08/11/2008 | Yazar: Barış Sulu

İstanbul Taksim kasımda farklı bir sergiye, fetişizm'e ev sahipliği yapıyor. 19 Kasım’da başlayan fetişizm rüzgârı Aralık ortasına kadar sürecek. Independent Scholars isimli akademik platformun düzenlemekte olduğu Fetişizm konulu konferansa paralel bir etkinlik olarak cereyan edecek sergide konferansa özgü disiplinlerarası duruş da vücuda gelecek. Derya Demir ve Leyla Gediz’in küratörlüklerini paylaştığı sergi için Gediz, 'Amacımız, fetişizm etrafında farklı fikir egzersizleri doğuracak yapıtları sergilemek.' dedi.

Kasımda fetişizm  başka (mı)dır? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İstanbul Taksim kasımda farklı bir sergiye, fetişizm'e ev sahipliği yapıyor. 19 Kasım’da başlayan fetişizm rüzgârı Aralık ortasına kadar sürecek. Independent Scholars isimli akademik platformun düzenlemekte olduğu Fetişizm konulu konferansa paralel bir etkinlik olarak cereyan edecek sergide konferansa özgü disiplinlerarası duruş da vücuda gelecek. Derya Demir ve Leyla Gediz’in küratörlüklerini paylaştığı sergi için Gediz, 'Amacımız, fetişizm etrafında farklı fikir egzersizleri doğuracak yapıtları sergilemek.' dedi.

KAOS GL - 08/11/2008

Erkan Alçam - İstanbul

Sergi, İndependent Scholars tarafından düzenlenecek olan aynı temalı bir konferans ile aynı dönemde gerçekleştirilecek. Bu toplantıda tartışılacak konularla sizin seçtiğiniz yapıtlar arasında bir bağlantı olacak mı? Ortak bir çalışma yapıyor musunuz?

Elbette. Çalışmaları beraber yürütüyoruz. Başta biraz zorlandık, çünkü ayrı ayrı çalışmaya alışığız. Fakat ortak çalışma olmadan bağlantı kurmamız mümkün olamazdı zaten.

Örneğin konferansa katılan kimi konuşmacıların filmleri sergide gösterilecek, veya bizim bir sanatçımız seminerlerden birine konuşmacı olarak katılacak.

Düzenleyeceğiniz 'Fetişizm' sergisinin 'tema'sını nasıl seçtiniz?

Biz bir "tema" seçmedik. Fetişizm başlı başına bir tema zaten ve bizi davet eden Independent Scholars'ın konferansları için belirlemiş oldukları tema bu. Bizden bu konferansa paralel sergi düzenlememiz istendi. Dolayısıyla temayı seçen burada biz değiliz.

Sergiye katılacak yapıtları nasıl seçtiniz. Eserler arasından siz mi bir seçme yaptınız; belirli sanatçılara temayı anlatıp çağrı mı yaptınız, yoksa sadece sanatçıları belirleyip onları eser üretiminde serbest mi bıraktınız?

Fetişizm temasına farklı açılardan yaklaşan eserleri bir araya getirmeye çalıştık. Teolojide, politikada, antropolojide ve bugünün tüketim kültüründe fetişin izlerine rastlamak mümkün. Seçtiğimiz sanat eserleri, bu izler üzerinden yola çıkan ve yine kendi hikayelerine sahip eserler. Eser üretiminde serbest bıraktığımız sanatçılar çoğunlukta. Zaten iyi işler ortaya bu böyle olunca çıkıyor.



Sergi hangi mekanlarda gerçekleştiriliyor, Serginin gerçekleştirileceği mekânları seçerken belirli bir ölçütünüz oldu mu?

Sergi, Taksim İstiklal caddesindeki farklı mekanlarda gerçekleştirilecek. Evet. Mümkün olduğunca farklı, özgün, başka yerde şubesi olmayan, başlı başına fetiş mekanları seçtik. Özellikle Robinson Cruseo Kitabevi, İpek Mağazası, Kelebek Korse Mağazası gibi...

Bunun dışında galeri mekânlarımız var. Karşı Sanat ve Galeri Splendid. Garibaldi Binası da dahil olacak bunlara gibi gözüküyor. İstiklal Caddesi boyunca dağılan bu mekanlar, fetişizm kavramına yaklaşımları zenginleştirmek üzere özel olarak seçildi. İnci Profiterol ve Rüya Sinemasını almak için de çok çok çırpındık ancak ne yazık ki, buralardan sorumlu kimseleri sanatsal bir projeye dahil olmaya istekli hale getiremedik. İnsanlar vakti zamanında bir şeylere gücenmişlerse, içlerine kapanıyorlar ve görüşleri daralıyor maalesef.

'Fetişizm' temasını işlerken bu konuda, bilimsel açıdan danışmalarda bulundunuz mu?

Öncelikle arkamızda bütün bir akademik kadro ve konferans var.

Konferansa gelen tüm başvuruları bizler de okuyoruz. Burada akademik tezlerden bahsediyorum. Yani bilimsel açıdan bir eksiğimiz yok, ancak biz sanatta bilimselliğin abartılmaması gerektiğine de inanıyoruz. Kısacası biz araştırmamızı yaparız, ama bilimsel olmak gibi bir kaygımız yok. Sanat ile bilimi burada birbiri ile karıştırmamak asıl olandır.

Siz de sergiye katılacak mısınız?

Elbette ki hayır. Küratörlüğünü yaptığım bir sergiye katılmayı aklımın köşesinden geçirmem.

Katılacak yapıtların türü hakkında bir sınırlamanız oldu mu, sergi her türe (tuval resim, heykel, düzenleme, performans vb) açık mı?

Evet tüm disiplinlere açık. Yalnız bunlarla kalmıyor, tasarımın farklı dallarına da açık.

Günümüzde küratörlük tartışmaları hakkında neler düşünüyorsunuz?

Ben bir tartışma içerisinde değilim. Biz gereksiz tartışmalara katılmayız. İşimizi yaparız. Gerekli olduğuna inandığımız her işe el atarız.

Günümüz sanatında piyasa şartlarının etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Birinci dereceden etkilidir. Her zaman piyasa şartları sanatın yeşermesinde en büyük etkendir. Sanat fikren özgür olsa bile, pratikte ekonomiden bağımsız var olamaz.

Fotoğraflar: Aytaç Pekdemir
Etiketler: kültür sanat
nefret