17/06/2019 | Yazar: Kaos GL

“İzmir Valiliği’nin açıklamasında bir kez daha görüyoruz ki, bu ülkede LGBTİ+’lar yurttaş olarak görülmemekte; huzur, güvenlik, kişi dokunulmazlığı, kamu güvenliği ve esenliği gibi ihtiyaçlar konusunda LGBTİ+’lar tamamen dışarıda bırakılmaktadır.”

İzmir LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi: “Emeğimiz, kimliğimiz, bedenimiz kadar sokaklar da bizimdir!” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

“İzmir Valiliği’nin açıklamasında bir kez daha görüyoruz ki, bu ülkede LGBTİ+’lar yurttaş olarak görülmemekte; huzur, güvenlik, kişi dokunulmazlığı, kamu güvenliği ve esenliği gibi ihtiyaçlar konusunda LGBTİ+’lar tamamen dışarıda bırakılmaktadır.”

İzmir Valiliği, gönüllülerin emekleriyle düzenlenen 7. İzmir LGBTİ+ Onur Haftası’nı; haftanın başamasına üç gün kala yasakladı. İzmir LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, yasağa ilişkin açıklamasında “Ayrımcılık ve kötü muamelelerle LGBTİ+’ları kimliklerinden ne kadar utandırmaya çalışsanız da, bu utanç özgürlüğümüzü haykırmak ve haklarımızı talep etmek için düzenlediğimiz etkinlik ve yürüyüşlerimizi yasaklayan iktidara aittir” dedi.

“Emeğimiz, kimliğimiz, bedenimiz kadar sokaklar da bizimdir!”

7. İzmir LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi’nin yayınladığı açıklamanın tam metni şöyle:

“İzmir Valiliği, 17 – 23 Haziran 2019’da gerçekleştirmeyi planladığımız 7. İzmir LGBTİ+ Onur Haftası boyunca yapacağımız tüm etkinlikleri “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ve Uygulanmasına Dair Yönetmelik ile 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11/A-C maddeleri gereğince, ilimizde yaşayan insanların huzur ve güvenliğinin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu güvenliği ve esenliğinin sağlanması; milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması, olası şiddet ve terör olaylarının önüne geçebilmek amacı”nı gerekçe göstererek yasakladı.”

“İzmir Valiliği’nin açıklamasında bir kez daha görüyoruz ki, bu ülkede LGBTİ+’lar yurttaş olarak görülmemekte; huzur, güvenlik, kişi dokunulmazlığı, kamu güvenliği ve esenliği gibi ihtiyaçlar konusunda LGBTİ+’lar tamamen dışarıda bırakılmaktadır. Bu durumu büyük bir üzüntü ve öfkeyle karşılıyoruz.”

“Türkiye’nin mevcut siyasi atmosferinde, özellikle son 4 yıldır gerek çeşitli şehirlerde düzenlenen Onur Haftası etkinliklerinin yasaklanması gerekse Ankara’da LGBTİ+ etkinliklerinin süresiz bir şekilde yasaklanıyor olması, LGBTİ+’ların sesi gittikçe artan taleplerine ve görünürlüğüne karşı korkutma ve yıldırma amacı gütmektedir. Ancak bu yasakları koyanlar bilmelidir ki, LGBTİ+’lar olarak bizler bu tarihin en başından beri vardık, en sonunda da var olacağız. Sizler bizim var oluşumuzu yasaklayamazsınız!”

“Diğer yandan, Türkiye’nin giderek yozlaşmakta olan hâline baktığımızda, devletin bu tavrını tesadüfi bulmuyoruz. Kadın cinayetlerinin her yıl arttığı, Ensar Vakfı’ndaki seri çocuk tecavüzlerinin “bir kerelik bir şey” olarak geçiştirildiği, İzlandalıları hedefleyen “#ananızısikmeyegeliyoruz”* heşteginin Twitter’da günlerce ilk sırada kaldığı bir ortamda, LGBTİ+’ların “Akademide Toplumsal Cinsiyet ve LGBTİ+ Çalışmaları” üzerine tartışması, cinsellik ve cinsiyet rollerini sorgulaması ve en temelde bir araya gelmesi dahi “genel ahlaka” aykırı bulunuyorsa bunun tek bir açıklaması vardır: İktidar kendine bir “sapık” aramaktadır. O sapık biz olmayacağız. Bizler var olduğumuz her yerde, “Her Yürüyüşümüz Onur Yürüyüşü” diyerek mücadelemizi sürdüreceğiz.”

“İzmir Onur Yürüyüşü’nün her yıl gerçekleştiği Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde, Kemeraltı Çarşısı’nda bir handa, Bornova’da bir kafede, Basmane’de bir otelde, Torbalı’da bir fabrikada, Çeşme’de bir tatil yerinde, Karşıyaka’da bir çiçekçide; kısacası bizimle her zaman ve her yerde karşılaşmaya devam edeceksiniz. Ayrımcılık ve kötü muamelelerle LGBTİ+’ları kimliklerinden ne kadar utandırmaya çalışsanız da, bu utanç özgürlüğümüzü haykırmak ve haklarımızı talep etmek için düzenlediğimiz etkinlik ve yürüyüşlerimizi yasaklayan iktidara aittir. Emeğimiz, kimliğimiz, bedenimiz kadar sokaklar da bizimdir! Alışın, gitmiyoruz! Vardık, varız, var olacağız!”

“*Bu korkunç hashtagi metnimizde geçirmek konusunda çekincelerimiz oldu. Ancak bu ifadeler günlerce Türkiye'nin gündeminde çok kolay kalabildi ve normalleştirildi. Tecavüz ve istismarın normalleştirilmesinin karşısındayız ve bu zihniyeti ifşa ediyoruz.”

İlgili haber

İzmir Valiliği, 7. İzmir LGBTİ+ Onur Haftası’nı yasakladı

 


Etiketler: insan hakları
İstihdam