25/06/2020 | Yazar: Aslı Alpar

Haziran ayının üçüncü haftasında basında LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı söylemi kaosGL.org okurları için derledik.

Haziran ayının üçüncü haftasından LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı haberler Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Haziran ayının üçüncü haftasında (15-21 Haziran) basında LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı söylemi kaosGL.org okurları için derledik. 7 günde gazetelerden LGBTİ+’lara yönelik 22 ayrımcı-nefret söylemine sahip haber çıktı! Bu sayı gazetelerin günde yaklaşık 3 nefret haberi yayımladığını gösteriyor.

İşte o haberler!

15 Haziran, Yeni Akit

Ali İhsan Karahasanoğlu, “Başka ne bekleyebilirsiniz ki, toplumu eşcinsel evliliğe hazırladıklarını iddia eden başkanın, basın yetkilisinden” diyor ve eşit evlilik hakkını yok sayıyor, LGBTİ+ haklarını desteklediğini söyleyen bir siyasetçiyi hedef gösteriyor.

15 Haziran, Yeni Akit

Gazeteden Muhammet Kutlu, Türk Hukuk Enstitüsü İstanbul İl Başkanı Avukat Fetih Ahmet Alparslan’ın nefret söylemine alan açıyor: “Ne olmuş yani o kapatılan hesapların ne suçu, ne gayri ahlaki durumu vardı? Milli hassasiyete sahip hesaplar kapatılıyorsa, adeta bir fabrika gibi piyasaya sürülmesi gibi, belli merkezlerden açılıp dağıtılan LGBT, terör destekçisi hesaplar neden kapanmaz?”

16 Haziran, Milat

Gazeteden Özlem Doğan, “LGBT VİRÜSÜ HER YERDE” başlıklı nefret yazısında “Küresel çetenin maşası sapkın oluşum LGBT, toplumların ahlakını bozmak için her platformda çocukları hedef alıyor” diyor.

16 Haziran, Günebakış

Trabzon’da çıkan gazete yazarı Ali Öztürk yer köşesinden nefret akan yazısında şöyle diyor: “HDPKK'lı başörtülü milletvekili Hûda Kaya sonunda LGBT'lileri savunmak zorunda kaldı!.. 'Her şeyin bir bedeli vardır' demişler. HDPKK'dan milletvekili olmanın da bedelleri var ve Hûda Hanım Allah'ın lanetlediklerini savunmak zorunda kaldı.”

16 Haziran, Aydınlık

Gazeteden Sevil Tapkan ve Nezahat Albayrak uyduruk araştırmaların verileri ile bilimsel olmayan bağlar kurarak “LGBTİ özgürlük mü, dayatma mı” sorusuna ‘yanıt’ arıyor, ayrımcı söylemi sürdürüyor.

17 Haziran, Sabah

Engin Ardıç kusuyor: “Konu. transseksüeller. Daha fiyakalı deyimiyle "transbireyler"... Hani Behiye Abla olarak tanınan Behiç Abi gibi...”

17 Haziran, Kocaeli

Raif Kandemir “Yolsuzluğu sanat edinen, eşcinsel, ahlaksız, pezevenk, puşt, kalleş, namussuz, hırsız, arsız, Vatan haini, satılmış...” diyor ve nefret söylemi üretiyor.

17 Haziran, Doğru Haber

Mehmet Zülküf Yel, “Dünyanın cinsel sapkınlara bakışı ve İstanbul Sözleşmesi” başlıklı yazısında LGBTİ+’lar için “sapkın” diyor ve nefret söylemi üretiyor.

17 Haziran, Yeni Asya

Yasemin Güleçyüz, Yeni Bolşeviklik: LGBT. Bu tabir Polonya Cumhurbaşkanına ait. Batı toplumlarındaki tabloyu özetlediği haber şöyle: Polonya Cumhurbaşkanı Andrej Duda LGBT (cinsel sapkınlıkların tümü için kullanılan genel bir kısaltma) hareketinin fikirlerinin ‘Komünizm ideolojisinden daha tehlikeli’ olduğunu söyledi” diyor ve nefret söylemi haftalık raporumuzda yerini alıyor.

18 Haziran, Konya Merhaba, BBN Haber, Anadolu’da bugün

Konya’da çıkan gazetelerin üçü de, Saadet Partisi Konya il Başkanı Hüseyin Saydam’ın ayrımcı söylemine alan açıyor: “Dikkat ediniz son 10 yıldır neyi konuşuyoruz? Güya kendilerinin muhafazakâr, mütedeyyin olduğunu iddia eden iktidar döneminde, maaşlı trolleri konuşuyoruz, zinayı konuşuyoruz, faizi konuşuyoruz, LGBT'yi konuşuyoruz, aile içi şiddeti konuşuyoruz, hukuksuzlukları, hak gasplarını konuşuyoruz. Ve bu konuştuğumuz kavramların zirve yaptığı dönemi yaşıyoruz. Hiçbir meselemiz düzeltilmiş değil. Halbuki biz millet olarak bu meseleleri çoktan aşmış, inancına, örf adetlerine uygun bir toplum haline gelmiş olmamız gerekirdi.”

