14/05/2018 | Yazar: Aslı Alpar

Pozitif-iz Derneği kurucu üyelerinden Yasin Erkaymaz KaosGL.org’a planladıkları çalışmaları ile HIV/AIDS alanına ilişkin yaklaşımlarını anlattı.

“HIV ile yaşamak zor değil” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Pozitif-iz Derneği kurucu üyelerinden Yasin Erkaymaz KaosGL.org’a planladıkları çalışmaları ile HIV/AIDS alanına ilişkin yaklaşımlarını anlattı.

Türkçe’de “İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü” olarak adlandırılan HIV (Human Immmunodeficiency Virus) günümüzde uygun, etkili ve baskılayıcı tedavi yöntemleri ve düzenli ilaç kullanımı sayesinde kronik hastalıklar statüsünde.

Buna rağmen HIV ile yaşayanlara yönelik damgalama, ötekileştirme, hem HIV ile yaşayanları hem de yakınlarını yalnızlaştırıyor. Ancak bu alanda çalışan dernekler HIV ile yaşan kişilere “yalnız değilsin” diyor.

HIV/AIDS alanında yıllardır çalışan aktivistlerin bir araya gelerek kurduğu Pozitif-iz Derneği de HIV ile yaşayanları güçlendirmek için yola çıkan bir dernek. Pozitif-iz Derneği kurucu üyelerinden Yasin Erkaymaz KaosGL.org’a nasıl yola çıktıklarını ve geçekleştirmeyi planladıkları çalışmaları ile HIV/AIDS alanına ilişkin yaklaşımlarını anlattı.

Pozitif-iz’den Yasin, çalışmaları ile hem HIV ile yaşayan kişileri hem de bu kişilerin ailesini güçlendirmeyi umuyor.

“Derneğin kurucuları da HIV aktivisti”

Pozitif-iz Derneği ne zaman kuruldu?

Pozitif Yaşam Derneği’nden ayrılan bir grup olarak 2016 Eylül ayında Pozitif-İz Sivil Toplum Girişimi’ni oluşturduk. 2018 Nisan ayı içerisinde de dernek unvanını aldık.

Derneğin kurucuları daha önce bu alanda çalıştı mı?

Tüm kurucu üyeler on yılı aşkın süredir HIV ve AIDS alanında pek çok çalışmalar yürütmüş ve bunu kendisine misyon edinmiş aktivistlerden oluşuyor. HIV/AIDS ile ilgili herhangi bir meselede kurucularımızdan herhangi birisinin adının geçmediği bir etkinlik çok mümkün olmuyor. Çünkü HIV ve AIDS ile ilgili bir aktivizim yaparken, HIV statüsünü açıklamaktan çekinen, gocunan, bunu açıkladığında ise gelecek olan tepkileri göğüsleme gücü olmayan aktivistlerden olmadık. Sanırım bizi en güçlü kılan şeyde bu.

Birbirinizi nasıl buldunuz?

Pozitif Yaşam Derneği’nin 2016 yılında görevde olan ve hala yönetimde olan yönetim kurulu ve son genel kurula katılan üyelerle etik değerler ve kavramlar konusunda karşıya karşıya geldiğimiz bir dönem yaşadık. İki tarafta birbirini ikna edemediği için hem üye hem çalışan olarak ilişiğimizi kesme kararı aldık. Dernekte çalışan ekip olarak ve bazı üyeler ile beraber topluca dernekten istifa ederek ayrıldık. İstifamız sonrasında en çok düşündüğümüz konu HIV ile yaşayanlara sorumluluğumuzdu. Sivil toplum, özel sektör gibi değil biliyorsunuz “ilişiğimi kestim, başka işim olmaz” diyebileceğimiz bir alan değil. Pozitif Yaşam’dan birey olarak bağlarımızı koparmak dışında senelerin edinilmiş tecrübelerini ve birikimlerini beraberimizde götürmüş olduk.

Söylediğim gibi bizden sonra kurulacak ekip HIV ile yaşayanlar konusunda gerekli desteği, yeterli kalitede sağlayamazsa ne yapacağız sorusu üzerine, bu birikimi atıl bırakmayalım ve yeni bir oluşuma gidelim düşüncesinde hemfikir olduk. Bu süreçte her birimiz üniversiteler, diğer sivil toplum örgütleri tarafından organize edilen eğitim, panel, seminer gibi birçok etkinliğe davet edildi. Dernekten ayrıldığımızı iletmemize rağmen “biz sizin katılmanızı istiyoruz” şeklinde oldu hep geri dönüşler. Kısacası bir bıraksak da HIV/AIDS alanı bizi bırakmadı diyebiliriz.

