' geldi.



1990’ın sonlarına doğru eşcinsel bir karakteri canlandırdığı ''My Best Friend's Wedding (En İyi Arkadaşım Evleniyor)'' ve daha sonra da ''Shakespeare In Love'' ve birlikte çocuk yapmaya karar veren eşcinsel bir erkekle bir kadının öyküsünü anlatan, en iyi arkadaşı Madonna'yla birlikte oynadığı ''The Next Best Thing (Tatlı Sürpriz)'' filmleriyle ününü pekiştirdi.



Üç de roman yazan Everett, hakkında eşcinsel olduğuna dair dedikoduların yayılması ve daha sonra kendisinin de bunu doğrulaması ile her ne kadar iki yıl kadar ortalıklarda görünmese de Hollywood'un gündeminden hiç düşmedi: “Başarıyı yakalamam çok uzun zaman aldı. Ün öyle bir gelip sonra merhametsizce gidiyor ki bir anda karakterinizi allak bullak ediyor. Sanki gerçekten nerede olduğunuzu bilmiyorsunuz. 72 yaşına geldiğinizde de itibarınız kalmamış bir halde kafanızda perukla yeniden sınava giriyorsunuz. Bu çok trajik bir olay.”


Etiketler: kültür sanat
İstihdam