05/01/2015 | Yazar: Hande Çayır

Sevinç Gürmen’le, direk dansı yolculuğum sırasında tanışmıştık. O bu işin ustası.

Evimin direği Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Direk dansı ya da pole dansla, kanlı canlı olarak ilk, Londra’da, 2012 yılında tanışmıştım. Yeni tanıştığımız arkadaş grubumuzla* sohbet halindeyken geçen o “striptiz” kelimesi bir anda vuu diye bir rüzgâr yaratarak saçlarımı savurmam ve bakışlarımı hedefe kilitlememle son buluşmuştu. Demiştim, “bayılırım, ben de yapacağım striptiz, haydi gidelim.” 
 
Gittiğimiz yer benim striptiz oyunlarım (!) için hayli gelişmişti. Neyse sonra, orada çalışan şahane bir hatun, beni kucak dansı odasına sokmayı başarmıştı. Onu izlemek inanılmazdı. Gece boyunca direğin üzerinde yapılan onca olağanüstü şovu da... 
 
Sonra İstanbul’da da başladı direkle dans... En azından, kurs olarak bir şeyler olmakta şu an... Gece hayatı kısmını bilmiyorum. En son Cahide’de folklor gösterisi izlemiştim sanki... Öyle diyim yani. 
 
Sevinç Gürmen’le, direk dansı yolculuğum sırasında tanışmıştık. O bu işin ustası. Sorularımı cevapladığı için huzurunuzda teşekkür ederim. Ha bir de, iyi ki varsın Sevinç Gürmen... Dileğim “en az üç...” oranı ile kendini amip gibi çoğaltman canikom...
 
1- Pole dans nedir? Nasıl yapılır?

Pole dans, en özet hâli ile bir direk etrafında ve üzerinde yapılan danstır. Performansçının tarzına göre akrobasi, contemporary, hip hop veya exotic ile birleştirilerek kimlik kazanır.

2- Nasıl başladınız?
 
Önceden sirk performansları ile ilgileniyor, statik trapez aleti üzerinde çalışıyordum. Tekniğimi geliştirmek için Avusturalya’ya gittiğim sene kondisyon ve beden kontrolümü arttırmak için yine bir sirk performansı olan "Chinese pole"a başladım. Chinese pole, ’pole dance’ın sirkteki erkek kardeşi gibi biraz. Daha ilk denememde dikey bir direk üzerinde akrobasi yapma ve dans etme fikrine âşık oldum. Buna benzer ne yapabilirim başka, diye araştırırken Pole dansı keşfettim. Zaten Avustralya pole sporlarının en yaygın olduğu ülkelerden biri olduğundan kendimi geliştirecek bir stüdyo bulmak çok kolay oldu. Bir daha da pole üzerinden inmedim, trapezi falan unuttum gitti.
Fotoğraf: Burak Birerdinç

3- Geçenlerde katıldığınız yarışmadan ve aldığınız dereceden bahsedebilir misiniz?
 
Katıldığım yarışmanın ismi Pole Fusion** idi, Belçika’da gerçekleşti. Yarışmanın genel konsepti pole ile herhangi bir performans sanatını entegre edip bir hikâye anlatmak üzerine kuruluydu. Yarışmada birincilik ödülünün yanında organizatör özel ödülüne layık görüldüm. Hayatımda katıldığım ilk yarışma olduğundan dolayı bu başarı benim için alışılmadık ve beklenmedik oldu aslında. 2015 yılında yarışmanın organizatörü ile bir pole gösterisi yaratacağız beraber, çok heyecanlıyım! Özellikle bunun gibi yaratıcılığın ön planda olduğu bir yarışmaya katılmak ve diğer katılımcılarla zaman geçirmek çok keyifliydi. Sanıldığı gibi sahne arkasında soğuk rüzgârlar falan da esmiyor, herkes çok pozitif ve destekleyici birbirine karşı, pole dansın sanırım en sevdiğim yönü bu.
 
4- Türkiye’de pole dans algısı nasıl?
 