“HIV/AIDS’i insan hakları olarak ele alıyoruz”

Neler yapacaksınız?

Pozitif-iz olarak HIV pozitif kişiler ve yakınlarının fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden güçlenmelerini sağlamayı amaçlıyoruz. Bununla birlikte HIV ve AIDS’e yönelik önyargıların azaltılmasına, konuyla ilgili güncel ve doğru bilgilerin toplumda yayılmasına da katkıda bulunuyoruz. HIV/AIDS’i birey ve halk sağlığı açısından değerlendirmenin yanı sıra, insan hakları olarak da ele alıyoruz.

Son dönemlerde sivil toplumda şöyle bir düşünce kalıbı oluşmaya başladı; “Bu alanda artık çok fon bulamıyoruz, diğer alan çok iyi kaynak buluyor, biz birazda ona yoğunlaşalım.” Yani biriken tecrübelerini kendi alanından hafifçe sıyırıp, sürdürülebilirlik adına kendi amaç ve hedeflerinden uzaklaşarak konforlu alanda kalmayı tercih eden yönelimler görüyoruz. Son zamanlarda büyük küçük birçok sivil toplum kuruluşu bunu yapıyor. Biz bunu hiçbir zaman yapmayacağız. Gerçekten istiyorsanız ve gönülden yapıyorsanız her ne yapıyorsanız yapın karşılığını görürsünüz. Girişim olarak tek bir kuruş paraya ihtiyaç duymadan 1,5 yıldır neler yapabildik görmek isterseniz burayı ziyaret edebilirsiniz.

Özetle; HIV pozitiflere HIV ile yaşamı normalleştirmelerinde kolaylaştırıcı olduk ve olmaya devam ediyoruz bunu yaparken de odağımız ne para, ne mevki ne de statü. Odağımızda sadece insan var.

“HIV ile yaşamanın zor bir şey olmadığını anlatıyoruz”

HIV pozitif kişilerin nelere ihtiyacı var?

Öncelikle yalnız olmadıklarını bilmelerine ihtiyaçları var. Buna sadece tanı alanlar ihtiyacı duymuyor. Örneğin çocuğu tanı almış bir anne/baba/kardeşin, eş/partnerin veya bir arkadaşının da buna ihtiyacı oluyor. Çünkü HIV ile yaşayanlar ötekileştiriliyor. Kimse sevdiği birinin ‘öteki’ olmasından hoşlanmıyor.

İşte tam da bu noktada bize ihtiyaç doğuyor. Bu algının tam tersine aslında HIV ile yaşamanın zor bir şey olmadığını, hep aynı kişiler olarak kalındığını anlatıyoruz. Kimsenin ‘öteki’ olmadığını anlatıyoruz. Akran danışmanlarımız en başta ‘Bak bende senin gibi bununla yaşıyorum. Hayattayım ve devam ediyorum’ diyoruz. Akran danışmanlığı (yani rol model olmak) ilk sırada yer almak üzere, yaşamış oldukları ayrımcılık ve hak ihlallerinde yol gösterici rolü de üstleniyoruz.

“Basında yer alan hak ihlallerine karşı sessiz kalmayacağız”

Basında hala HIV pozitif kişilere yönelik önyargılı haberleri okuyoruz. Basına yönelik bir çalışmanız olacak mı?

İlk başta medya mensuplarına yönelik bir çalışma yapmayı planlamıyoruz. Şu an için odağımızda HIV tanısı almış olan insanlara ulaşmak ve onlara destek hizmetleri sağlamak var. Orta veya uzun vadede bir medya çalıştayı yapmayı düşünebiliriz. Ancak ulusal basında yer alan hak ihlallerine karşı sessiz kalmayacağız.

Pozitif-iz Derneği’ni twitter için buradan, instagram için de şuradan takip edebilirsiniz.  Derneğin sitesi için ise burayı ziyaret edebilirsiniz.

İlgili yazılar:

HIV alanında sıkça sorulan sorular

 


Etiketler: insan hakları, sağlık
nefret