23/06/2015 | Yazar: Yıldız Tar

Onur Haftası’nda LGBTİ mahpuslar unutulmadı. ‘Duvarların Ardında’ panelinde, cezaevinde yaşanan ayrımcılık tartışıldı, 17 LGBTİ mahpusla söyleşileri içeren ‘Voltaçark’ kitabı tanıtıldı.

İçerinin sesini dışarıya taşıyan kitap: Voltaçark! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Onur Haftası’nda LGBTİ mahpuslar unutulmadı. “Duvarların Ardında” panelinde, cezaevinde yaşanan ayrımcılık tartışıldı, 17 LGBTİ mahpusla söyleşileri içeren “Voltaçark” kitabı tanıtıldı.
 
23. İstanbul LGBTİ Onur Haftası kapsamında LGBTİ mahpusların yaşadığı sorunlar konuşuldu.
 
Bugün (23 Haziran) Cezayir Toplantı Salonu’nda yapılan “Duvarların Ardında” panelinde LGBTİ aktivisti Rosida Koyuncu, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nden (CİSST) Mustafa Eren ve Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. İpek Merçil konuştu.
 
Panelde LGBTİ mahpusların deneyimlerini aktaran “Voltaçark, Hapiste LGBTİ Olmak” kitabı da tanıtıldı. CİSST, Friedrich Ebert Stiftung ve Ermeni Kültürü ve Dayanışma Derneği’nin çıkardığı kitap, Türkçe ve Kürtçe olarak yayınlandı. Rosida Koyuncu’nun 17 LGBTİ mahpusla söyleşilerinden oluşan kitaba bugünden itibaren CİSST’ten ulaşmak mümkün.
 
Kitabı derleyen Rosida Koyuncu, kendi cezaevi deneyimini aktardı. Cezaevinden çıktığında aldığı ilk mail adresinin “Duvarları Aştım” olduğunu söyleyen Koyuncu, “Duvarların ardında bir yanınız içeride bir yanınız dışarıda kalıyor. Cezaevleri zaten kötü bir yerken, LGBTİ mahpuslar için iki katı zor mekanlara dönüşüyor” şeklinde konuştu.
 
“125 bin yeni kişi mi hapsedilecek?”
 
Mustafa Eren, CİSST’in “Özel İhtiyacı Olan Mahpuslar” projesini anlattı. “Kötü muamele denen şey sadece bir insanı darp ederek yapılmaz” diyen Eren, dezavantajlı mahpus gruplarının özel ihtiyaçlarının karşılanmamasının da kötü muamele olduğunu vurguladı. LGBTİ mahpusların başlıca sorunlarından birinin tecrit olduğunu ifade etti.
 
Eren; yakın zamanda çok sayıda yeni hapishane inşa edildiğini hatırlatarak, “Avrupa ülkelerinde mahpusların sayısı azalırken, Türkiye neden önümüzdeki dönemde 125 bin kişiyi hapsetmeyi düşünüyor? Bu kişiler hangi kesimlerden olacak?” diye sordu.
 
“Cezaevinde araştırma yapmamız engelleniyor”
 
İpek Merçil ise, cezaevlerinde araştırma yapmanın devlet tarafından çeşitli yollarla engellendiğini söyledi: “Belirli gruplarla çalışma yapmak mümkün oluyor ama örneğin Terörle Mücadele Kanunu kapsamında cezaevinde bulunanlarla ve yine LGBTİ mahpuslarla görüşmemiz engelleniyor. Yazılı izniniz olsa bile engelleniyorsunuz. Saha çalışması yapmak zorlaştırılıyor.”
 
“Voltaçark”ın çok önem taşıdığını ifade eden Merçil, “Cezaevlerinde bizim şu anda bilimsek bir araştırma yürütmemiz mümkün değil. Bu bağlamda Rosida’nın kitabını çok değerli buluyorum. İçerinin sesini dışarı taşıyor” dedi.
 

Etiketler: insan hakları
İstihdam