05/06/2007 | Yazar: Umut Güner

Kaos GL’nin dernekleşme süreciyle ortaya çıkan “genel ahlak” tartışması geçtiğimiz günlerde Lambdasitanbul LGBTT Derneği’nin kapatılması talebi ile 5.

Kaos GL’nin dernekleşme süreciyle ortaya çıkan “genel ahlak” tartışması geçtiğimiz günlerde Lambdasitanbul LGBTT Derneği’nin kapatılması talebi ile 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmasıyla yeniden gündeme geldi. Peki, avukatlar eşcinsellerin dernek kurması konusunda ne düşünüyorlar? Eşcinsellerin dernek kurmak istemeleri gerçekten de “ahlaka aykırı” mıdır?

KAOS GL - 05/06/2007

Umut Güner

“Eşcinsellerin dernek kurması ahlaka aykırı mıdır” sorusu ilk kez 15 Temmuz 2005 tarihinde Kaos GL’nin Ankara Dernekler Masası’na yaptığı başvuru sonrasında sorulmaya başlandı.

Neyse ki, Ankara Savcılığı “Eşcinsel olmak ahlaksız olmak anlamına gelmez” diyerek Kaos GL Derneği’nin kapatılma talebini geri çevirdi. Sonrasında Ankara, İstanbul ve Bursalı eşcinsel bireyler kendi illerindeki dernekler masasına tüzüklerini teslim ederek dernekleşme sürecini başlattılar.

Tam da ‘her şey yoluna girdi’ diye düşünmeye başlamıştık ki Ankara, Bursa ve İstanbul’daki Dernekler Masası, başvuruda bulunan eşcinsel derneklerinin kapatılmalarına yönelik savcılıklara dilekçeler verdiler. İllerdeki savcılıklar derneklerin kapatılması talebini geri çevirmesine rağmen Ankara ve İstanbul’daki Dernekler Masası yılmadı ve bu kararı itiraz ederek bir üst mahkemeye başvurdular.

Geçtiğimiz günlerde Lambdasitanbul LGBTT Derneği’nin kapatılması talebi ile 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmasına karar verildi.

Peki avukatlar eşcinsellerin dernek kurması konusunda ne düşünüyorlar? Eşcinsellerin dernek kurmak istemeleri gerçekten de “ahlaka aykırı” mıdır?

Sorunun cevabını hukuk değil homofobi veriyor

Yasemin Öz (Kaos GL Hukuk Sekreteri)

Eşcinsellerin dernek kurup kuramayacağına dair yasada açık bir düzenleme yok. Hukukun genel prensipleri gereği bir konu yasada açıkça kısıtlanmamışsa o konuda serbest hareket edebilmeniz gerekir. Kaldı ki Türk hukuk mevzuatında eşcinsellik yasak veya suç kapsamında düzenlenmediği gibi, eşcinsellik hiçbir şekilde ahlaksızlık olarak tanımlanmamıştır. Buna rağmen pratikte eşcinselliğe yönelik çalışma yapmak isteyen dernekler Medeni Kanun'daki "ahlaka aykırı dernek kurulamaz" düzenlemesi gerekçe gösterilerek engellenmeye çalışılıyor. Bu engellemelerin yasal dayanağı yoktur, kanunun açıkça sınırlandırmadığı her alanda örgütlenme özgürlüğü esastır. Bu örgütlenme özgürlüğü gerek anayasa gerekse uluslararası bağlayıcı mevzuat ile koruma altına alınmıştır. Kaldı ki Türkiye'nin çeşitli illerinde resmi olarak kurulmuş ve faaliyetini resmi olarak sürdüren eşcinsel dernekleri mevcut iken Türkiye'nin başka bir ilindeki derneğin yasal engellemeyle karşılaşması anayasada düzenlenen eşitlik ilkesine de aykırıdır. Bu anlamda eşcinsellerin dernek kurması tartışmasız bir şekilde yasaya uygundur. Yasayı uygulamakla yükümlü olanların bunun dışında işlem gerçekleştirmeleri hukuka aykırıdır. Buna rağmen ve bu durum biline biline tersi bir uygulamayla karşılaşabiliyoruz. Sorunun cevabını hukuk değil homofobi veriyor bu durumda. Yani, bu durum bu ülkede homofobinin hukuktan üstün olduğunu sanan yasa uygulayıcıların olması anlamına geliyor. Hukukun bunu himaye etmesi mümkün değildir.

