24/03/2017 | Yazar: Aslı Alpar
Hayatımızı kuşatan, varlığımızı farklılıklarımızı- ‘kusur’ olarak sunan görsellere, başkaldırıyoruz! Her Cuma, eserleriyle görsel sanatlarda kadın ve LGBTİ temsilini güçlendiren sanatçılara yer veriyoruz.
Hayatımızı kuşatan, varlığımızı –farklılıklarımızı- “kusur” olarak sunan görsellere, başkaldırıyoruz! Her Cuma, eserleriyle görsel sanatlarda kadın ve LGBTİ temsilini güçlendiren sanatçılara yer veriyoruz.
Geçtiğimiz hafta başlayan “İmge, beden, cinsellik” yazı dizisi kadın bedenini “cinsel özne” olarak inşa etme çabasında olan; dayanışma, mücadele etme ve farklılıklarımızla var olma niyetini hemen her illüstrasyonunda vurgulayan Frances Cannon’u ağırlamıştı.
Bugün ise, görsel sanatlarda kadın ve LGBTİ’lerin neredeyse hiç temsil edilmediği bir alan olan, politik karikatürde kadın ve LGBTİ karakterlere yer veren Stephanie McMillan’ın çizgilerine yer vereceğiz.
Kadınların, LGBTİ’lerin kamusal alandan ve siyasetten uzak tutulduğu yüzyılların etkisiyle bugün halen politik mizah erkekler sanatçıların çalışma alanı gibi kabul edilir. Politik mizah üreten kadınların varlığına rağmen bu algı, erkek sanatçıların çalışmalarında politik bir özne olarak daima erkek karakterleri temsil etmesiyle sürüyor.
Stephanie McMillan eserlerinde, kadınları politik mizahın öznesi olarak kurar. Bu sebeple McMillan, çalıştığı alan içinde yalnızca erkek politik öznelerin temsil edildiği görsellere başkaldıran sanatçılardan biridir.
10 yaşındayken karikatürist olmaya karar veren Stephanie McMillan, emperyalizm, sosyal adalet ve ekoloji politikaları üzerine mizah üretiyor. Animasyon, grafik ve editöryal karikatür çalışan McMillan’ın tüm işlerinde siyaset tartışan kadınları görmek mümkün.
Stephanie McMillan’ın Türkçe yayınlanan tek eseri, resimlediği “Kıyamet Koparken-İnkâr İçinde Kalmanızı Sağlayacak 50 Basit Şey” isimli çizgi roman Kaos Yayınları tarafından basıldı.
“İmge, beden, cinsellik” yazı dizisine bu hafta konuk olan Stephanie McMillan’ın eserleri, siyaset alanından dışlanmaya çalışan ve bu duruma başkaldıran kadınlara gelsin…
adam: Diğer gezegenlerde ilginç yaşam formları bulmak, çok iyi olurdu…
kadın: …ve yalnız olmadığımızı anlamak da.
kadın: Organik mi?
kadın: Sonsuza dek, maden atığı dağları gibi mi? Sonsuza dek, maden işçilerinin ölümleri gibi mi?
adam: bunun romantik bir an olması gerekiyordu.
Başlık: Monsanto atıkları doğum kusuruna sebep oluyor
adam (1.balon): Bizim zehrimizin buna yol açtığını kanıtlayamazsınız. Başka bir birinden kaynaklanmış olabilir.
adam (2. Balon): Ama şuan burada olduğunuz için, bizim patentli ürünümüzü izinsiz bir şekilde kullandığınız için size dava açacağız.
Başlık: Kapitalist ve tüketici arasındaki kutsal antlaşma
kapitalist: Buraya yeşil bir amblem çakacağım ve ona “eco-bir şey” diyeceğim.
tüketici: Bende sana inanıp onu almakla kendimi bir şey zannedeceğim.
İlgili yazılar:
İmge, beden, cinsellik (1) : Frances Cannon’un eserleriyle
Etiketler: kültür sanat
