12/03/2018 | Yazar: Yıldız Tar

“Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle toplantı ve gösteri yürüyüşünün engellenmesi ayrımcılık yasağının ihlalidir”

Homofobi Karşıtı Yürüyüş yasağı Anayasa Mahkemesi’nde Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL, 2016 Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş’ün yasaklanması, davanın reddedilmesi, itirazlarının ise sonuçsuz kalması üzerine AYM’ye başvurdu. Dernek adına başvuruculardan Av. Hayriye Kara, “Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle toplantı ve gösteri yürüyüşünün engellenmesi ayrımcılık yasağının ihlalidir” diyor.

Kaos GL Derneği, 2016’da 17 Mayıs Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gün dolayısıyla yapılmak istenen Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş’ün Valilik tarafından yasaklanması, yasağa karşı açılan davanın ve bu karara itirazlarının da reddedilmesinin ardından yasağı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı.

Ne olmuştu?

Ankara Valiliği 2016’da 17 Mayıs Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gün dolayısıyla yapılmak istenen Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş’ü engelledi. “Birtakım toplumsal duyarlılıklar”ı gerekçe göstererek yürüyüşün yapılmasını ‘uygun bulmayan’, yürüyüşün güvenliğini sağlamayı reddeden Valilik, bu kararına gelen yürütmeyi durdurma kararını da Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz ederek kaldırttı.

Valilik, 20 Mayıs gecesi mesai saatleri dışında Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Bölge İdare Mahkemesi, Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin oy birliğiyle aldığı yürütmeyi durdurma kararını jet hızıyla kaldırdı. Nefret cinayetlerinde katilleri bulmayan, eşcinsel olduğu için öldürülen Ahmet Yıldız’ın katil babasını 10 yıldır bulamayan adalet sistemi, söz konusu LGBTİ yürüyüşünü yasaklamak olduğunda mesai saatleri dışında birkaç saat içerisinde karar vermiş oldu.

Süreç hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.

“Aynı günde bir siyasi partinin olağanüstü kongresi var”

Ankara 15. İdare Mahkemesi, Kaos GL’nin yasağa ilişkin iptal davasını reddetti. Dernek red kararına itiraz etti. Derneğin istinaf başvurusunu değerlendiren Ankara Bölge İdare Mahkemesi, “düşünceyi açıklama ve bir kamuoyu yaratmak suretiyle gösteri yürüyüşü yapma hürriyeti bulunduğunu ancak gösteri yürüyüşünün planlandığı günde bir siyasal partinin olağanüstü kongresinin bulunması nedeniyle oluşabilecek olumsuzluklar ve dernek üyelerine yönelik provokatif eylemler olabileceğini” söyledi. Bu gerekçeyle “gösteri yürüyüşünün yapılmasının yerinde olmadığına” hükmetti. Derneğin yürüyüş yapmak istediği tarih olan 22 Mayıs 2016’da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) olağanüstü kongresi vardı.

Yasak kararı AYM’de

Dernek AYM’ye başvurusunda Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi’nin kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek Kaos GL’nin manevi zarara uğradığını söyledi. Dernek daha önce yürütmeyi durdurma kararının iptal edilmesine ilişkin AYM başvurusu ile bu başvurunun birleştirilmesini de istedi.

“Yürüyüşün engellenmesi demokrasiyi tehlikeye düşürüyor”

Kaos GL Derneği adına AYM’ye başvuran Avukatlardan Hayriye Kara, başvurularını ve süreci KaosGL.org’a değerlendirdi. Av. Kara, Anayasa’nın “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” diyen 34. maddesini hatırlatarak şöyle devam etti:

“Bu yasanın asli amacı Anayasa’da koruma altına alınan bir hakkın başka ve hak ve özgürlüklerle uyumlu bir şekilde kullanılmasını sağlayacak güvenceleri düzenleme altına almaktır.

“Şiddete teşvik etme veya demokratik ilkelerin reddi söz konusu olmadığı sürece toplanma ve ifade özgürlüğü çerçevesinde dile getirilen bazı görüşler veya kullanılan ifadeler yetkili makamların gözünde kabul edilemez veya şok edici veya ileri sürülen talepler gayrimeşru olsalar dahi, ifade ve toplanma özgürlüğünü ortadan kaldırmaya yönelik önleyici nitelikteki radikal tedbirler demokrasiye hizmet etmez, hatta tehlikeye düşürür.”

“Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle hedef alınmanın önlenmesi gerekir”

Av. Kara, yürüyüşe dönük riskin varlığının yasaklamak için yeterli olmadığını da vurgulayarak, yetkililerin potansiyel saldırılara karşı gerekli önlemleri alması gerektiğini söyledi. “Kişilerin cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle hedef alınmasının önlenmesi demokratik toplumun gereğidir” dedi. Ankara Valiliği’nin yürüyüşe ilişkin somut bir tehdit olup olmadığını da ortaya koyamadığını hatırlattı:

“Güvenlik nedeniyle temel hakkın engellenmesi alınacak en son önlemdir. Valilik somut bir tehdit olsa dahi bu tehdide karşı ne tür önlemler aldığını, bu önlemlerin işe yarayıp yaramadığını, yürüyüşün yapılabilmesi için her türlü önlemin alınması durumunda bile tehdidin varlığını ve bu tehdidin hiçbir şekilde engellenemeyeceği için temel hakkı engelleme yoluna gittiğini ve başka herhangi bir çözümün olmadığını ortaya koyamadı.”