18 Haziran, Aydınlık

Gazeteden Sevil Tapkan ve Nezahat Albayrak uyduruk araştırmaların verileri ile bilimsel olmayan bağlar kurarak “LGBTİ özgürlük mü, dayatma mı” sorusuna ‘yanıt’ aramaya devam ediyor. LGBTİ+’lara yönelik önyargıyı artırıyorlar.

18 Haziran, İnanış

Zonguldak’ta çıkan gazetede Adnan Küçükvar, “eşcinsellik konusunda LGBT haklarını koruyan İstanbul Sözleşmesi’ne” karşıyım diyor ve nefret söylemi üretiyor.

18 Haziran, BBN Haber

Konya’da çıkan gazetedeki imzasız yazı HIV ile yaşayanlara ve LGBTİ+’lara karşı olan nefretine “dini” alet ediyor: “İğrenç olan livata (homoseksüellik; bugün tedâvisi mümkün olmayan AİDS hastalığına sebeb olan cinsî sapıklık) yapıyorlardı.”

19 Haziran, Balıkesir Demokrat

Nevzat Özpelitoğlu Ayasofya gündeminden bile LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemi üretiyor: “Homolar, lezbiyenler, Ateistler, Dolarla maaş alan yazar-çizer takımından oluşan bir batıl zihniyet koalisyonu, gezici taifesi ve zulüm 1453 te başladı terbiyesizleri. İlle de cami olmasın, kilise veya müze olarak kalsın derdindeler.”

19 Haziran, Milli Gazete

Burhan Bozgeyik’in iddiaları ilginç, İstanbul Sözleşmesi’nden beri Türkiye’de LGBTİ+’ların eşit evlilik yapabildiğini ileri sürüyor ve bunun yasaklanmasını istiyor…

19 Haziran, Aydınlık

Gazeteden Sevil Tapkan ve Nezahat Albayrak “Cinsel tercih kişinin özelidir ve öyle de kalmalıdır, kimsenin gözünün içine cinsel tercihinizi sokarak bir kazanım elde edemezsiniz, tam tersine toplumu bir uçuruma sürüklersiniz” iddialarında bulunuyor.

19 Haziran, Yeni Akit

Gazete, Balıkesir Demokrat’ta yazan Nevzat Özpelitoğlu’nun nefret yazısına alan açıyor: “Homolar, lezbiyenler, Ateistler, Dolarla maaş alan yazar-çizer takımından oluşan bir batıl zihniyet koalisyonu, gezici taifesi ve zulüm 1453 te başladı terbiyesizleri. İlle de cami olmasın, kilise veya müze olarak kalsın derdindeler.”

19 Haziran, Yeni Akit

Ahmet Gülümseyen, “…spor mağazası Decathlon'un LGBT'ye destek haberleri, oldukça düşündürücü! Böyle bir sürecin düşündürücü olduğu kadar, dikkat-rahatsız edici bir başka tarafı, 'Bu markaların ülkemiz gibi, inanç ve manevi değerlerine sahip Müslüman toplumsal değerleri daha ne kadar tahribata uğratacak?' sorusunun cevabı kadar, bu markalara verdiğimiz her bir kuruşun bu şirketleri beslememizin vebalini taşıyor olmamız!..” dedi ve haftalık nefret söylemi raporumuza geçti.

21 Haziran, Doğru Haber

M. Ali Gönül yazısında “Rol model olarak dayatılan elit tabaka olan sanatçı güruhtan bir bayana henüz bir yaşlarındaki çocuğu için LGBT + olsaydı ne yapardın denildiğinde, örnek(!) anne profili çiziyor. Acaba soru 'çocuğuna Kur'an veya namaz öğretecek misin/on yaşında bunu tercih etse ne diyeceksin' olsaydı cevap nasıl olurdu diye düşünüverdim” sözleri ile önyargıyı artıran, LGBTİ+’lara karşı ayrımcı ifadelere yer verdi.

21 Haziran, Yeni Marmara

Bursa’da yayımlanan gazeteden Recep Acar, “Toplumsal cinsiyet ise karıkoca ilişkisinin dışında olan homoseksüel ilişkileri içerir. Kişinin toplumda sonradan kazandığı bir cinsiyet anlayışıdır. Kısaca tarifi gerekirse, toplumsal cinsiyet, karı koca ilişkisi dışında, kadınlık ve erkekliğin sosyal olarak inşa edildiği fikrine dayanmaktadır” tanımı ve yazısının devamındaki ayrımcı ifadeler ile haftalık nefret söylemi raporumuza geçti.

 

 

 

 


Etiketler: medya
nefret