Eşcinselliğin Yüzyıllık Sinema Serüveni

Steven Paul Davies’in Sinemada Görünür Olmak: Eşcinsel Sineması Tarihi isimli kitabı Simon Callow’un önsözü ile Türkçe’de yayınlandı.

 

Kitap sessiz sinema günlerinden Yapım Yönetmeliği günlerine; İtalyan yeni gerçekçi sinemadan bağımsız sinemanın yükselişine; yasaklı, sansürlü, imalarla örülü filmlerden alabildiğine özgün ve fantastik filmlere; Stonewall Ayaklanması sonrası dönemden, AIDS sinemasına; Kıta Avrupası’ndan Britanya ve Birleşik Devletler’e; Avustralya’dan Filipinler’e; Meksika’dan Türkiye’ye dünyanın bütün coğrafyalarından yükselen bağımsız ve anaakım eşcinsel sinema temsillerini detaylı ve mümkün olabildiğince tarafsız bir dille kayda alan bir rehber kitabı.

 

Simon Callow’un demesiyle, ‘kitapta değinilen filmlerin çoğu doğal olarak iki kamptan biri ya da diğerine girer: özel olarak eşcinsel duyarlılıkta olanlar ve eşcinselleri genel insani hâllerin bir kesimi olarak betimlemeye çalışanlar. Özel olarak eşcinsel duyarlılıkta olanlar hiçbir şekilde ayrımcı bir eşcinsel konumun avukatlığına soyunmazken, yalnızca eşcinsellerin gözüyle dünyanın daha farklı görüldüğü yönündeki bakış açısında ısrar eder. Diğer tür filmler ise eşcinselleri bütünüyle dünyaya dâhil etme arayışındadır.’

 

Gey ve lezbiyen bireylerin gülünesi ‘kırıtıklar’, korkulması gereken kötüler olarak ya da acınması gereken işkence görmüş, intihara meyilli bireyler olarak temsil edildiği rezil ve uzun bir sinema geleneğinden ilk ‘gey kovboy filmi’ Midnight Cowboy’a [Geceyarısı Kovboyu] ; kasıtlı bir kötü tat pratiği olan Pink Flamingos’tan destansı bir tutkunun fantezi dünyası içinde erkek bedeninin tereddütsüz bir biçimde kutsandığı Pink Narcissus’a; günümüz gey porno endüstrisi içinde geçen karşılıksız bir aşk hikâyesinin konu edildiği Fluffer’dan muazzam bir anaakım başarısı, çığır açan büyük bir başyapıt olan (Jay Leno’nun demesiyle ‘değneğini kovboylara sürten bir western filmi’) Brokeback Mountain’a [Brokeback Dağı] ; lezbiyen bir İsveç kraliçesinin iç çelişkileri etrafında gelişen Queen Christina’dan Michael Cunningham’ın aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan ve farklı dönemlerde yaşamış üç kadının hayatları arasındaki benzerliklerin izini süren The Hours’a [Saatler] değin bütün temel gey ve lezbiyen temalı filmlerin detaylı bir incelemesini sunan kitap yanı sıra her dönemin genel bir değerlendirmesini, unutulmaz diyalogları ve film endüstrisindeki kilit senarist, yönetmen ve oyuncuların biyografilerini içeriyor.

 

Özetle, ‘Steven Paul Davies’in kitabı, şu ana değin kazanılmış parmak ısırtan, etkili, zekice (ve kimi zaman da büyük bir keyifle ahmakça) başarıları gözler önüne seriyor.’

 

‘Keyifli okumalar, mutlu keşifler!’ (Ali Toprak)