19/12/2018 | Yazar: Kaos GL

“Kamu Sektörü Çalışanı LGBTİ’lerin Durumu 2018 Yılı Raporu” yayında: LGBTİ çalışanların %75’i “ulusal mevzuatta ayrımcılık yasağı” istiyor.

“Kamuda kimliğini açık bir şekilde yaşayan LGBTİ çalışan oranı %7” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

“Kamu Sektörü Çalışanı LGBTİ’lerin Durumu 2018 Yılı Raporu” yayında: LGBTİ çalışanların %75’i “ulusal mevzuatta ayrımcılık yasağı” istiyor.

Kaos GL Derneği, lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks (LGBTİ) çalışanların Türkiye'de kamuda ve özel sektörde istihdam durumunu anlamak için anket çalışması yürütüyor. İlk kez 2015 yılında yapılan “Türkiye’de Kamu Çalışanı Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İntersekslerin Durumu” anket sonuçları ile LGBTİ kamu çalışanlarının sorunlarının ve öncelikli gereksinimlerinin daha iyi anlaşılması bekleniyor.

Bu yılki çalışmayı Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Araştırmaları Merkezi’nden Prof. Dr. Mary Lou O’Neil, Dr. Reyda Ergün, Selma Değirmenci ve Doğancan Erkengel yürüttü; editörlüğünü ise Kaos GL Derneği’nden Murat Köylü üstlendi.

Sözleşmeli personel katılımı yükselişte

Rapora göre kamu sektörü araştırmasının 2018 yılı ayağına 89 LGBTİ çalışan katıldı. 2017 Yılı Araştırması’nın örneklemi ile karşılaştırıldığında, istihdam biçimi olarak “memur” seçeneğini işaretleyen katılımcıların oranında anlamlı bir değişiklik olmamış, sözleşmeli personel olarak çalıştığını beyan edenlerin oranı %14’ten %25’e yükselmiş, kamuya iş yapan taşeron bir şirkette çalışan katılımcı oranında ise 9 puanlık bir düşüş gerçekleşmiş.

Ayrımcılığı engelleyen mekanizmalar

Ayrımcılığı engelleyen kurum içi mekanizmaların bulunup bulunmadığına ilişkin soruya, “yok”, “var ama cinsiyet kimliği ve/veya cinsel yönelime dayalı ayrımcılığı kapsamıyor”, “var ama etkin ve bilinir değil” ve “bilmiyorum” cevaplarını veren kamuda çalışan LGBTİ katılımcıların oranı %93. Bu tarz mekanizmaların var olduğunu beyan eden az sayıda katılımcı ise eğitim ve sağlık sektörlerinde çalıştıkları belirtiliyor. Raporun önsözünde Prof. Dr. Mary Lou O’Neil, Dr. Reyda Ergün; “Geçen seneki araştırmanın örnekleminde bu cevabı veren katılımcı bulunmadığı düşünüldüğünde, bu cevaba ilişkin %7’lik oran olumlu bir gelişme olarak kabul edilebilir” diyor.

“İşyerinde kimliğini açık bir şekilde yaşayan LGBTİ çalışan oranı %7”

İşyerinde tamamen açık olduğunu beyan edenlerin oranı %7. Bizzat maruz kalınan cinsiyet kimliği ve/veya cinsel yönelime dayalı ayrımcılık deneyimlerine ilişkin soruya verilen cevaplardan, katılımcıların sadece %22’sinin ayrımcılığa maruz kalmadığını beyan ettiği, %14’ünün ayrımcılık mağduru olduğunu ifade ettiği, toplamda %64’ünün ise ayrımcılığa maruz kalmamasını cinsiyet kimliği ve/veya cinsel yönelimini gizlemesine (%44) veya “cinsiyet kimliği ve/veya cinsel yöneliminin belli olmamasına” (%20) bağladığı anlaşılıyor.

Maruz kalınan ayrımcılığı bildirme konusundaki oranlar ise, kamuda çalışan LGBTİ’lerin çeşitli nedenlerle bu tarz bildirimlerden imtina ettikleri, Rapor’da açıkça dile getiriliyor.

Ayrımcılığa tanıklık edenlerin oranı düşüşte

İşyerinde diğer LGBTİ çalışanlara yönelik ayrımcılık tanıklıklarına ilişkin soruya, sadece %9 oranında katılımcı başka bir LGBTİ çalışana yönelik ayrımcılığa tanıklık ettiği yönünde yanıt vermiş. Nitekim %48 oranında katılımcı çalıştığı kurumda başka bir LGBTİ çalışan tanımadığı için herhangi bir ayrımcılık vakasına da tanık olmadığını söylüyor. Prof. Dr. Mary Lou O’Neil, Dr. Reyda Ergün, “Ancak bu oranı da kamuda LGBTİ çalışanların açık olma oranlarının düşüklüğü ile birlikte değerlendirmek gerekiyor. 2017 araştırması ile karşılaştırıldığında ayrımcılığa tanıklık ettiğini beyan edenlerin oranını %23’ten %9’a düştüğü de göz önünde bulundurmakta fayda var” diyor.

İhraçlar LGBTİ çalışanların gizlenmesine sebep oluyor

Araştırma kapsamında göze çarpan bir bulgu da OHAL döneminde LGBTİ çalışanlar açısından kamu kurumlarındaki çalışma koşullarında olumsuz yönde değişiklikler yaşandığı yönünde. Katılımcılar, cinsiyet kimliği ve/veya cinsel yönelimlerini işyerinde açık yaşamaları ya da cinsiyet kimliği ve/veya cinsel yönelimlerinin kendi iradeleri dışında açığa çıkması halinde işini kaybetmek dahil çeşitli ayrımcılık biçimlerine maruz kalacakları endişesi ile yaşıyor. Kamudaki LGBTİ çalışanların, OHAL dönemindeki KHK ile ihraç uygulamasıyla birlikte iş güvencesi konusundaki kaygılarının arttığını açıkça gözlemleniyor.

Ulusal mevzuatta ayrımcılık yasağı şart!

Kamu kurumlarında LGBTİ çalışanlara yönelik ayrımcılığa karşı alınması gereken en öncelikli üç önlemin ne olduğuna ilişkin soruya verilen cevaplarda üçüncü en yüksek oranda işaretlenen seçenek “örgütlü mücadele ve dayanışma ağları”, ikinci sırada “toplumsal farkındalık kampanyaları” yer alırken; katılımcıların %75’i birinci sırada “ulusal mevzuatta ayrımcılık yasağı” istiyor.

Kamu Sektörü Çalışanı LGBTİ’lerin Durumu 2018 Yılı Raporu”nun tamamını okumak için burayı ziyaret edebilirsiniz.


Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
İstihdam