Neyin ahlaka aykırı olduğunu belirtmiyorlar

Hakan Yıldırım (Kaos GL Avukatı)

Valilik, neyin ahlaka aykırı olduğu konusunda kesin bir şey belirtmiyor. Gey ve lezbiyen kelimelerine takmış olabilirler. Dolayısıyla, savcılığın davaname çalışması olmadan, kamunun nasıl yaklaştığı konusunda sadece spekülasyon yapmış oluruz. Fakat bu istem uluslararası sözleşmelerde tanımlanan hak ve özgürlüklerin ihlali anlamına geliyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesinde yer alan örgütlenme özgürlüğünün ihlalidir. Aynı zamanda, ayrımcılıktır da. Çünkü kimlikle ilgili bir örgütlenmenin önüne geçilmeye çalışılıyor. Zira, varoluşunuz üzerinden bir tanımlama ahlaka, hukuka aykırı olamaz. Zaten tüzükteki ifadeler gayet resmidir. Ahlak olarak adlandırdığımız, toplumun genel geçer değerlerine dair, bunları ihlal eden bir ibare yoktur.

Anayasanın 10. maddesinin ihlali anlamına gelir

Avukat Deren

Anayasa md 331-2-3 diyor ki: MADDE 33. – (Değişik: 23.7.1995-4121/2 md.; 3.10.2001-4709/12 md.) Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir. Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz.

Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.

Öncelikle herkes dernek kurabildiğine ve eşcinsellerde birer gerçek kişi olduğuna göre eşcinsellerin dernek kurmasının önünde bir engel yoktur. Konuyu derneğin amacı yönünden, yani eşcinsellerin kendilerini ifade etme amacını incelersek ben şöyle düşünüyorum.

Eşcinseller birer gerçek kişi olduklarına göre ve her gerçek kişinin ve bu gerçek kişilerin oluşturdukları kanuna aykırı olmayan toplulukların demokrasilerde ‘biz varız’ deme hakkı olduğuna göre bence eşcinsellerin kendilerini ifade amacıyla dernek kurma özgürlükleri vardır. Tabi ki bu özgürlük millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle sınırlanabilir. Burada bence sınırlayıcı hükümlerin dar yorumlanması lazım. Bu nedenle "genel ahlak" terimi bireylerin kendilerini ifade etmelerinin önüne geçecek şekilde yorumlanmamalıdır. Zaten medeni kanunda da bu yönde hüküm bulunmamaktadır, eklenirse de bence birçok anayasal hükmü ve insan hakları ile ilgili uluslar arası birçok metni ihlal eder ve anayasa mahkemesi tarafından iptal edilir. Ancak amaç eşcinsellerin topluma kendilerini ifade etmelerini aşarda eşcinselliği teşvik gibi bi hale dönüşürse o zaman ahlaka aykırı bir amaç halini almış olur ve mahkeme tarafından kapatılmalıdır. Bence sorun cinsel özgürlüklerle ve anayasanın eşitlik ilkesiyle de yakından ilgilidir. İnsanlar cinsel açıdan özgürdür ve istedikleriyle cinsel ilişkiye girebilirler. Cinsel tercihleri nedeniyle toplumdan dışlanmalarını önlemek amacıyla kurulacak bir derneğe kanunun izin vermemesi, anayasa md 10un (kanun önünde eşitlik ilkesinin) ihlali anlamına gelir.

Hukuk Başkadır Ahlak Başka

Hülya Gülbahar

Bu konuda bir dernek kurma girişimi, genel ahlak ve Türk Aile yapısı gerekçelerle red mi edildi? Sonuna kadar uğraşmak gerek bence. Tamamen keyfi bir kısıtlama olur bu.
Ahlak başkadır, Hukuk baska... Eğer o (genel ahlak) vs. denen kriter bu ülkede hala ve hala bir (hukuk normu) olarak uygulanacaksa buna karsı tüm hukuki yolları kullanmalıyız. En azından Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı. Dernek kurma (md. 33) dahil, daha bir sürü anayasa maddesine açıkça aykırı bir girişim olur bu. İki açıdan da, tarihe gömülmesi gereken bir yanlış:

1. kişi olarak: cinsel tercihi nedeniyle kimsenin dernek kurma hakkı elinden alınamaz.

2. amaç olarak: Anayasa dernekler için siyaset amacı güdemez, siyasi faaliyette bulunamaz diyor. Bunun dışında örn. eşcinsellerin hakları için dernek kurulamaz demiyor.
TCK'deki genel ahlakla ilgili hükümler bir dolu yasa, yönetmelik için bir an önce kurutulması gereken bir kaynak oluşturuyor. Ve ne yazık ki, su anda gündemde olan TCK’de de bu madde aynen korunmuş halkın haya ve edep duyguları vs... diye başlayıp gidiyor. Bu maddenin TCK’den çıkarılması için ciddi bir uğraş bekliyor bizleri...

