10/10/2009 | Yazar: Remzi Altunpolat

Eğitim-Sen, ders kitaplarında cinsiyetçiliğin önüne geçmek için ders kitabı inceleme komisyonlarında sendika ve STK temsilcilerinin bulunmasını önerdi. 

Eğitim-Sen, ders kitaplarında cinsiyetçiliğin önüne geçmek için ders kitabı inceleme komisyonlarında sendika ve STK temsilcilerinin bulunmasını önerdi. 

Eğitim-Sen Merkez Kadın Sekreterliği’ne bağlı Merkez Kadın Komisyonunca Elif Dumanlı koordinatörlüğünde gerçekleştirilen ‘Ders Kitaplarında Toplumsal Cinsiyet Ayrımcılığı Araştırması’nın sonuçları 8 Ekim 2009 tarihinde Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç Öztürk tarafından kamuoyu ile paylaşıldı.
 
Öztürk, araştırmanın ana hedefinin, çocukların toplumsallaşma süreçlerinin ilk yıllarında, Milli Eğitim Bakanlığı’nca onaylanmış Hayat Bilgisi ders kitaplarında yer alan görsellerdeki yetişkin ve çocuk karakterlerinin toplumsal cinsiyete ilişkin ne tür rol modelleri sunduğunu ortaya koymak olduğu vurguladı. Bu bağlamda araştırma kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurumu Başkanlığı’nca onaylanmış 2009 Hayat Bilgisi ders kitaplarındaki görsellerin incelenmiş olduğunu belirtti. Söz konusu kitaplarda, kadınlar ve erkeklerin toplumsal cinsiyete ilişkin kalıp yargılara uygun roller, mekânlar ve eylemler içinde yer aldığını dolayısıyla ders kitapları aracılığıyla geleneksel cinsiyetçi bakış açısının yeniden üretildiğinin altını çizdi.
 
Hayat Bilgisi ders kitaplarındaki görsellerin incelenmesi sonucu elde edilen sayısal veriler ise şöyle:
 
Yetişkin erkek sayısı, yetişkin kadın sayısından fazla,
 
Erkek çocuk sayısı, kız çocuk sayısından fazla,
 
Kız çocukları daha çok anneleri ve yetişkin kadınlarla birlikte okulda ya da evde görülürken, erkek çocukları daha çok babaları ve diğer yetişkin erkeklerle birlikte dışarıda görülmekte,
 
Yetişkin kadınların büyük çoğunluğu anne ve eş rolünde, meslek sahibi kadınlar ise annelik rolünün devamı sayılan öğretmenlik, hemşirelik, hasta bakıcılığı gibi mesleklerde görülmekte,
 
Yetişkin erkeklerin meslek yelpazesi kadınların iki katından fazla,
 
Meslek sahibi erkekler genellikle, yönetici ve denetleyici konumunda,
 
Erkek çocuklar bağımsız ve etkin, kız çocukları ise edilgen ve bağımlı olarak çizilmekte,
 
Okulda sınıf ve kulüp başkanları genellikle erkek çocuklar,
 
Okul kurallarına uymayanlara örnek olarak erkek çocuğu figürleri, kurallara uyanlara -özellikle görgü kurallarına- uyanlara örnek olarak kız çocuğu figürleri kullanılmakta,
 
Kız çocukları genelde kabarık etek ve elbiselerle, erkek çocukları ise gömlek ve pantolonlarla görülmekte,
 
Kız çocukları genellikle ip ve bebekle oynarken, erkek çocukları çoğunlukla topla oynamakta,
Hayallerim başlıklı bölümde, hayal kuran, geleceğe ait planları olan erkek çocuğu,
 
Dış mekânlarda yetişkin erkekler genelde bir meslek icra ederken görülürken yetişkin kadınlar meslek icra etmeksizin tasvir edilmekte,
 
Kamusal alanda bir meslek icra eden kadınlar, genellikle erkeklerin yardımcısı olarak görülmekte,
 
Ders kitaplarındaki ailelerin neredeyse tamamı kentli, orta ekonomik seviye sahip, mutlu çekirdek aile modelini yansıtmakta; kırsal kesimde yaşayan ya da çekirdek aile modeline uymayan ailelere, anne yahut babanın olmadığı aile figürlerine yer verilmemektedir.
 
Araştırma, ders kitapları hazırlanırken kadının anne ve eş rolünden çıkarılarak daha çok kamusal alanda resmedilmesi, kız çocuklarını cesaretlendiren örneklere yer verilmesi, erkeklerin ev işlerinde eşit derecede görev üstlenen figürler olarak ele alınması ve ders kitabı inceleme komisyonlarında mutlaka sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin bulunması önerileri ile son buluyor.
 
Ders kitaplarının dışında, Eğitim Fakültelerine zorunlu ‘Toplumsal Cinsiyet’ dersi konulması ve hizmet içi eğitimlerde öğretmenlerin toplumsal cinsiyet eğitiminden geçirilmesi öneriliyor. 


Etiketler: insan hakları, eğitim
nefret