13/03/2019 | Yazar: Kaos GL

Feminist ve queer teoriyi akademik bir yayında buluşturacak olan “Feminist Tahayyül”ün ilk sayısı Geç Osmanlı ve Türkiye modernleşmesinde toplumsal cinsiyet üzerine olacak.

“Feminist Tahayyül” geliyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Feminist ve queer teoriyi akademik bir yayında buluşturacak olan “Feminist Tahayyül”ün ilk sayısı Geç Osmanlı ve Türkiye modernleşmesinde toplumsal cinsiyet üzerine olacak.

Feminist ve queer teori yeni bir yayınla buluşuyor: “Feminist Tahayyül: Akademik Araştırmalar Dergisi”.

Yılın Mayıs ve Kasım aylarında temalı online bir sayı ve Şubat ayında da kongre özel sayısı çıkaracak olan hakemli, akademik ve interdisipliner bir dergi Feminist Tahayyül yayımladığı çağrıda, postyapısalcı, kesişimselci, posthümanist ve postkolonyal katkıları, feminist ve queer aktivizmin sunduğu değişen toplumsal cinsiyet tanımlarını, farklı sınıf, etnisite ve yaş gruplarına dair çalışmaları yayımlamayı istediğini duyurdu.

Feminist Tahayyül çağrıda yayım amacını şöyle özetliyor: “Feminizm, eşitsiz güç ilişkileriyle mücadele etmekle neredeyse eş anlamlı olan bir hareket iken, bu hareketin köklerinin eşitsiz güç ilişkilerini yeniden üretmekte olduğuna ilişkin eleştirilerden bahsediyoruz. Bu eleştirileri feminist ve queer çalışmalar içinden yapmanın bize feminist düşünce açısından yeni bir alan, yeni bir 'tahayyül kazandıracağını düşünüyoruz.”

Derginin ilk sayısına katkıda bulunmak için Geç Osmanlı ve Türkiye modernleşmesinde toplumsal cinsiyet ilişkilerine odaklanan teorik ve ampirik makale, araştırma notu, öykü, film kritiği/fotoğraf eleştirilerinizi 30 Haziran Pazar’a dek info@feministtahayyul.com adresine yollamanız gerekiyor.

“Yeni bir alan, yeni bir tahayyül”

Feminist Tahayyül’ün çağrı metninin tamamı şöyle:

“Feminist Tahayyül Dergisi olabildiği kadar ‘eşit’, ‘özgür’ ve ,’mücadeleci’ bir dost sohbetinde doğdu. Tıpkı sohbetlerimiz gibi derginin öncelikli amacı da çok sevdiğimiz bu kavramların hızla birer boş gösterene dönüşmesine engel olmaya çalışmak. Bunun için konuşmak ile birlikte en çok sevdiğimiz şeyleri yapmaya; okumayı ve yazmaya davet etmeyi, gündelik hayatı ve güç ilişkilerini eleştirel bir perspektifle sorgulamayı istiyoruz. Feminist çalışmalara yer veren hakemli ve interdisipliner bir dergi olan Feminist Tahayyül'de, toplumsal cinsiyetin çeşitli formlarına ve ilişkilerine eleştirel bakışlara yer açmayı amaçlıyoruz. Yılda iki kez çıkacak olan ve sayılarının temasına uygun olarak teorik ve ampirik eleştirel çalışmalara yer verecek olan derginin ilk sayısını 'Geç Osmanlı ve Türkiye'de Modernleşme'ye dair tartışmalara ayırmak istedik

“Bu isteğimizin çıkış noktası, şimdiye dek yürütülen birçok feminist tartışmanın 'feminizmin kendi 

modernleşmeci köklerinden kalan sorunlu mirasla' baş etmekte zorlanarak, özellikle farklılıklar ve temsil gibi konularda 'çözümsüz' çelişkiler barındırdığına dair argümanlarin yaygınlık kazanmaya başlaması. Feminizm, eşitsiz güç ilişkileriyle mücadele etmekle neredeyse eş anlamlı olan bir hareket iken, bu hareketin köklerinin eşitsiz güç ilişkilerini yeniden üretmekte olduğuna ilişkin eleştirilerden bahsediyoruz. Bu eleştirileri feminist ve queer çalışmalar içinden yapmanın bize feminist düşünce açısından yeni bir alan, yeni bir ‘tahayyül’ kazandıracağını düşünüyoruz.

“Hali hazırda son kırk yılda yapılan feminist ve queer çalışmalar, Türkiye Modernleşmesi'nin nasıl anlaşıldığını, özellikle Geç Osmanlı ve Erken Cumhuriyet Dönemi'ne dair vurgularıyla, çokça değiştirdi. Bu çalışmalar, farklı kuramsal duruşlarına rağmen, toplumsal cinsiyetin modernleşmeyi anlayabilmek için temel analiz kategorilerinden birisi olduğunda ortaklaştılar. Feminist Tahayyül'ün ilk sayısının açmak istediği ise, toplumsal cinsiyetin modernleşmeyi anlarken hangi teorik çerçeveden bakıldığına bağlı olarak nasıl farklı modernleşme anlatıları yarattığı/ yaratabileceği. Türkiye modernleşmesinin farklı anlatılarına yalnızca modernleşmeyi 'daha az parçalı' kavramsallaştırabilmek adına değil, aynı zamanda feminist hareketin farklılaşan ve çeşitlenen teorik yönelimleri arasındaki ilişkileri görebilmek için de ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Özellikle son dönemde ivme kazanan postyapısalcı, kesişimselci, posthümanist ve postkolonyal literatürlerin bu konudaki katkılarının altının çizilmesini, feminist ve queer aktivizmin sunduğu değişen toplumsal cinsiyet tanımlarını, farklı sınıf, etnisite ve yaş gruplarına ‘ait olan’ ezberbozan çalışmaları sayıya yansıtmak istiyoruz. Modernleşmeye toplumsal cinsiyet lensiyle nasıl farklı baktığımız birbirimiz arasındaki farklılıkları hangi çatı altında birleştirebileceğimizi, birleştirmenin gerekli olup olmadığını ya da birleştirip birleştiremeyeceğimizi tartışmaya açmak için oldukça önemli.

“Geç Osmanlı ve Türkiye modernleşmesini toplumsal cinsiyet ilişkilerine odaklanarak anlamaya çalışan teorik ve ampirik tüm makale, araştırma notu, öykü, film kritiği/fotoğraf eleştirisi formatındaki yazılarınızı 30 Haziran 2019 tarihine dek info@feministtahayyul.com adresine bekliyoruz.

“Umut ve Heyecanla, Feminist Tahayyül Yayın Kurulu”


Etiketler: medya
nefret