06/06/2014 | Yazar: Yıldız Tar

Kabiliyet düşmanı LGBTİ’ler profesyonelliğe meydan okuyor, performans izlemeyi ve sergilemeyi seven LGBTİ’leri bir araya getiriyor.

Kabiliyet Düşmanı LGBTİ’ler ‘Sahnede’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Kabiliyet düşmanı LGBTİ’ler profesyonelliğe meydan okuyor, performans izlemeyi ve sergilemeyi seven LGBTİ’leri bir araya getiriyor.
 
Kabiliyetin ve mükemmeliğin yüceltilmediği, samimi, sıcak ve ilham verici bir performans alanı; “Kabiliyet düşmanı LGBTİ ve LGBTİ-dostları” kuruldu.
 
Türkiye’de LGBTİ’lerin spesifik ilgi alanları etrafında bir araya gelebilecekleri ortamların kısıtlı olmasından dolayı kurulan Kabiliyet Düşmanları’nı Buğra Giritlioğlu anlattı:
 
LGBTİ’lerin ilgi alanları etrafında bir araya geleceği ortam
“Türkiye’de LGBTİ’lerin spesifik ilgi alanları etrafında bir araya gelebilecekleri ortamlar kısıtlı, örneğin Avrupa’daki gibi bir ‘LGBTİ voleybol kulübü’ yok. Farklı sanat dallarında performans sergilemeyi/izlemeyi seven LGBTİ’leri aynı çatı altında toplayan bir oluşum da yoktu.
 
“‘Kabiliyet düşmanı LGBTİ ve LGBTİ-dostları’ bu oluşum olsun istedik; çıkış noktalarımızdan biri bu. Ayrıca, kabiliyetin ve mükemmelliğin yüceltilmediği, izleyici/izlenen arasındaki sınırın olabildiğince ortadan kalktığı, samimi, sıcak, ilham verici bir performans alanı düşlediğim. Örneğin, alkış alırken aynı anda selam verememenin göze batmadığı, klasik müzik çalarken hata yaptığınız bir pasajı içiniz sinene kadar tekrar edebildiğiniz, bir performansçıdan etkilenip içinizden o kişiye sarılıp öpmek geldiğinde bunun için konser bitimini ve kulise gitmeyi beklemenizin gerekmediği (zaten de sahne ve kulisin var olmadığı) bir ortam. Kısacası, spontaneliğin yerini bir dizi kuralın almış olmadığı, birbirimizin huzurunda kendimizi ve birbirimizi geliştirebileceğimiz, heyecan verici ama huzur dolu bir ortam.”
 
“Profesyonellik uğruna kalpler kırılmasın”
Kabiliyet düşmanları profesyonellik uğruna insanların reddedilip kalplerinin kırılmadığı bir ortam aynı zamanda:
 
“Çocukları ilgiyle gözlemler, çoğu zaman da kendime örnek alırım. Farklı yaş ve (dolayısıyla) beceride bir grup enstrümanlı çocuğu bir araya getirdiğinizi düşünün… Arada çekingenlikler olabilir ama hiçbirinin aklından da, ‘Bu çocukla düzeylerimiz birbirini tutmuyor; yan yana çalmamız doğru olmaz’ gibi bir düşünce geçmez. Hepsi varını yoğunu ortaya koyar, hatta ‘yaşına başına’, ‘boyuna posuna’ bakmadan diğerleriyle yarışır, baskın gelmeye çalışır. Bu bağlamda, farklı beceri düzeylerinin yan yana var olabileceği, aslolanın performans heyecanını paylaşmak olduğu düşüncesiyle de çıktım yola. Yani ‘profesyonelik’ uğruna insanların reddedilip kalplerin kırılmadığı da bir ortam bu.”
 
“Şehirde hepimiz görünmeziz”
Giritlioğlu şehirde herkesin “görünmez” olduğundan bahsediyor ve ekliyor:
 
“Şehirli LGBTİ bireyler olarak toplumda dört kat yalnızız; birbirimizi bulmamız kolay olmuyor. (Sanal ortamları, gay bar gibi gerçek anlamda sohbet edip tanışmaya elverişsiz ortamları saymıyorum bile.) Neden dört kat? Çünkü bir kere, LGBTİ olsun olmasın, şehirde her birey görünmez. Fark edilmek, yalnız düşmemek için adeta özel bir çaba sarf etmek gerekiyor.
 
“Sonra, birçoğumuzun LGBTİ olduğu fiziksel olarak ‘alnında yazmıyor’: Doğa, insanların çoğunu, heteroseksüelliği ayırt etmek üzere evrilmiş fiziki özelliklerle donatmış. Bu ikisinin üstüne toplumda var olan ve çoğumuzun içselleştirmiş olduğu homofobi de binince, yalnızlığımızın üçüncü katmanı olan; inkâr ederek, gizlenerek, duygularımızdan korkarak, tereddüt ederek veya düpedüz bastırarak kendi kendimizi mahkûm ettiğimiz yalnızlık ortaya çıkıyor. Son olarak da, ortak ilgi alanları etrafında buluşup kaynaşma olanaklarının kısıtlı oluşu geliyor.”
 
Kabiliyet düşmanları ilginizi çektiyse tek yapmanız gereken facebook gruplarına üye olmak! 

Etiketler: kültür sanat
İstihdam