04/03/2020 | Yazar: Cem Öztürk
Kadıköy Kent Konseyi LGBTİ+ Meclisi seks işçisi trans kadınlarla bir araya geldi: “Polisi yine polise şikayet ediyoruz. O kadar çok ceza yazılıyor ki hangi birine itiraz edeceksin?”
Kadıköy Kent Konseyi LGBTİ+ Meclisi, 3 Mart Uluslararası Seks İşçileri Hakları Günü’nde Kadıköy’de yaşayan seks işçisi trans kadınlarla bir araya geldi.
Öznelerin görünürlük ve söz hakkının gözetildiği açık oturumda, Kadıköy’deki seks işçisi trans kadınların yaşadığı hak ihlalleri ve kente ilişkin talepleri üzerine konuşuldu, kentin sakinleri ve sahipleri olarak yaşam alanlarının birlikte nasıl daha güvenli ve özgür hale getirilebileceğinin yolları arandı.
Kadıköy trans toplumunun yerel siyasete etkin katılımının sağlanmasının amaçlandığı etkinlikte, katılımcılar ortaklaşılan gündemler etrafında birlikte neler yapılabileceği hakkında tartıştı.
Kabahatler Kanunu
Etkinlik, moderatörün Kadıköy Kent Konseyi LGBTİ+ Meclisi’nin yapısını ve çalışmalarını anlatmasıyla başladı. Hak ihlalleri konusunda katılımcılar, ceza kanununda seks işçiliğine yönelik bir yasaklama bulunmamasına rağmen polisin Kabahatler Kanunu’nu gerekçe göstererek “çevreye rahatsızlık verdiği” ve “hakkında şikayet olduğu” gibi iddialarla sokakta müşteri arayan seks işçisi trans kadınlara para cezaları yazdığını, bu hukuksuz uygulamanın seks işçisi trans kadınlara yönelik sistematik bir hak ihlali aracına dönüştüğünü ifade etti.
Katılımcılardan biri, “Neredeyse her gece ceza yiyorum. Aynı gün içerisinde birden çok defa ceza yazdıkları zamanlar oluyor. Son zamanlarda kimlik kontrolü yapılırken bilgi verilmeden cezai işlem uygulanıyor. Polis kimlik bilgilerini karakola bildirip işlem yaptırıyor. Bunu çok sonradan öğreniyoruz. Öyle ki ben farkında olmadan 15 ayrı para cezam birikmiş ve bu toplamda 2-3 bin lira gibi tutara denk geliyor. Benim bunu ödemem mümkün değil. Herhangi bir dilekçe verilmediği için şikayette de bulunamıyorum. Ödemediğim için de eve sürekli kağıt geliyor. Bazen ceza yazılmasın diye kimliğimi vermemek için direniyorum. Ama o zaman da zorla karakola götürüyorlar.” dedi.
“Kimlik bilgilerin bir defa alınınca fişleniyorsun”
Bir diğer katılımcı, “Polis zorbalığı nedeniyle artık dışarıda çalışanların sayısı azaldı. Birçok trans kadın internet üzerinden müşteri bulmaya başladı. Ama polis yine takip ediyor. O yüzden randevu uygulamalarında kimin polis olduğunu birbirimize haber veriyoruz, referansla müşteri kabul ediyoruz.” diye ekledi. Bir başka katılımcı da, “Çalışmıyor olsak dahi gece 12’den sonra sokağa çıktığımızda ceza kesiliyor. Ben bir gece evimin kapısında erkek arkadaşım ve köpeğim ile yürüyüşten dönerken polis tarafından silahla yaralandım, kemiğim kırıldı. Saldırgan mahkemede beraat etti. Gerçi gece olmasına da gerek yok. Bir defasında gündüzleyin evden fırına kadar çıkmıştım. Polis beni fırının kapısında durdurdu. Elimdeki iki ekmeği görmesine rağmen ceza yazdı. Beni tanıyor çünkü kimlik bilgilerin bir defa alınınca fişleniyorsun” diye anlattı.
“Polisi polise şikayet ediyoruz”
Söz alan diğer bir katılımcı ise, “Hak ihlaline uğratan polisi şikayet etmek için 155’i arıyoruz. Polisi yine polise şikayet ediyoruz ironik bir şekilde. O kadar çok ceza yazılıyor ki hangi birine itiraz edeceksin? Benim her haksız cezaya itiraz etmem ömrümü adliyede geçirmem anlamına geliyor. Hangi birine yetişebilirim ki? Bunun için ne zamanım ne de enerjim var” şeklinde konuştu.
Kente ilişkin talepler konusunda katılımcılar, genel olarak Kadıköy’de yaşamaktan mutlu ve rahat olduklarını dile getirdiler. Bir katılımcı, “Neredeyse 20 yıldır Kadıköy’de oturuyorum. Kadıköylü olduğumu hissediyorum. Ancak belediyeye hiç işim düşmüyor, ne gibi çalışmalar yaptığını dahi bilmiyorum” dedi. Bir başka katılımcı, “Belediye transları görmüyor. Başka ilçelerde translar belediyelerde istihdam edilmeye başlandı. Bu Kadıköy’de de neden olmasın?” diye sordu.
Neler yapılabilir?
Toplantıyı değerlendiren Kadıköy Kent Konseyi LGBTİ+ Meclisi temsilcisi, “Bu etkinliği Kadıköy’deki seks işçisi trans kadınlarla ilişkilenmek, trans özneleri görünür ve söz sahibi kılmak, gündelik ve devamlı sorunları tespit etmek, yerel yönetimden taleplerimizi gündemleştirmek amacıyla düzenledik. Alanın öznelerine olan davetimizi sosyal çevrelerimizde kapalı olarak yaygınlaştırarak etkinliğin güvenliğini sağlamaya çalıştık. Katılımdan çok memnunum, güzel bir tanışma ve aslında bir başlangıç oldu. Kadıköy Kent Konseyi LGBTİ+ Meclisi’nin trans politikalarını trans öznelerle birlikte oluşturmak istiyoruz. Trans kentlilerin kent gündemlerinden ve karar alma süreçlerinden dışlanmamasını, yerel siyasete etkin katılımlarını sağlamayı çok önemsiyoruz” dedi.
Etkinlik raportörü ise, “Benim için en çarpıcı bulgulardan biri şu oldu: Seks işçisi trans kadınlar, LGBTİ+ sivil toplum örgütleri tarafından sunulan psikososyal destek ve hukuki danışmanlık gibi hizmetlerden haberdar değiller. Çünkü maruz bırakıldıkları hak ihlalleri karşısında yıllar içerisinde biriktirdikleri deneyimler ve geliştirdikleri başa çıkma yöntemlerini kullanarak mücadele ediyorlar. LGBTİ+ sivil toplum örgütleri tarafından sunulan hizmetlerin seks işçisi trans kadınlar için nasıl daha erişilebilir bir hale getirilebileceği üzerine daha çok çalışmak gerekiyor. Bir diğer önemli talep ise gece yaşanan hak ihlalleri için olay anında ulaşılabilecek gönüllü avukatlar sağlanması oldu” dedi.
Raportör, “Yerel düzeyde birlikte neler yapabileceğimiz başlığı özellikle verimli geçti. Hak ihlallerine karşı hukuki öz savunma atölyeleri önerisi ortaya çıktı. Tüm olumsuzlara rağmen mücadeleye ve örgütlenmeye devam etmenin ne kadar değerli olduğu konusunda ortaklaştık. Yerel yönetim, sivil toplum ve kenttaşlar arasında kurulması gereken işbirliğinin seks işçisi trans kadınlar söz konusu olduğunda ne kadar eksik olduğunu tekrar gördük. Kadıköy Kent Konseyi LGBTİ+ Meclisi olarak bu alanda üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Çünkü trans seks işçileri de bu kentin sakini ve dolayısıyla sahibi” diye devam etti.
Etiketler: insan hakları, kent hakkı
