22/09/2014 | Yazar: Yıldız Tar
Gani Met, yakında çıkacak Dönmelere Doyamadık kitabı için eğitim hayatını anlattı: Üniversite kötüydü. Ben askerlikte de aynı şeyi yaşadım. Çok belirginsin. Niye belirgin olmayayım bir yandan da. Benim gibi bir kimliği kavanoza filan sokamazsın. Patlar bir gün. Bir yerleri patlatır.
.JPG)
Gani Met, yakında çıkacak Dönmelere Doyamadık kitabı için eğitim hayatını anlattı: Üniversite kötüydü. Ben askerlikte de aynı şeyi yaşadım. Çok belirginsin. Niye belirgin olmayayım bir yandan da. Benim gibi bir kimliği kavanoza filan sokamazsın. Patlar bir gün. Bir yerleri patlatır.
Yeni eğitim-öğretim dönemi başladı. Bir yanda mini mini birler, öte yanda üniversiteli talebeler sınıfları ya doldurdu ya da dolduracak. Lubunyaları da okullu olma telaşı çoktan sardı. Yaz bitti, dertler başladı: Acaba yeni dönemde eğitim hayatında nasıl ayrımcılıklarla uğraşacak LGBTİ öğrenciler?
Şimdinin öğrencilerine bir hatırlatma olsun diye, Pembe Hayat’tan Gani Met ile öğrencilik hayatını konuştuk. Blogunda ve Kaos GL’de yazdığı yazılarla yaşadıklarını, trans deneyimlerini okurlarla paylaşan Gani Met, üniversitede yaşadıklarını anlattı.
“Herkes bir şekilde tanımladı beni”
“Üniversitede trans değildim herhalde. Bilmiyorum tam olarak neydim. Ya da şu anda neyim. Gerçi garip garip şeyler giyiyordum. Ama kendimi çok trans gibi nitelendirmezdim” diyen Gani, kendisi dışında herkesin kendi kimliğini bir şekilde tanımladığını ekliyor.
Öğrenci olmayı, “tek başına bir bayrak taşımak zor” ifadeleriyle tanımlayan Gani’nin okulda yaşadıkları şöyle:
“Madem bendensin neden sana da ibne demiyorlar?”
“Seni hiç kimse anlayamayacak. ‘Hiçbir erkek bulamamış kız’ sana evde kalmış fantezilerini anlatacak. Hayır, bunları çekemem. Ben sana cinsel hayatımı anlatıyor muyum? Nonoşluğun tuhaf bir garibanlığı vardır. Biri gelir sana, ‘Ben de sizdenim’ der. E madem bendensin niye bana ibne diyorlar da sana demiyorlar? Bir de eklerler, ‘Ama bunu kimseye söyleme!’ Git nerede ne yapıyorsan yap. Benle bunu paylaşma. Ben kendi mücadelemin derdine düşmüşüm. Homoluğumu, ibneliğimi, kadınlığımı, translığımı, lezbiyenliğimi nasıl anlatacağımın derdine düşmüşüm. Birisinin gizli, masum, içinde tutamadığı itirafını dinleyemem. Biz aynı şey değiliz senle. Ben bilinen homo, ibne, transken; senin fantezilerini dinleyemem.
“Beni kavanoza sokamazsın, patlar!”
“Gel birlikte mücadele verelim, kol kola. O zaman birbirimizin yaralarını anlatırız. Yoksa kimsenin bana masumane açılmasını istemiyorum. Üniversite hep böyleydi. Kötüydü. Ben askerlikte de aynı şeyi yaşadım. Çok belirginsin. Niye belirgin olmayayım bir yandan da. Benim gibi bir kimliği kavanoza filan sokamazsın. Patlar bir gün. Bir yerleri patlatır. Benim gibi bir kimliği bir yere sıkıştırıyorsan senin için sıkıntı.”
“Herkes bir yerimi kesmek istiyor”
Üniversitedeki son yılını, öğretmenlerin “ucuz, homo esprilerini” hatırlamak istemediğini vurgulayan Gani, “Bana herkes homo dedi. En bilinen, en ucuz ibne fıkralarını dinleyerek bugünlere geldim” diyor. “Hiç duymamışız gibi” bir trans fıkrasını da Gani anlatıyor:
“Nasreddin Hoca bir gün bir leylek görmüş. Hiçbir şeye benzetememiş. Önce ayaklarını kesmiş. Yine olmamış. Sonra kanatlarını kesmiş. Yine bir şeye benzetememiş. En son gagasını kesmiş ve demiş ki, ‘Hah şimdi oldun. Kuşa benzedin.’ Herkes bir yerimi kesmek istiyor işte beni kuşa benzetmek için.”
*Gani Met ile röportajın tamamını ve Pembe Hayat Trans Kadın Kampı’na beş ayrı şehirden katılan trans kadınlarla sosyal haklardan, çalışma hayatına; eğitimden sağlığa röportajları, trans kadınların kendi ağzından yaşam hikayelerini, taleplerini, sorunları, çözüm yollarını, devlet ile ilişkilerini 20 Kasım’da çıkması planlanan “Dönmelere Doyamadık” kitabından okuyabilirsiniz.
**Trans Kadın Kampı Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı’nın finansal olarak desteklediği ve Pembe Hayat ile Kaos GL derneklerinin birlikte yürüttüğü Ayrımcılığa Karşı Gökkuşağı Koalisyonu Projesi kapsamında gerçekleştirilmiştir.
Etiketler: insan hakları, eğitim
