30/05/2017 | Yazar: Aslı Alpar

Bir beş dakika kadar bu karşıtlık doğrultusunda "onlar"ı yerip, "bizim kültürümüz"ü göklere çıkardı.

Jinekolog Muhabbetleri: ‘Biz sevdim mi tam severmişiz’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Bir beş dakika kadar bu karşıtlık doğrultusunda "onlar"ı yerip, "bizim kültürümüz"ü göklere çıkardı. 

Bazen homofobik, transfobik bir hekim, bazen heteronormativitiye körü körüne bağlı bir sağlık çalışanı bazen de kendi ahlak kurallarını size dayatan bir doktor… Bu sayfada, “bağzı kadınlar”  ve tabi "bağzı erkekler" için çok daha zor olan jinekolog muayenelerini, jinekolog muhabbetlerine dönüştürüyoruz.

Küçük bir uyarı: “Jinekolog Muhabbetleri” yazı dizisine gönderilen anlatılar, güçlendirsin, iyi gelsin, yaşadıklarımız muayene odasında saklı kalmasın diye paylaşılsa da hepimiz için tetikleyici olabilir. Bu önerimiz akılda kalsın, anlattıklarımız bize destek versin, derdimize derman olsun.

Jinekolog muhabbetlerinin yeni anlatıcısı, Leyla. Leyla, “tek eşliliği” bayrak yapan jinekologları gündeme getiriyor.

Merhaba,

Öncelikle, nicedir konuşulması gereken bu konuyu gündeme getirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Muayenehaneler içinde cereyan eden ahlakçılık maalesef çoğu zaman tıbba atfedilen dokunulmazlık kalkanına çarparak yine o muayenehanenin içinde kalıyor. Oysa ne tıp toplumsal normlardan azade, ne de biz o normlara boyun eğmek zorundayız.

Ben otuz iki yaşında bekâr bir kadınım. Bunu söylemek bile komiğime gidiyor çünkü bekârlığı hiçbir zaman kimliğimin bileşenlerinden biri olarak görmedim. Aşk ve tutku beni medeni durumumdan katbekat iyi tanımlıyor. Evlenmeyi hiç düşünmedim, bu kuruma hiçbir zaman saygı duymadım, monogamiyi de bir erdemden ziyade (kayrılan) bir tercih olarak gördüm. Çocuk doğurmayı istediğim oldu, şu an onu da istemiyorum. Kendimi hâlihazırda huzurlu ve dengede hissediyorum. Dalgalanmalarıma da bayılıyorum, o ayrı.

On dokuz yaşımdan beri aynı jinekoloğa gidiyorum. Muayenehanesi kentin görece nezih, müreffeh, kendini aydın sayan semtlerinden birinde yer alıyor. Bunu belirtmemin nedeni, ilk zamanlar ahlakçılıkla karşılaşmayacağım gibi safça bir düşünceye yol açmış olması. Her canlı gibi ben de "Evli misin?", "Hayır", "O zaman dış muayene yapalım", "Hayır gerek yok" diyaloğunu tattım, onu geçiyorum. Yıllar boyunca, ilk çocuğumu (?!) otuzumdan önce doğurmuş olmam gerektiğini dinledim, onu da geçiyorum. Zaten o konuda zaman aşımından yırtmış durumdayım artık.

Beni şok eden replik, poligamiye dair üstü kapalı bir ayar oldu. Avrupa ve "biz" farklıymışız. "Onlar" için seks, öğle tatilinde dahi tanımadıkları bir insanla yapabilecekleri kadar "önemsiz" gördükleri bir şeymiş. "Biz" öyle değilmişiz elbette; bizim değerlerimiz varmış; biz sevdik mi tam severmişiz. Bir beş dakika kadar bu karşıtlık doğrultusunda "onlar"ı yerip, "bizim kültürümüz"ü göklere çıkardı. 

Beş dakika boyunca saygılı bir sessizlik içinde dinledim. Nereden başlamam gerektiğini, nasıl anlatmam gerektiğini düşündüm durdum. "Biz" kavramının iyi bir başlangıç noktası olabileceğine kanaat getirdim ama sonra dışarıda sırasını bekleyenler varken beş dakikanın bile yeterince uzun ve bekleyenlere haksızlık eden bir süre olduğunu düşünüp vazgeçtim. Kaldı ki bu birkaç dakikalık değil, en az iki dönemlik ders konusu bir mevzuydu.

İşin itiraf kısmı ise, mücadele edecek gücü de kendimde bulamadım. Muayenehanenin içine gelene kadar dışındaki toplum beni her gün, her an yeterince yıldırıyordu zaten. Üstüne üstlük yaşını başını almış bir insana hayatı boyunca inandığı değerler sistemiyle benimkinin aynı olmadığını, aynı olması da gerekmediğini, dayatmanın en hafif tabirle yersiz olduğunu açıklamaya çalışmak zahmetli, beyhude bir çaba gibi geldi. O suskunluğumla kesinlikle gurur duymuyorum. Size bunları yazmak, o suskunluğun bir nebze olsun giderilmesi benim için. Verdiğiniz bu fırsat için tekrar teşekkür ederim. 

“Benim de homofobik, transfobik, ahlakçı jinekologlarım oldu” diyor ve yazı dizisine katkı sunmak istiyorsanız asli.alpar@kaosgl.org adresine hikâyelerinizi bekliyoruz. Yazı dizisi sizden gelen hikâyelerle devam edecek…

İlgili yazılar:

"Jinekolog Muhabbetleri" başlıyor...

Jinekolog Muhabbetleri: "Hikâyem bir jinekologda geçmedi!" 

Jinekolog Muhabbetleri’nde bugün Gizem’in hikâyesi

Jinekolog Muhabbetleri: Toplumun bakışı, doktorun “ahlakı”

Jinekolog Muhabbetleri: "Araya gerilen kumaş neyi temsil ediyor?" 

Jinekolog Muhabbetleri: Söylenmemesi gereken cümleler bizimkiler değil!

Jinekolog Muhabbetleri: "Evli misin canım?"

Jinekolog Muhabbetleri: “Ahlak” dersi! 

Jinekolog Muhabbetleri: “Senin çocuğun olmaz”

Jinekolog Muhabbetleri: "Sağlam!"

Jinekolog Muhabbetleri: Bu daha başlangıç mücadeleye devam!

Jinekolog Muhabbetleri: Putkadan ilk muayene

Jinekolog Muhabbetleri: Evli olmayana smear testi yok!

Jinekolog Muhabbetleri: Evlenince geçer!!!

Jinekolog Muhabbetleri: "Artık jinekologlardan korkuyorum"

Jinekolog Muhabbetleri: Ahlakçı doktorlar tıp fakültelerinde yetişiyor

Jinekolog Muhabbetleri: “Gerçekten bakire!”

Jinekolog Muhabbetleri: “Penis acıtmıyor mu?”

Jinekolog Muhabbetleri: Evli misin, bakire misin? Emin misin?

Jinekolog Muhabbetleri: “Bunun için buralarda insanlar öldürülüyor!”

Jinekolog Muhabbetleri: "O odada yaşadığım şey tacizdi!"

Jinekolog Muhabbetleri: “Güvenmeyin hanımefendi belli olmaz”

Jinekolog Muhabbetleri: “Bakire olmadığın için fişlerler”

Jinekolog Muhabbetleri: “Evlenemezsin sen!”

Jinekolog Muhabbetleri: “Unutmamak ve anlatmak”

Jinekolog Muhabbetleri: "Hekimler tarafsızlığını korumak zorunda"

Jinekolog Muhabbetleri: “Kocana söyleme!”

Jinekolog Muhabbetleri: “Bir de hamile mi kaldın?”

Jinekolog Muhabbetleri: “Muayene etmeden ilaç yazabilirim”

Jinekolog Muhabbetleri: “Ailenizden uzakta saçma sapan ilişkiler yaşıyorsunuz”

Jinekolog Muhabbetleri: “Vajinan dar, spiral takamam”

Jinekolog Muhabbetleri: “Jinekologlara bu hakkı ve cesareti veren zihniyet utanmalı”


Etiketler: insan hakları, sağlık
İstihdam