24/09/2008 | Yazar: Ali Erol

ODTÜ’lü öğrenciler geçen dönemi ‘Toplumsal Cinsiyet ve Kadın çalışmaları Topluluğu’nu resmen kurma mücadelesiyle geçirdiler. Geçen dönemden ne kaldığını, bu yıla ne aktardıklarını ve önümüzdeki sürece nasıl baktıklarını ‘Topluluk’ üyesi Zeynep Sarıaslan ve Haktan Ural ile konuştuk.

Gökkuşağı bayrağı ODTÜ’de bu yıl da dalgalanacak! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı



ODTÜ’lü öğrenciler geçen dönemi “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın çalışmaları Topluluğu”nu resmen kurma mücadelesiyle geçirdiler. Geçen dönemden ne kaldığını, bu yıla ne aktardıklarını ve önümüzdeki sürece nasıl baktıklarını “Topluluk” üyesi Zeynep Sarıaslan ve Haktan Ural ile konuştuk.

Kampus’te yeni bir döneme başlıyorsunuz. ODTÜ’de havalar nasıl; gökkuşağı bayrağı ODTÜ’de bu yıl da dalgalanacak mı?

Haktan Ural (Sosyoloji, 24): ODTÜ bizi bekliyor bence.

Zeynep Sarıaslan (Sosyal Antropoloji, 24): Tabii ki dalgalanacak. ODTÜ Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Topluluğu Girişimi olarak, bu yıl da düzenli toplantılarda bir araya gelip orda burda kendimizi göstermeyi istiyoruz.

Geçen dönemden ne kaldı; aklınıza ilk ne geliyor?

Haktan: Geçtiğimiz dönem hemen hepimizin böyle bir mücadeleye kurucu unsur olarak ilk kez dâhil olduğu müthiş bir deneyim oldu. Heteroseksizme, patriyarkaya, kendimiz içerisinde dahi kurmaya çok yatkın olduğumuz her türlü ötekileştirmeye karşı toplumsal cinsiyet bağlamında bir örgütlenmeyi başlatmak, ODTÜ içerisinde oldukça da dikkat çekmek benim adıma müthiş bir gurur. Esmeray’ın gösterisinde, film gösterimlerimizde, devrim yürüyüşünde zaman zaman yalnız kaldığımız sloganlarımızda sadece kendimizi var etmedik, başka topluluklarla ve çevrelerle ilişkilenerek önümüzü epey açtık. Geçen dönemin bize kattığı en büyük şey önümüzü açan ilişkilerimizi başlatmak oldu bence.

Zeynep: Geçen dönem çok şey yaptık, ama aklıma ilk gelen Esmeray'ın mimarlık amfisindeki şahane performansıydı. Müthiş bir kalabalık vardı ve bittiğinde herkes ayakta alkışladı. Biz de bu alkışlardan hemen kendimize pay çıkardık, okulda yalnız olmadığımızı, aslında ne kadar kalabalık olduğumuzu hissettik.

Topluluk geçen dönem onca çabaya, mücadeleye rağmen formellik kazanamadı. Ne oldu geçen yıl; topluluğu resmen kurma sürecinde nerede kaldınız?

Haktan: Topluluğu resmi olarak kurma süreci biraz da bizim inisiyatifimiz dışında rektör atamalarının yapılacağı döneme denk geldi. Bu hem süreci zora soktu hem de bizi tamamen buna endeksledi ve başka alanlardaki iş yapabilirliğimizi geriletti. Ben önümüzdeki dönemde topluluğun kurumsallaşması için göstereceğimiz çabayı önemsizleştirmeden kendi merkezimizden bir nebze uzaklaştırmamız gerektiğine inanıyorum.

Zeynep: Topluluğumuzu kurmak istiyoruz, bu okulda görünür olmak istiyoruz, çünkü basitçe, bu okulda cinsiyetçilikle ve heteronormatif kodlarla sorunu olan lezbiyenler, geyler, biseksüeller, transeksüeller, kadınlar ve erkekler var. Varlığımızın resmi olarak tanınması için bu yıl da topluluk girişimi olarak kararlılıkla mücadelemize devam edeceğiz.

Yönetim en baştan “hayır” demese de her seferinde yeni şartlar ileri sürüp vakit kazandı ve nihayet dönem kapandı, diyebilir miyiz geçen dönem için? Peki bu yıl sizin taktikleriniz ne olacak?

Zeynep: Aslında gerçekten basit bir gerekçesi var bu topluluğun, bambaşka bir dertle ortaya çıktık. Yönetimin de takdir edeceği gibi, ODTÜ'nün de başka pek çok üniversite gibi toplumsal cinsiyet kavramını tartışmaya açan ve bu çerçevede etkinlikler düzenleyen bir topluluğa ihtiyacı var. Geçen yıldan farklı olarak sürece daha hâkimiz, diye düşünüyorum. Bu yıl derdimizi daha rahat anlatabileceğiz.

Bu arada ODTÜ’de yönetim değişti. Eski ve yeni yönetimi karşılaştırabilir misiniz?

Zeynep: Eski rektörün geçen yıl LGBT bireylere dair söylemi bizim için tam bir hayal kırıklığıydı. Yeni rektörümüzden umutluyum, kendi adıma.

Resmen kurulmasa da topluluğunuz geçen dönem fiilen çalışmalar yürüttü. Hangi çalışmalar ve etkinlikleri anmak ve paylaşmak istersiniz?

Haktan: Film gösterimleri de Sinema Topluluğu’nun desteğiyle gerçekleştirilmişti. Topluluğun her yıl gerçekleştirmek istediği bir etkinlik olarak ben devamlılığını çok önemsiyorum.

