24/07/2018 | Yazar: Yıldız Tar

İstanbul’da yaşayan eşcinsel erkek Cem, randevu sırasında doktorun kendisine, “Pasif misin? Oğlum mu diyeyim, kızım mı bilemedim” dediğini söyledi.

“Hekimler ayrımcılık içermeyen ifadeler kullanmalı, yargılayıcı olmamalı” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İstanbul’da yaşayan eşcinsel erkek Cem, randevu sırasında doktorun kendisine, “Pasif misin? Oğlum mu diyeyim, kızım mı bilemedim” dediğini söyledi. TTB’nin ‘Hekimler İçin LGBTİ Sağlığı’ broşürü hekimlerin yargılayıcı olmaması gerektiğini, cinsel öykü alırken ‘nötr’ sorular sorması gerektiğini belirtiyor.

İstanbul’da yaşayan eşcinsel erkek Cem, hastanede bir hekim ayrımcı tutumuyla karşılaştığını söyledi.

“Oğlum mu diyeyim, kızım mı bilemedim”

İstanbul Maltepe Devlet Hastanesi Üroloji Polikliniği'nde görev yapan Dr. N.Ö.’nün 23 Temmuz’daki randevusunda kendisine yaklaşımının homofobik olduğunu belirten Cem, yaşadıklarını KaosGL.org’a şöyle aktardı:

“Senede bir yaptırdığım testlerim için üroloji polikliniğine gittim. Merhaba, deyip koltuğa oturdum. Anlatmaya başladım. Senede bir cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı test yaptırdığımı söylerken, ‘Ne diyorsun, yüksek sesle söyle, yanma var mı’ dedi. Böyle bir şikayetim olmadığını söyledim. İdrar ve ELISA testi yaptıracağını söyledi. Ben de eşcinsel olduğumu ve cinsel etkinliğim gereği boğaz kültürü ve rektal sürüntü testi yaptırmak istediğimi söyledim. Bana ‘pasif misin’ diye sordu ve hemen ardından, ‘Kılıf kullanacaksın oğlum. Gerçi oğlum mu diyeyim, kızım mı bilemedim’ dedi. Rahatsız oldum ve hemen odadan çıkmak istedim.”

Cem, yaşadıklarına ilişkin hukuki süreci başlatmak istediğini ve bunun için avukatlardan destek beklediğini de sözlerine ekledi.

Hasta kayıtları sosyal medyada paylaşıldı

Öte yandan, Cem yaşadıklarını sosyal medyada anlattıktan sonra bir sosyal medya kullanıcısı Cem’in hasta kayıtlarının görselini paylaştı. “İlgi çekmek pahasına nitelikli iftira ve hakaret suçu işlediğinin farkında mısın” yazarak hasta kayıtlarının fotoğrafını paylaşarak hasta gizliliğini ihlal etti.

Türk Tabipler Birliği’nin broşürü ne diyor?

Sağlık hakkına erişim söz konusu LGBTİ+’lar olduğunda ayrımcılığın yoğun yaşandığı alanlardan biri. Türk Tabipler Birliği’nin 2016’da yayınladığı ‘Hekimler İçin LGBTİ Sağlığı’ broşürü de LGBTİ’lerin sağlığa erişimindeki sorunları çözmek için hekimlere önerilerde bulunuyor.

Broşürde yer alan, hekimlere önerilerden bazıları şöyle:

*Sağlık hizmeti için uygun ortam sağlanmalı.

*LGBTİ’lerin sağlık gereksinimleri, temel sağlık hizmetlerinin bileşeni olarak görülmeli.

*Aile Sağlığı Merkezinde / poliklinikte bekleme salonlarında temel sağlık sorunlarına ilişkin broşür ve eğitim gereçleri bulundurulmalı.

*Toplumsal cinsiyet kimliği, cinsel yönelimi ve/veya cinsel deneyimler hakkında diyalog kurulmalı. İletişimde empati, açık-fikirlilik, yargılayıcı olmama önemlidir. Ayrımcılık içermeyen ifadeler kullanılmalı.

*Eşit bakım (cinsel yönelim veya toplumsal cinsiyet kimliği, ırk, etnik köken, yaş, fiziksel yetenek ayrımı yapmadan) sağlanmalı.

*Özel öykü alma formları, kapsayıcı, açık uçlu sorular, “evlilik durumu” yerine “ilişki”, evlilikteki “eş” yerine “partner” sözcüğü öykü alırken önemlidir.

*Sağlık sorununu değerlendirmek için gerekli sorular sorulmalı, ilgisiz konulardan kaçınmalı.

*Cinsel öykü alırken, partneriyle ilişkisi hakkında konuşurken “nötr” bir dil kullanılmalı.

*Yerel LGBTİ örgütleri ile bilgi alışverişinde bulunmak önemli.

*TTB LGBTİ Çalışma Grubuna danışılabilir.

Broşüre ulaşmak için tıklayınız.

Hak ihlalleri kamusal alanlarda gerçekleşiyor

Kaos GL’nin anket yoluyla sürdürdüğü 2017 Nefret Suçları Raporu’na homofobi veya transfobiye dayalı 7 hak ihlali vakasının hastane veya sağlık merkezlerinde yaşandığı yansıdı. Rapora göre, 2017 yılında homofobi veya transfobiye dayalı nefret suçlarının büyük kısmı okulda, evde, evin civarında, toplu taşıma araçlarında veya duraklarında, kafe ve barlarda, sokakta veya diğer kamusal alanlarda işlendi:

“LGBTİ hak sahipleri evlerinde, evlerinin yakınında, okullarında, hastanelerde veya benzer kamu kuruluşlarında dahi güvende değillerdi. Özellikle LGBTİ çocuklar, okulda akranlarınca ya da öğretmenlerince saldırılara maruz bırakıldılar. LGBTİ kişilerin saldırılara maruz kaldığı diğer yerlerse çoğunlukla hastaneler veya sağlık merkezleri, toplu taşıma sistemi, barlar, kafeler, parklar, sokak ve caddeler, mağazalar gibi kamuya açık alanlardır.”

Raporda yer alan hakaret ve sözlü saldırı mağduru bir trans erkeğin ifadeleri de ayrımcılığın psikolojik etkilerini ortaya koyuyor:

“Sağlık haklarımı kullanırken çekinmeye başladım. Özsaygımda, kendimi kabullenmemde sıkıntılar yaşadım. Anlık duygu değişimlerine sebebiyet verdi.”

Rapora ulaşmak için tıklayınız.

Öte yandan, derneğin 2018 yılı için araştırması da devam ediyor. Araştırmaya katılmak için buraya tıklayın.

İlgili haber:

Türk Tabipleri Birliği’nden ‘Hekimler İçin LGBTİ Sağlığı’ broşürü

 


Etiketler: insan hakları, sağlık
nefret