22/05/2018 | Yazar: Umut Erdem

Biseksüelliğin adını koyup ondan bahsetmenize, ayrımcılıkları tanımanıza, ötekileştirilmiş bireylere ses olmanıza ihtiyacımız var.

Kesişimsellik ve kapsayıcılıkla ilgili bir mesele Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Queer feminist aktivist, Spectrum örgütünün başkanı ve ILGA-Europe yönetim kurulu üyesi olan Soudeh Rad, ILGA’nın #TurnItOff [1]isimli kampanyası için bir yazı kaleme aldı. Yazısında dünya çapında biseksüellerin, biseksüelliğin olumsuzlanmasına yönelik tüm uygulamaların ortadan kaldırılması için nasıl mücadele ettiklerini anlatıyor.

Türkiye’deki İranlı bir sığınmacı bana şöyle demişti: “Biseksüeller vardır! Biseksüelim ve kim olduğumla gurur duyuyorum. Fakat kendimi eşcinselliğin arkasına gizlemem gerekiyor.”

“İran’daki kız arkadaşım beni sevmişti ve biseksüelliğin sadece başka bir çeşit cinsel yönelim olduğunu düşünmüştü. Şimdi, kimsem, o olamıyorum çünkü onlar sadece geylerin sığınma hakkı olduğunu düşünüyorlar. Bana “sahte gey” diyorlar.” sesi titriyordu ve ağlayarak devam ediyordu konuşmasına.

Evet bizim hâlâ, cinsel yönelimimizi açıklayarak biseksüelliği tanıtmamız ve biseksüelliğin tanımını tekrar tekrar belirtmemiz, çevremizi kuşatan kalıp yargıları çürütmemiz gerekiyor! Aslında bedenlerimizin ve hayatlarımızın aşırı cinselleştirilmesi ve yönelimimizin varlığının inkârı, kimliğimizin bir parçasına dair acı bir gerçek.

Bir yandan nihayet tv’deki dizilerde biseksüel temsillerini görmenin mutluluğunu yaşarken diğer yandan aslında “‘hemcins evliliği hakkının zaferi”[2] şeklinde tariflenmesi gereken şeyin “‘eşcinsel evliliği’ zaferi” şeklinde kutlandığını ve konuyla ilgili yapılan kampanyaları duyduğumuz her an konumumuz biseksüel görünmezliğiyle ezilip büzülüyor gibi; ki diğer haklarla birlikte biseksüel hareketi, tarih boyunca evlilik hakkı için ön saflarda mücadele etmektedir.

Bifobi, biseksüel görünmezliği ve biseksüelliği olumsuzlama hakikidir. Bunlar sadece biseksüelleri değil monoseksizmin katkısıyla tüm toplumu yaralar.

Bugün dünya üzerinde biseksüel aktivistler, çoğunlukla monoseksist ve heteronormatif diktelerden kaynaklı içselleşmiş bifobi de dahil olmak üzere biseksüelliğin olumsuzlanmasına yönelik tüm uygulamaların ortadan kaldırılması ve namonoseksüelliğin görünürlüğü için mücadele veriyorlar.

Bu sadece biseksüellerin girişmesini gerektiren ayrı bir mücadele değil. Bu, kesişimsellik ve kapsayıcılıkla ilgili bir mesele. Bizi dahil etmenize, biseksüelliğin adını koyup ondan bahsetmenize, varlığını ve gündelik hayat ile aktivizmde özellikle biseksüellere karşı yapılan ayrımcılıkları tanımanıza, ötekileştirilmiş bireylere ses olmanıza ihtiyacımız var.

Birlikte eşit bir dünya yaratabiliriz. Bugüne IDAHOTB diyelim ve B dahil olmak üzere hiçbir harfi unutmayalım.

 


[1]
                  [1] ILGA’nın #TurnItOff kampanyası, Homofobi, Bifobi ve Transfobiye karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak kutlanan 17 Mayıs paralelinde lezbofobi, homofobi, bifobi, transfobi ve interfobinin nasıl “kesilebileceği”ni insan hakları aktivistlerinin aktardığı deneyimleriyle düşündürmeye girişen bir kampanya.

[2]
                  [2] ç.n: Yazının orijinalinde “same-sex marriage” olarak geçtiği için “hemcins evliliği” şeklinde çevirdim. Ama ingilizcesi “marriage equality” olarak belirtilen “evlilik eşitliği” tanımlamasının politik olarak daha doğru ve kapsayıcı olduğunu düşünüyorum. Bu konuda Soudeh Rad ile de görüştüm. Kendisinin “same-sex marriage” tanımlamasını kullanmasının asıl amacı, hem cins görülen bireylerin direkt eşcinsel olarak atanmasına yönelik eleştiride bulunmak.


Etiketler: yaşam, cinsellik
İstihdam