Zeynep: Geçen yıl, çok şey yaptık. Düzenli olarak bir araya geldik ki bence bu Legato'nun eksikliğinden sonra önemli bir şey ODTÜ için. Bunun dışında, Sosyoloji Topluluğu ile birlikte Esmeray'ı davet ettik, “Cadı Kazanı” çok güzel bir etkinlikti. Yine Sosyoloji Topluluğu ile birlikte, Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma'nın ODTÜ ayağını ikinci defa düzenliyor olmaktan mutluluk duyduk. Buluşmanın ardından, Kitap Topluluğu ve Sosyoloji Topluluğu ile birlikte Murathan Mungan'ı davet ettik, kalabalık bir söyleşi yaptık ve insanların gerçekten etkilenerek amfiden ayrıldığını hatırlıyorum.



Geçen dönemden sizi en çok heyecanlandıran ne oldu?

Zeynep: Murathan Mungan'la hep beraber kahve içip sohbet etmenin beni gerçekten heyecanlandırdığını söyleyebilirim.

Geçen dönemden sizi hayal kırıklığına uğratan ve umutsuzluğa sevk eden bir şey yaşadınız mı?

Haktan: Topluluğumuzu var eden en önemli şey bizim kampus içi ve dışındaki diğer bağlantılarımız ve bir miktar bunu genişletebilmeyi umuyoruz. Geçtiğimiz dönem, LGBT örgütlenmeleriyle kurduğumuz ilişki kadar feminist örgütlenmelerle ilişkilenemedik. Bu da doğrudan mücadele alanımızı bölen bir engel haline geldi. Ben tüm kimliklerin –ve tabii eşcinselliğin de- doğrudan bir mücadelenin mutlak ve evrensel öznesi olmasına şüpheyle bakıyorum. Dolayısıyla topluluğumuzun “eşcinselcilik” gibi bir duruşu olması beni rahatsız eder. Geçtiğimiz dönemin bizim hesabımıza yazılması gereken en büyük eksisi bu algıyı istemeden de olsa yaratmış olmamız.

Zeynep: Her seferinde dilekçe vermeyi ertelemek zorunda kalmak umutsuzluk olmasa da can sıkıntısı yaratan bir durumdu. İlgili müdürlükle ilişkilerimizin daha sorunsuz olmasını dilerdim.

Kendinize ve ODTÜ’lü LGBT öğrenciler haricinde kime güveniyorsunuz? Memurlara, hocalara, heteroseksüel öğrencilere kadar kimlerle iletişiminiz oldu? Neler kaldı geçen dönemden?

Haktan: Kampus içerisinde kurduğumuz güven ilişkisi Zeynep’in ifade ettiği ortaklıklara dayanıyor. Zaten özgür aşktan söz edeceksek, homoseksüel/biseksüel/heteroseksüel olma ayrımını bugünden aşmaya çalışmanın tam zamanı diye düşünüyorum. Belki bir adım daha ileri gidip, ana akım siyasi geleneğin mücadelenin öznesi olarak katamadığı “heteroseksüel” ve “erkek” arkadaşlarımızla da örgütlenmenin yollarını aramalıyız. Hocalarla ilişkilenişimiz de umut verici ve cesaretlendirici oldu. Ama bundan öte bir şey de olmadı. Zaten bu ilk elden beklediğimiz bir şeydi. Personelle ilişki kurabildiğimiziyse ne yazık ki hatırlamıyorum.

Zeynep: Heteroseksüel öğrenci derken:) Topluluğumuzun en sağlam tarafı, toplumsal cinsiyet dediğimiz belayı bölüp parçalamadan sorunsallaştırması, bence. "Erk"le sorunu olan tüm erkeklere ataerkillikten bunalmış tüm kadınlara güvendiğim kadar güveniyorum, çünkü bu iki kategorinin deneyimleri birbirini hepten dışlamıyor. Üstüne üstlük, heteroseksizm herkese musallat oluyor, onun için eşcinsellerin kurtuluşu heteroseksüelleri de özgürleştirecek. Güzel olan şu ki burada kimsenin toplumsal cinsiyet kimliği bir diğerininkine öncelenmiyor. Karma bir yapımız var ve daha da karışabilmeyi umuyoruz. Bu yüzden farklı mücadeleler içinden farklı insanlarla bir araya gelebilmeyi önemsiyoruz.

Jandarma ve resmi güçlerle bir karşılaşmanız oldu mu?

Zeynep: Hatırladığım kadarıyla, hayır.

Birbirinizi nasıl buldunuz? ODTÜ’lü LGBT öğrenciler sizi nasıl bulabilir?

Haktan: Kampus içerisinde örneğin mühendislik fakültesindeki arkadaşlarla nedense tam anlamıyla karşılaşamıyoruz. Topluluğumuzun karşılaşması muhtemel sorunlarından bir tanesi de bir arkadaş çevresinin örgütlenmesi haline dönüşmesi. Biz bunu aşmaya çok hevesliyiz. Hevesli olan başkaları da varsa, her pazartesi 17.30’da fizik kantinindeki buluşmamıza bekleriz.

Zeynep: Birbirimizi, orda burda bulduk ama 2007 Bahar Şenliği'nde açılan stant bir milat sayılabilir. Hemen her hafta toplanıyoruz, Fizik amfilerinin birinde. Bir blogumuz var: http://cakt.blogspot.com/]. Facebook'a üyeyseniz, bir grubumuz var, METU LGBT adında. Son olarak da bir mail grubumuz var: [http://groups.yahoo.com/group/tcvkc_odtu/ Bekleriz. (AE)


Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam