09/11/2010 | Yazar: Erdem Gürsu

Nefrete Bahane Çok İnisiyatifi, kadın cinayetlerinin de birer nefret cinayeti olduğunu vurgulayarak kadına yönelik şiddetin ve nefretin hiç bir bahanesi olamayacağını söyled

İzmir'de Kadın Cinayetleri Protesto Edildi Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Nefrete Bahane Çok İnisiyatifi, kadın cinayetlerinin de birer nefret cinayeti olduğunu vurgulayarak kadına yönelik şiddetin ve nefretin hiç bir bahanesi olamayacağını söyledi. 

Yerel Muhabir Ağı'ndan Erdem Gür'ün haberi

İzmir'de geçtiğimiz Nisan ayında 48 saat içerisinde öldürülen üç kadının ardından kadın cinayetlerine yönelik protestolar sürüyor. Siyah Pembe Üçgen İzmir LGBTT Derneği ve Amargi İzmir Oluşumu'nun bir araya gelerek oluşturduğu “Nefrete Bahane Çok İnisiyatifi” ilk eylemini ve basın açıklamasını 5 Kasım Cuma günü saat 18.00'da Alsancak Kıbrıs Şehitleri'nde gerçekleştirdi. 

Nefrete Bahane Çok! 
Nefrete Bahane Çok İnisiyatifi, kadın cinayetlerinin de birer nefret cinayeti olduğunu vurgulayarak kadına yönelik şiddetin ve nefretin hiç bir bahanesi olamayacağını söylüyor. “Biz, erkeklerin şiddetinden, sistemin erkeği kollamasından, önlem almayanlardan, nefret suçlarından, ayrımcılıktan, şiddeti meşru görenlerden, tüm bunları onaylayanlardan yana derdi olanlar biliyoruz ki, Nefrete Bahane Çok! Bir araya geldik yapacaklarımız çok! Nefrete inat sokağa adım at!” diyerek yola çıkan inisiyatif, yasal mercileri ve güvenlik güçlerini kadın cinayetleri hususunda göreve davet ediyor.
 
“Her An Öldürülebilirim Çünkü Erkeklerin Bahanesi Çok” 
Eylem öncesinde, üzerinde erkek egemen zihniyetin kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin bahaneleri olarak öne sürülen “suçlamalar”ın yer aldığı bir pankart açıldı.
Basın açıklamasına geçilmeden önce mumlar yakılıp yerlere konuldu. Üzerinde “Her an öldürülebilirim çünkü kadınım, transeksüelim, eşcinselim, haksız tahrik indirimi var, erkeklerin bahanesi çok” yazılı dövizler taşındı.
Kadın Cinayetleri de Nefret Cinayetidir 
İnisiyatif adına basın açıklamasını okuyan Deniz San “25- 27 Nisan 2010 tarihleri arasında İzmir’de, kırk sekiz saat içerisinde üç kadın öldürüldü. Esra, Ayşe Selen ve Azra… Birbirinden çok farklı yaşamlara sahip bu üç kişinin ortak yanı, kadın olmaları ve gece sokakta bulunma cesaretini göstermiş olmalarıydı” dedi ve “Elini kolunu sallayarak kadınları pervasızca öldüren katillere bu rahatlığı veren nedir?” diye ekledi. Sözlerine ataerkil ahlak anlayışını, mağdur kadınların neredeyse kabahatli çıkarılmalarını, medya çalışanlarını, kolluk güçlerini ve yargı mensuplarını eleştirerek devam eden San, “Kadın cinayetlerinin de birer nefret cinayeti olduğunu” vurguladı.
 
“Vazgeçmiyoruz, Terk Etmiyoruz, Bir Aradayız!” 
“Gece sokakta yürümek, tayt giymek, ahlaksızlık iddiası, arkadaşlık teklifini reddetmek, travesti olmak, kadın başına kendi yaşamı üzerine söz söylemek gibi “suçlamalarla” erkeklerin öldürmek için bahanesi çok” diyen San bu durum karşısında devlet kurumlarının tutumunu eleştirerek karakollarda yaptıkları şikayetlerin kağıt üzerinde bırakıldığını, tehdit edilen kadınların müstakbel katiline teslim edildiklerini; cinayet sonrası faillerin ya yakalanmadığını ya da yakalansalar bile yargılama sonucunda haksız tahrik indirimleri ile adeta ödüllendirildiklerini belirtti. Deniz San sözlerine “Erkekler itaat etmemizi istiyor bizden… Biz kadınlar “böyle gelmiş, böyle gitmeyecek” diyoruz.Cinsiyetçiliği ve homofobiyi kültürel norm haline getiren Ataerkil sisteme karşı vazgeçmiyoruz, terk etmiyoruz, bir aradayız” diyerek son verdi.
“Öldürmeyeceğiz, Ölmeyceğiz, Kimsenin Namusu Olmaycağız” 
Açıklamanın ardından “Geceleri de, sokakları da, alanları da terk etmiyoruz”, “batsın batsın ahlakınız batsın”, “öldürmeyeceğiz, ölmeyceğiz, kimsenin namusu olmayacağız” şeklinde sloganlar atıldı. Eylem destekleyenlerin alkışlarıyla son buldu. (nefretsuclari.org)

Fotoğraflar: Hülya Sur ve Sevinç Alkan


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam