27/02/2018 | Yazar: Yıldız Tar

Kıbrıs’taki durumu ve ses getiren “Konuşulmayan” projelerini, billboard kampanyalarını Kuir Kıbrıs’tan Erman Dolmacı ile konuştuk.

Kıbrıs’ın kuzeyinden bir örgütlenme mücadelesi Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kuir Kıbrıs Derneği bir süredir Kıbrıs’ın kuzeyini gökkuşağına boyuyor, ayrımcılığa karşı mücadele ediyor. Neler yaptıklarını, Kıbrıs’taki durumu ve ses getiren “Konuşulmayan” projelerini, billboard kampanyalarını Kuir Kıbrıs’tan Erman Dolmacı ile konuştuk.

Kuir Kıbrıs Derneği ne zaman kuruldu?

Kuir Kıbrıs Derneği yolculuğuna 2007 yılında Homofobiye Karşı İnisiyatif (HOKİ) olarak çıktı. İnisiyatifin kurulma amaçlarından bir tanesi de eşcinselliği “doğaya aykırı cinsi münasebet” olarak değerlendiren Ceza Yasasının değiştirilmesiydi. 2014 yılında yasa değişene kadar çeşitli lobicilik çalışmaları ve aktiviteler yapıldı. Gerek yurt dışındaki uluslararası örgütlerle gerekse yereldeki örgütlerle dayanışma içerisinde faaliyetlerini yürüten HOKİ, 2014 yılından sonra Kuir Kıbrıs Derneği olarak yoluna devam etti. Ufak çaplı yürüttüğü projelerin ardından Kuir Kıbrıs ilk büyük ölçekli projesi olan Konuşulmayan/Unspoken Projesi’ne Kıbrıs Toplum Medyası Merkezi (CCMC) ve Thomson Vakfı ile 11 Kasım 2015 yılında başladı.

Konuşulmayan Projesi nedir?

Konuşulmayan: Kıbrıs Türk toplumunda LGBTI haklarıyla ilgili Diyaloğu Güçlendirmek adlı proje Avrupa Birliği tarafından Kıbrıslı Sivil Toplum Harekette Programı çerçevesinde 2 yıldır finanse ediliyor. Konuşulmayan Projesi Kıbrıs Türk toplumunda özellikle medya, eğitim, hukuk ve sağlık gibi çeşitli alanlarda Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transgender ve İnterseks (LGBTİ) farkındalığını artırmayı amaçlıyor. Bu projenin hedefi, LGBTİ bireylerin deneyimlediği cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet ayrımcılığına karşı mücadele ederek, medya temsilini iyileştirerek ve kamuoyu oluşturarak toplumsal değişim sağlamak.

Konuşulmayan/Unspoken Projesi kapsamında çeşitli aktiviteler düzenlenendi.

Bu aktiviteler şöyle, Billboard kampanyaları, kamuda duyurular, farklı profesyonel alanlara yönelik seminerler, tutum araştıran anketler, editörlerle yönelik yuvarlak masa tartışmaları, yıllık medya gözlem raporları, gazetecilere kapsamlı raporlama eğitimleri, aktivistlere iletişim ve savunma eğitimleri, medya profesyonellerine yönelik kılavuz kitapçığıdır.

Neredeyse sonuna yaklaşan Konuşulmayan/Unspoken Projesi, son aktivitelerinden biri olan uluslararası konferansı “Konuşulmayanı Konuşalım” 20-21 Ekim 2017 tarihlerinde Lefkoşa Bedesten’de düzenleniyor. Konferansta Türkiye, Malta, İngiltere ve Kıbrıs’tan çeşitli alanlardan akademisyen, doktor ve uzman teoriden pratiğe birçok sunumla yer alıyor. Bu konferans aynı zamanda LGBTİ farkındalığı ve haklarına dair başlatılan toplumsal diyaloğun bir nevi devamı şeklinde gerçekleşecek.

Proje kapsamında atölye ve paneller dışında neler yaptınız? Özellikle billboard kampanyası çok ses getirmişti…

Şimdiye kadar Konuşulmayan/Unspoken Projesi kapsamında Kıbrıs Türk Toplumu’ndaki homofobi ve transfobi seviyesini ölçmek ve projenin bu tutumlardaki değişimini anlayabilmek adına iki farklı geniş ölçekli anket düzenlendi. Eğitim, sağlık, psikoloji, açılma süreçleri ve aileler, medya, sanat ve LGBTİ terminolojisi üzerine dokuz farklı seminer gerçekleşti. İlki vandalize edilen ve sosyal medyada bir aya yakın tartışma konusu olan “Mediha deyze, ben geyim” ve “Kamil amca, ben lezbiyenim” yazılı billboard kampanyamızın ardından LGBTİ kelimelerinin her birinin tanımını içeren ikinci bir billboard kampanyası düzenlendi, ayrıca 20-21 Ekim’deki konferansın geniş kitlelere duyurulması için de paralelde üçüncü bir billboard kampanyası daha yapıldı. Dört farklı radyoda yayınlanmak üzere iki farklı kamu spotu hazırlandı. Bu kamu spotları haricinde ayrıca proje ekibi çeşitli televizyon kurumlarına konuk olarak gerek proje faaliyetlerini gerekse Kuir Kıbrıs Derneği’ni tanıttı. İki yıl süresince iki basılı iki dijital gazete çeşitli anahtar kelimeler taranarak takip edildi ve iki yılı kapsayacak medya takip raporu ve basın mensuplarına yönelik kılavuz kitapçık da yakın bir zamanda basılacak. Çeşitli basın kuruluşundaki LGBTİ duyarlılığını anlamak ve bu kurumlar ile diyaloğu başlatabilmek bir seferlik editörlere yönelik geniş katılımlı yuvarlak masa toplantısı ve gazetecilere yönelik üç ayrı seriden oluşan eğitimler düzenlendi. Bu eğitimlerin bir benzeri de aktivistlere yönelik nasıl basın bildirisi yazılır, röportaj verirken püf noktalar nelerdir, etkili iletişim teknikleri gibi konuların işlendiği üç farklı seriden oluşan eğitimler düzenlendi. Bu eğitimlerde CCMC’nin radyo stüdyosu kullanılarak gerçeğe yakın program denemeleri yapıldı. Kapasite geliştirme altında 20 Kasım Trans Nefret Cinayetlerini Anma Günü’nde yerel sanatçıların düzenlediği bir tiyatro gösterisi düzenlendi. Kuir Kıbrıs aktivistlerinin sosyalleşmesi ve birbirini daha iyi tanıyabilmesi adına dört farklı temada piknik düzenlendi. Feminizm, barış, veganizm, kampanya oluşturma ve yönetimi, sürdürülebilirlik gibi konularda da kapasite geliştirme çalıştayları düzenlendi ve bu çalıştayların sonuncusu da 22 Ekim’deki Engellilik ve LGBTİ üzerine. Çalıştayın konuğu Malta’dan Cinsellik ve Engellilik üzerine doktora yapmış uzman Claire Lucille. Tematik tartışma olaraksa gerek kuir kuram üzerine çeşitli okumalar, gerekse film gösterimleri, yuvarlak masa tartışmaları yapıldı. Okumalar kuir kuram hakkında dernek aktivistlerini bilgi seviyesini artırırken felsefi tartışmaların yapılabilmesi için de bir zemin yarattı. Bu tartışmalardan bazıları; hukuk, veganizm, kapitalizm, antimilitarizm, barış kültürü, interseks, onur yürüyüşleri, kuir ilişkilerde duygusal şiddet, beden olumlama hareketi vb. konular üzerine gerçekleşti. Tüm bu proje aktivitelerinin yanında ayrıca proje Kuir Kıbrıs’ın yurt dışında düzenlenen ILGA ve IGLYO gibi şemsiye örgütlerin yıllık konferanslarına katılma ve çeşitli festivallerde temsiliyet için finansal destek oluşmasını sağladı. Bu temsiliyetler sayesinde hem aktivistler ağ oluşturmuş hem de derneği tanıttı.

Kıbrıs’ın kuzeyinde şu anda LGBTİ’ler açısından durum ne?

