21/02/2013 | Yazar: Ali Erol

Haksız tahrik indirimini istisnasız onaylamaktan vazgeçmeyen Yargıtay, bir gey katiline daha sahip çıktı.

Haksız tahrik indirimini istisnasız onaylamaktan vazgeçmeyen Yargıtay, bir gey katiline daha sahip çıktı.
 
Ağustos 2010 yılında İstanbul’da, Ahmet Ö.’yü bıçaklayarak öldüren Tolgahan Gürsoy’un cezasında “haksız tahrik” indirimi yapan yerel mahkemenin kararına yapılan itiraz Yargıtay tarafından reddedildi.
 
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, geçen yılın Aralık ayında verdiği kararla, yerel mahkemenin “cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim nedenlerini”ni oybirliği ile kabul etti. Böylece Tolgahan Gürsoy’un “kasten insan öldürmek” suçundan müebbet cezası, öldürdüğü kişi eşcinsel olduğu için “haksız tahrik” indirimi ile 12 yıla, bu ceza da “takdiri indirim” ile 10 yıla düşmüş oldu.
  
Ahmet Ö. cinayetinin nefret suçu olarak tanımlanması gerektiğini belirten Avukat Fırat Söyle kaosgl.org’a yaptığı açıklamada, sanığın mağduru 9 yerinden bıçakladığına dikkat çekti ve savcılığın “sıradan adli bir vaka” olarak değerlendirmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
 
Savcılığın iddianamesini karar olarak kabul eden İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ni eleştiren ve itiraz eden Av. Söyle, sanık Tolgahan Gürsoy’un Ahmet Ö. ile bir gey barda tanıştıklarının ve seks yapmak amacıyla Ahmet Ö.’nün evine gittiklerinin açık olduğunun altını çizdi.
 
Savcının ve Mahkemenin sanığın “haksız tahrik olduğu” sonucuna varmalarını eleştiren Av. Söyle itirazlarını şöyle sıraladı:
 
“Savcının cinayet için ileri sürdüğü ‘cinsel ilişki teklifi karşısında onurunu kurtarma’ gerekçesi doğru olamaz çünkü sanık Tolgahan Gürsoy, Ahmet Ö. ile bir gey barda tanışmış ve cinsel ilişki amacıyla Ahmet Ö.’nün evine gitmiştir. Ahmet Ö.’yü 9 yerinden bıçaklayarak öldürmesini gerektirecek bir durum yoktur.”
 
Barda tanışıp eve gelen bu kişilerin planlarında sadece seks yapmak varken homofobik nefretle Ahmet Ö.’nün öldürüldüğünü savunan Av. Fırat Söyle, sadece sanığın beyanına itibar edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
 
Mahkemenin “haksız tahrik” indiriminin ayrımcılık yaratan bir durum olduğunu belirten Av. Söyle, “İnsanların cinsel yönelimlerinin farklı olması öldürülmelerini, ayrımcılığa maruz kalmalarını gerektirmemektedir” dedi.
Yargıtay eşcinsel öldürenin halinden anlar!
 
Avukat Fırat Söyle, sanıkların ifadelerinin ve cinayete dair özelliklerin pek çok olayda benzerlik taşımasının altını çizdi ve ekledi: “Cinayetlerin ortak özellikleri bıçağın kullanılması,  onlarca bıçak darbesi, savunmaların aynı yönde olmasıdır. Mahkemeler hüküm verirken ağırlıklı olarak sanıkların beyanını göz önünde bulundurmakta ve kararlar sanıklar lehine olmaktadır.”
 
Yargıtay ise bu kararda olduğu gibi yerel mahkemelerin “haksız tahrik” indirimi kararlarına yapılan itirazları kabul etmiyor.
 
Yargıtay bunu hep yapıyor!
 
Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği, 2006 yılında evinde bıçaklanarak öldürülen gazeteci Baki Koşar anısına bu yıl 5. kez “Baki Koşar Nefret Suçları ile Mücadele Haftası”nı düzenliyor. Koşar eşcinsel olduğundan dolayı yerel mahkeme, katilini “haksız tahrik” indirimi ile ödüllendirdi. Müebbetten 15 yıla inen ceza, LGBT örgütlerinin büyük tepkisine rağmen Yargıtay tarafından onaylamıştı.

Etiketler: insan hakları, nefret suçları
nefret