07/03/2008 | Yazar: Ozan Gezmiş

8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla Eskişehir Demokratik Kadın Platformu (DKP) üyesi 200’e yakın kadın Yediler Parkı’ndan Hamamyolu boyunca yürüyerek Adalar Migros önünde bir basın

Eskişehir’de 8 Mart Coşkusu Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı 8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla Eskişehir Demokratik Kadın Platformu (DKP) üyesi 200’e yakın kadın Yediler Parkı’ndan Hamamyolu boyunca yürüyerek Adalar Migros önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Eskişehir’den Ozan Gezmiş’in haberi.

Yediler Parkı’nda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle toplanan DKP’li kadınlar burada açtıkları ‘Yaşasın 8 Mart, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz’ pankartı ve ‘Şiddete Son, İtaat Etmiyoruz’, ‘Başörtümden, eteğimden elini çek!’, ‘Kadın kadına aşk fantezi değildir!’ dövizleriyle yürüyüşe geçti. Kadınlar, yürüyüş boyunca ‘Gelsin baba, gelsin koca, gelsin polis, gelsin cop inadına isyan inadına isyan inadına özgürlük’, ‘Kimsenin namusu olmayacağız’, ‘Şiddetin kölesi olmayacağız’, ‘Geceleri de sokakları da istiyoruz’ sloganları attı.

Bu sene 8 Mart’ta ilk defa atılan bazı sloganlar ise şöyleydi;

‘Leyla Aslı’yı, Fatma Ayşe’yi birbirlerini sevebilmeli’, ‘Okulda işte mecliste eşcinseller her yerde, kabul et ya da etme eşcinseller her yerde’, ‘Teşhirci değil, travestiyiz’, ‘Susma haykır lezbiyenler vardır!’

Adalar Migros önünde yapılan basın açıklamasını okuyan Berfin Günaylı ve Duygu Koçak, ‘Dünyada, Türkiye’de ve Eskişehir yerelinde bu sene de kadına yönelik şiddet artarak devam ediyor, haklarımızı haykırmak, kadınlar olarak bize yapılanları unutturmamak için sokaklardayız.’ dedi.

Günaylı yaptığı açıklamaya şöyle devam etti;

‘Biz kadınlar halen sevdiğimiz için, itiraz ettiğimiz, kamusal alanda kendimiz olmak istediğimiz ve yalnızca kadın olduğumuz için şiddetin her türüne maruz kalıyoruz. TCK’da yapılan düzenlemelerin yetersizliği yüzünden, şiddete uğradığımızda ‘suçlu’ konumuna düşürülüyor, aşağılanıyoruz. Şiddete maruz kaldığımız yer ailelerimiz ise, ‘uzlaşma’ maddesi gereği evlerimize geri dönmek zorunda bırakılıyoruz. Namus cinayetlerinin yasadaki kapsamı hala değiştirilmedi ve ceza indirimi uygulanmaya devam ediliyor. Şiddete uğradığımızda sığınabileceğimiz yerler olarak bize sığınma evlerini gösterdiler. Toplam sayısı 17 olan sığınma evlerinin ne sayısı, ne de koşulları bize yetmedi.’

Koçak’ın devam ettiği açıklamada ‘Eşcinsel, biseksüel kadınlar, evde, okulda, işyerinde ve sokakta sözlü ve fiziksel tacizlerden, tehdit, şantaj ve dayağa kadar her türlü baskı ve zorlamayla karşılaşmaktadır. Mesleğimizi icra ederken terfi ettirilmemeden işten çıkarılmaya kadar varan ayrımcı tutumlarla; zorla evlendirilmeden cinsel taciz, tecavüze kadar varan ciddi insan hakkı ihlalleriyle her gün yüz yüze gelmekteyiz. Travesti ve transeksüel kadınlar, eğitim ve çalışma hakları ellerinden alınarak, tek seçenek olarak dayatılan zorunlu seks işçiliğine yöneltilmekte ve evlerinde, sokaklarda, bulunduğumuz her mekânda fiziksel şiddete maruz kalmakta, nefret cinayetleriyle ölüme mahkûm edilmektedir. Tüm bunlarla mücadele her daim devam etmektedir. Bunun yanın da her kesim, kurum ve kuruluş da yapması gerekenler konusunda sorumluluklarını yerine getirmelidir.’ denildi.