Eşcinseller dernek kuramaz diye bir kanun maddesi yok

Avukat Duyurucu

Eşcinsellerin dernek kurması ahlaka aykırı mıdır? Burada sorgulamamız gereken ve ne anlam yükleyeceğimiz konusunda bir olmamız gereken kavramlardan ilki “ahlak”
Ahlak, zamana ve mekana göre değişen bir kavram. Zamana ve mekana bağlı olarak farklı anlam yüklenen bir kavram. Bu nedenle göreceli. Eşcinsellerin dernek kurması, Türkiye’nin İstanbul şehrinde, Beyoğlu’nda Sıraselviler’de farklı Hakkari’nin çarşısında farklı ahlak ile değerlendirilir.

İkinci tespit: Dernek kurma hakkı sadece Anayasaya göre bazı koşulların olması durumunda kanunla sınırlanabilir. Nedir bu koşullar? “Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir”
Bu sayılanların dışında madde var mı? Yok.

Mesele eşcinselliğin “genel ahlak ve genel sağlık” kavramı içinde değerlendirilip değerlendirilmeyeceği. Eşcinsellik genel ahlaksızlık mı? Eşcinsellik genel sağlığı tehdit mi ediyor? Bu konuda eğer dernek kurmak için başvuruda bulunan insanların (Bunlar eşcinsel de olabilir olmayabilir de) talepleri engellenirse sorun mahkemelerde çözümlenecektir. Mahkemelerin yorumu ve verecekleri karar soruna cevap olacaktır.
Eğer Mahkemelerin kararı talep eden(ler)tarafından beğenilmezse kamuoyu oluşturup, verilmeyen hakkın alınması gerekir. Gerekiyorsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne giderek dernek kurma hakkını almak gerekir. Çünkü: Her hak kolayca verilmez. Zorla alınır.

Benim kişisel kanaatim, her insan dernek kurabilir ve de kurmalıdır. Erkeklik, dişilik, eşcinsellik vs gibi kavramlar ve tercihler insana hak veren ya da yasaklayan kavramlar değildir. İnsanı tanımlayan kavramlardır. İnsan, kendisini tanımlayan kavramlardan bağımsız olarak sadece insan olması nedeniyle doğal bazı haklara sahiptir. Bu haklardan biri de dernek kurma hakkıdır.

Dernek kurmaları genel ahlaka aykırı olamaz

Mehmet Saim Dikici

Eşcinsellerin varlığı, bir ülkede yaşıyor olması nasıl ki genel ahlaka aykırı değil ise, onların kendilerini geliştirmeleri, ortak amaçlarını gerçekleştirmeleri amaçlı dernek kurmaları da genel ahlaka aykırı olamaz.

Böyle bir dernek kurulduktan sonra, toplumu eşcinselliğe telkin etmek veya değişik yöntemlerle buna zorlamak yahut alenen hayasızca hareketler kapsamına girecek davranışlar sergilemek gibi eylemlerde bulunursa bu durumda (belki) genel ahlak anlayışı devreye girebilir.

Bu ancak üçüncü, beşinci sınıf devletlerde olabilir

Avukat Cinmen

Her şeyden önce, dernek kurmak izne tabi değildir. Derneği kurarsınız, bildirimde bulunursunuz. Bakanlık sadece bilgi sahibi olur. Valiliğin yaptığı prosedüre uygun. Ama valiliğin eşcinselliği, yani insanların tamamen iç alemine ilişkin bir şeyi ahlaka aykırı görmesi, insanlığa, dünyaya nasıl baktığını, hukukun bağlamının dışında bir bakışı olduğunu gösteriyor. Bu, mülki idare amirliklerinin çağın fevkalade gerisinde kaldığını gösteren bir şeydir. Kabul edilebilir gibi değil; üçüncü, beşinci sınıf devletlerde karşılaşabiliriz ancak."

Türk hukukunda ayrımcılık suç olarak nitelendi

Şanal Sarıhan

Derneklerle ilgili yasalarda "genel ahlaka ve adaba aykırı olamaz" ifadesi yer alıyor. Ne yazık ki mülki idare amirlerinin bu konuda bir takdir hakları var. Burada hukuki bir açık var aslında. İdare hukukunda 'takdir hakkı kamu yararına kullanılmalıdır' diye bir ilke var. Fakat takdir hakkının yerinde kullanılıp kullanılmadığını idari yargı kontrol eder. Türk hukuk sisteminde, "tanımı oldukça yetersiz olmasına karşın" ayrımcılık suç olarak niteleniyor.

* Turkhukuksitesi.com ve Bianet.org sitelerinden derlenmiştir.


Etiketler: yaşam
İstihdam