Türkiye’de pole dans algısı bütün dünyada olduğu gibi çok önyargılı. Yarışmada birinci olduğumun haberi gazetede çıkınca altına yazılan yorumlardan birisi "Biz ancak böyle yarışmalarda birinci oluruz zaten" idi mesela. Pardon? Nasıl yarışmalarda? Haberin içeriğinde yarışmanın adı var, youtube’da performansımın videosu var, açıp izledikten sonra böyle bir yorumda bulunulsa, algı farklılığı diyeceğim. Fakat hiçbir araştırmaya gidilmeden, dünyanın en iyi pole dansçılarının insanüstü performanslarını izlemeden Hollywood filmlerinin dayattığı "ahlâksız" direk dansı fikrine tutunmak daha cazip geliyor. Negatif tarafından bakıp bilmediğimiz şeyi küçümsemek yerine öğrenmek için çaba göstersek ne güzel olur halbuki... Gelecekte belki bir gün o da olur.

5- Öğrencilerinizden bahsetmek ister misiniz?
 
Öğrencilerimin hastasıyım! En çok onlardan ilham alıyorum! Deneyimsiz bedenlerden, eski sporculardan ev kadınlarına kadar çok geniş bir yelpazemiz var bizim stüdyomuzda. Hepsinin gelişimini izlemek, kendi hareket tarzlarını bulmalarına yardımcı olmak beni çok mutlu ediyor. Senede mutlaka iki kere düzenlediğimiz ve heteroseksüel erkeklerin alınmadığı geleneksel öğrenci gösterilerimizde ilk defa benim öğrencilerimin yetiştirdiği öğrencileri izledim. Ağlamamak için kendimi çok zor tuttum! Torununun büyümesini izlemek gibi bir histi benim için. Ortağım Zeynep’le hayal ederek başlayan hikâyenin buralara kadar gelmiş olması bizi çok mutlu ediyor. En eski öğrencilerimiz zaten stüdyomuzun*** kemik kadrosunu oluşturuyor şu anda, aynı zamanda en yakın arkadaşlarımız...
 
Fotoğraf: Selen Gürmen
 
6- Bu bir tür fitness mı? Striptiz mi? Hepsi mi? Hiçbiri mi?
 
Pole dance siz hayattan ne istiyorsanız "o"dur. Kimsenin de buna karışmaya veya değiştirmeye hakkı yoktur. Sonuçta ortada bir direk var ve onu nasıl kullanacağınız sadece sizi ve direği ilgilendirir. Benim için pole dance hayatımdaki en büyük motivasyon kaynağı, her şeyi unutup sadece kendimle ve o anda olabildiğim nokta. Spor yapmak istiyorsam ona göre antreman yapıyorum, dans etmek istiyorsam sadece müziği açıp doğaçlama dans ediyorum, kendimi daha feminen hissetmeye ihtiyacım varsa topuklularımı ve cicili kıyafetlerimi giyip seksi hareketler yapıyorum. Her zaman canımın istediğini ve ihtiyaç duyduğumu yaptığım için de modum hep çok yüksek, hep çok mutluyum. Kimse yapmaktan çok keyif aldığı bir şey için isimlerin ve sıfatların kendisini kısıtlamasına izin vermemeli bence.

7- İlgi duyanlara tavsiyeniz var mı?
 
Özellikle akrobatik olan pole dans en düzgün öğretildiği ve uygulandığı hâlinde bile belli bir seviyeden sonra yüksek risk taşıyan bir aktivite oldugu için, konu hakkında yeteri kadar eğitimli ve bilgili bir eğitmenden öğrenmekte her zaman yarar var. Gidilen yerlerde eğitmenin tecrübesini ve yeterliliğini sorgulamaktan çekinmemek lazım. Sonuç olarak bu sporu herkes yapabilir, fakat bazı bedenlere daha özenli yaklaşmak lazım. Fıtık, skolyoz, arthritis gibi rahatsızlıkları olan öğrencilere gerekli hassasiyeti gösterebilecek bilgide ve deneyimde eğitmenlerle çalışılması gerek. Herkes aynı hızda ilerlemek zorunda değil, önemli olan keyif alarak sağlıklı bir şekilde ilerlemek!
_________________________________________________________
 
Ay ne de kibar ifade etmişim, anladın sen onu...
** Sevinç Gürmen’in ödül aldığı performansı: http://youtu.be/VgOIFeGzmgM

Etiketler: yaşam
İstihdam