26/01/2013 | Yazar: Ali Erol
Ugandalı LGBT hakları savunucusu David Kato’nun 26 Ocak 2011’de Kampala’daki evinde vahşice dövülerek öldürülmesinin üzerinden iki yıl geçti.
Ugandalı LGBT hakları savunucusu David Kato’nun 26 Ocak 2011’de Kampala’daki evinde vahşice dövülerek öldürülmesinin üzerinden iki yıl geçti.
David’in katili cinayet nedeniyle aldığı 30 yıllık hapis cezasını çekmek için şu an içeride.
David Kato’nun örgütü Cinsel Azınlıklar Uganda’dan (SMUG) Frank Mugisha, hâlâ tehdit aldıklarını ama bunun yeni bir şey olmadığını söyledi. Kato’nun ölüm yıldönümünde Kaos GL’ye konuşan Frank Mugisha, “aldığımız tehditler her zamankinden fazla değil” dedi.
LGBT toplumu açısından ailesinin David Kato’ya sahip çıkması çok anlamlı ve değerli görünüyor. Frank Mugisha, “ailelere ulaşmaya çalışıyoruz ve umuyoruz ki değişimin gerçekleşeceği zamanları göreceğiz” diyor. David’in ailesi ile iletişimlerinin iyi olduğunu belirten SMUG’dan Mugisha, diğer LGBT ailelerinin de hassasiyetlerini paylaşmak için çok çabaladıklarını söyledi.
David Kato’nun cinayetiyle ilgili yapılan yorumlar arasında asıl suçlunun hükümet ile Amerikalı evanjelistler olduğuna dair değerlendirmeler yapılmıştı. Mugisha, bu konuda bir yorumunun olmadığını söylese de “şuna inanıyorum ve şunu söyleyebilirim ki David’in öldürülmesi bir şekilde homofobi ile ilişki” diye konuştu.
Uganda LGBT toplumu için demoklesin kılıcı gibi sürekli gündemde tutulan yasa tasarısıyla ilgili de konuşan Frank Mugisha şunları söyledi: “Tasarı hâlâ mecliste, geçmedi ve görüşme aşamasında. Eğer yasalaşırsa bazı maddeleri uygulanabilir bazıları uygulanamaz ama biliyorum ki Uganda’lı LGBT’lerin gözünü korkutmak ve onları sindirmek için kullanılacaktır.”
Son olarak homofobiye karşı Afrika’da bölgesel bir dayanışma nasıl hayata geçirilebilir sorumuza ise SMUG temsilcisi Frank Mugisha’nın çağrısı şöyle oldu: “Eşcinselliğin yasalar nezdinde suç olmasını engellemek ve daha çok eğitim ile cehaleti bitirmek için birlikte çalışmalıyız.”
Call Me Kuchu/Ben Kuchu’yum !f Gökkuşağı’nda
David Kato’nun hikâyesini anlatan Call Me Kuchu/Ben Kuchu’yum, ‘Sevmeye yasak olmaz’ diyen, tüm aşklara ve yaşam biçimlerine alan açan, !f İstanbul’un klasik bölümlerinden Gökkuşağı’nda bu yıl gösterilecek filmler arasında.
“Belgesel çekimlerinin başlamasından bir yıl, aktivistlerin mahkemede kazandıkları zaferden üç hafta sonra David evinde öldürülüyor. Ben Kuçu’yum hayat ve cesaret dolu karakterleriyle bir polisiye kadar sürükleyici. Aynı zamanda da bizi harekete geçmeye çağıran güçlü bir belgesel. Film karanlığı gösterse de, ışığın nereden geleceğine dair bir fikir vermesiyle büyük önem taşıyor.”
İlgili haberler:
Uganda Parlamentosu “Eşcinselleri Öldürün” Tasarısını Oylamadan Yılı Kapadı
Homofobi ve Nefret Küresel Bir Mesele!
Etiketler: yaşam, dünyadan