Koçak’ın DKP’nin taleplerini okumasının ardından basın açıklaması sona erdi. DKP taleplerini şöyle sıraladı;

* Namus kavramının bedenimize hapsedilmesini, cinselliğimizin denetlenmesini reddediyoruz! Yasaların buna uygun olarak yeniden düzenlenmesini, namus cinayetleriyle kadın katliamlarının son bulmasını istiyoruz.

* 8 Mart’ın tüm kadınlara resmi ve ücretli tatil günü ilan edilmesini istiyoruz.

* Kadınlara doğum öncesi ve sonrasında ücretli izin verilmesini istiyoruz.

* Kadınlara her alanda pozitif ayrımcılık ilkelerinin uygulanmasını istiyoruz. Yaklaşan seçimlerde de kadın kotalarının hayata geçirilmesini istiyoruz.

* Yükselen şovenizm dalgasına karşı halkların kardeşliğinin sağlanmasını istiyoruz.

* Militarizm ve savaşın erkek egemenliği pekiştirdiği bilinci ile biz kadınlar barışı istiyoruz!

* Açlığa, yoksulluğa karşı insanca yaşamak istiyoruz.

* Eşit işe eşit ücret istiyoruz.

* Ücretsiz kreş ve bakımevleri açılmasını istiyoruz.

* Söz, eylem ve örgütlenme özgürlüğü istiyoruz.

* Mevcut sığınma evlerinin sayısının arttırılması ve koşullarının düzeltilmesini istiyoruz.

* Erkek egemenliğine, kapitalizme, kadına yönelik şiddete karşı emeğimize, bedenimize ve kimliğimize sahip çıkıyoruz!

* Sivil anayasanın eşitliği düzenleyen maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığı eklenmelidir.

* TCK’nın ayrımcılık yasağını düzenleyen maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ibareleri eklenmelidir. Nefret suçları tanınmalı ve LGBTT(Lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüel) bireylere yönelik işlenen suçlar cezalandırılmalıdır.

* LGBTT bireyleri suçları olmadığı halde suçlu konumuna getirerek homofobik ve ayrımcı uygulamalara yol açan ‘genel ahlak’, ‘müstehcenlik’, ‘teşhircilik’, ‘doğal olmayan cinsel ilişki’ gibi kavramlar net bir şekilde açıklanmalı ve LGBTT var oluşların cezalandırılmasına son verilmelidir.

* LGBTT bireylerin düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüklerini kısıtlamaya yönelik yapılan düzenlemelere son verilmelidir. LGBTT bireylerin insan hakları alanında örgütlenmeleri desteklenmelidir.



Açıklamanın hemen ardından bir süre türküler eşliğinde halaylar çekilerek eylem sona erdi.

DKP üyesi Yeşim Ergün: ‘8 Mart kadınların mücadele ve dayanışma günü, emeğimize, kimliğimize sahip çıktığımız bir gündür. Militarizme, heteroseksizme, savaşa karşı barışı ve eşit yaşama özlemimizi haykırdığımız gün olan 8 Mart’ta burada olmaktan dolayı mutluluk duyuyorum.’

DKP üyesi Merve Yıldırım: ‘Kadın dayanışması için çok önemli bir gün 8 Mart. Geçen seneki gibi çok coşkulu bir eylem oldu. Biz kadınlar olarak patriarkaya karşı hep beraber bir güç oluşturabiliriz.’ (BS)

Fotoğraflar: Cihan Yıldız

Etiketler: insan hakları
İstihdam