2014 itibariyle Kıbrıs’ın kuzeyinde Ceza Yasası kapsamında kişilerin cinsel yönelim ve/veya cinsiyet kimliğinden dolayı ayrımcılığa uğratılması suç kapsamında değerlendirilmeye başlaması her ne kadar kâğıt üzerinde bir değişik olsa da bu değişikliğin toplumun düşünce yapısında da oluşması zaman alacaktır. Bunun da en somut örneğini ilk başlatılan billboard kampanyasında billboardların yırtılması, spreylerle boyanması ve sosyal medyada verilen tepkilerden görebiliriz. Kıbrıs homofobik ve transfobik tutumlar açısından fiziksel şiddetin pek fazla görülmediği fakat dedikodu, itibarsızlaştırma ve alay gibi sözlü ve psikolojik şiddetin sıklıkla görüldüğü bir yerdir. Bu nedenle gerek çalışma ortamlarında gerekse resmi ve özel tüm kurumlarda (özellikle eğitim, sağlık, hukuk ve medya) farkındalık artırıcı faaliyetlerin artması ve ayrımcılık karşıtı yasaların devreye girmesi gerekmektedir. Kuir Kıbrıs bu kapsamda Konuşulmayan/Unspoken Projesi haricinde de çalışmalar yürütmektedir. Bu faaliyetler arasında Ceza Yasasının değişim yıl dönümü olan 27 Ocak tarihinde her yıl düzenlenen panel, 17 Mayıs gününde Kuir Kıbrıs derneğinin de inisiyatifi ile başlatılan 17 Mayıs Organizasyon Komitesi kapsamında yapılan çeşitli farkındalık artırıcı faaliyetler ve onur yürüyüşü örnek olarak gösterilebilir. Kuir Kıbrıs Derneği verilen mücadelenin salt bir kimlik mücadelesi olmadığının farkındadır ve feminizm, anti-kapitalizm, anti- militarizm ve ekoloji gibi alanlarda da mücadele vermektedir. Ayrıca Kuir Kıbrıs Derneği Kıbrıs’ın güneyinde faaliyet gösteren ACCEPT LGBTİ örgütü ile ortaklaşa olarak her ayın ikinci çarşambası ara bölgede “Gökkuşağı Toplantıları” düzenlemekte ve iki toplum arasındaki kaynaşmayı da sağlamaktadır. Yakın bir zamanda devreye girecek Dayanışma Hattı ile de Kuir Kıbrıs Derneği çeşitli konularda yardım isteyen LGBTİ’lerin konunun uzmanları ile buluşmalarında yönlendirici bir rol alacak.

Bu projenin ardından neler yapmak istiyorsunuz?

Konuşulmayan/Unspoken Projesinin bitmesine yakın Kuir Kıbrıs olarak kolektif bir şekilde geleceğimizi şekillendirebilmek adına basılı ve dijital anketler hazırladı, ayrıca yüz yüze beyin fırtınası yapabileceğimiz bir ortam oluşması açısından “Geleceğimizi Şekillendirelim” etkinliği düzenledi. Bu yapılan anketler ve etkinlikte Kuir Kıbrıs Derneği’nin kapasitesinin geliştirmesi ve toplumun tüm kesimlerinde var olan LGBTİ’lere ulaşabilmek için daha etkili bir iletişim yöntemi kullanması gerektiği sonucuna varıldı. Bu nedenle Avrupa Birliğinin yeni açmış olduğu çağrıya derneğimizin kapasitesini artırmak için başvuruda bulunuldu. Başvuru yaptığımız projede; fon geliştirme, etkili dernekçilik, sürdürebilirlik, etkili iletişim yöntemleri, çeşitli alanlarda LGBTİ farkındalığını artırıcı yerel kitapçıkların hazırlanması, yurt dışı konferanslarında temsiliyet için maddi destek, hukuki ve psikolojik danışmanlık ve özellikle Türkçe konuşmayan kesimlere ulaşabilmek için çevirilerin yapılması adına çeşitli aktiviteler yazıldı. Yeni proje ile derneğin bulunmuş olduğu binanın engelsizleştirilmesi ve yapmış olduğumuz birçok etkinliğin engelli dostu olması için de çaba sarf edilecektir.

*Bu söyleşi ilk olarak Kaos GL dergisinin 157. sayısında yayınlanmıştır.


Etiketler: yaşam, dünyadan
nefret