“Ayrımcılık yasağı ihlal edildi”

Derneğin o dönem yürüyüş yapılmaksızın basın açıklaması yapma teklifinin de reddedildiğini hatırlatan Av. Kara, “Ankara Valiliği’nin keyfi olarak somut hiçbir olguya dayanmadan müvekkil Deneğin toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını ihlal ettiği ortada” ifadelerini kullandı. Av. Kara değerlendirmelerine şöyle devam etti:

“Ankara Bölge İdare Mahkemesi kararında sırf cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle yapılacak olan gösterinin kitlesel tepki ve provokatif eylemlere zemin oluşturabileceğini belirtiyor.

“Yürüyüşün engellenmesinin hiçbir nesnel ve makul gerekçesi bulunmamaktadır. Sırf cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle toplantı ve gösteri yürüyüşünün engellenmesi ayrımcılık yasağının ihlalidir.

“Belirli bir tarihte yapılması gereken toplantı ve gösteri yürüyüşünün başka bir tarihte yapılması toplantı ve gösteri yürüyüşünün anlamını yitirmesi demektir. İdare tarafından bunun talep edilmesi hakkın özüne dokunmaktır. Aynı şekilde gerekçeli karar hakkı usulen bir güvence olmanın yanında yargıya güven duyulması, kişilerin savunma haklarını ve etkili başvuru yollarını kullanabilmesi bakımından kilit önemdedir.”

Yürüyüş ilk kez resmen engellenmişti

Kaos GL Derneği 2006 yılından beri 17 Mayıs haftasında Homofobi ve Transfobi Karşıtı Buluşma etkinlikleri yapıyor. 2008 yılından beri ise Ankara sokakları Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş’e ev sahipliği yapıyordu. Bölge İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararını kaldırması ile birlikte ilk kez yürüyüş resmi olarak engellenmiş oldu.

17 Mayıs nedir?

17 Mayıs 1990 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü eşcinselliği hastalıklar listesinden çıkardı. Nefret, ayrımcılık ve hak ihlallerine kamunun, yetkililerin, medyanın, politikacıların dikkatini çekmek için 2004 yılından beri dünyanın çeşitli yerlerinde Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gün olarak kutlanıyor. Kaos GL de 2006 yılından bu yana Mayıs ayında 17 Mayıs Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gün kapsamında Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma’yı organize ediyor. Bu kapsamda çeşitli etkinlikler, atölyeler, uluslararası katılımcıların olduğu konferans ve etkinliklerin sonunda 2016 yılına kadar Homofobi Karşıtı Yürüyüş gerçekleştiriliyordu.

AİHM kararları engellemelere karşı

Öte yandan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Rusya’daki Onur Yürüyüşünün engellenmesi ve yürüyüşe yapılan saldırıyla ilgili Alekseyev v. Rusya kararı bulunuyor.  Mahkeme 2006, 2007 ve 2008 Moskova Onur Yürüyüşleri’nin yasaklanmasının 11. maddeyi açıkça ihlal ettiğine karar verdi. AİHM, bu karar ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının yasaklanmasının meşru bir amaca dayanıp dayanmadığına veya kanunla düzenlenip düzenlenmediğine bakmayı demokratik toplumun gereği açısından gereksiz gördüğünü ve 11. maddenin gösterinin konu ve amacından rahatsız olabilecek veya göstericilerle aynı fikirde olmayan kişilerin saldırılarına karşı korumayı da içerdiğini yineledi. Mahkeme sadece riskin varlığının gösteriyi yasaklamak için yeterli olmadığını, yetkililerin potansiyel saldırılara ilişkin gerekli önlemleri alması gerektiğinin altını çizdi.

Benzer şekilde AİHM, Identoba ve Diğerleri v. Gürcistan kararında da özellikle saldırı sırasında söylenen homofobik cümleleri dikkate alarak, LGBTİ’lerin gösteri sırasında maruz kaldıkları şiddeti, o sırada duydukları korkuyu ve hissettikleri aşağılanmayı 14. maddeyle bağlantılı olarak 3. maddenin ihlali kabul ederek ayrımcılık yasağı kapsamında değerlendirdi. Mahkeme Mayıs 2012’de yapılan yürüyüşe saldırının madde 11’i ihlal ettiğinin altını çizdi ve yetkililerin başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğünün önyargılı şiddetten koruyamadığını, bunun madde 3 ve 14 ile birlikte madde 11’in ihlali olduğunu belirtti. Yine Mahkeme yürüyüşten 9 gün önce yetkililere haber verildiğini, bu sürenin gerekli önlemleri almak için kullanılabileceğini, gösterinin barışçıl bir şekilde devam etmesinin devletin yükümlülüğü olduğunu, yürüyüş öncesi kamu açıklamaları yapıp hoşgörüyü vurgulayabileceklerini ya da böyle bir gösteriye yapılacak olan saldırının mevcut hukuki sonuçları konusunda uyarı yapabileceklerini belirtti.

İlgili haberler:

Ankara Valiliği Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş’ün güvenliğini sağlamayı reddetti

Homofobi Karşıtı Yürüyüş’e Valilik engeline yürütmeyi durdurma!

Ankara Valiliği’nin homofobik inadı: Yürütmeyi durdurma kararı kaldırıldı

Homofobi Karşıtı Yürüyüş’e Valilik yasağı AYM’ye taşındı

Homofobi Karşıtı Yürüyüş yasağı yetmedi, dava da reddedildi!

 


Etiketler: insan hakları
nefret