20/08/2019 | Yazar: Aslı Alpar

Kocaeli Demokrat ve Bizim Yaka gazetelerinin transları kriminalize eden bir haberlerini Kaos GL Derneği Hukuk Koordinatörü Avukat Kerem Dikmen kaosGL.org’a değerlendirdi.

Kocaeli Asayiş Büro transları hedef alıyor, yerel basın ayrımcılığı körüklüyor! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kocaeli Demokrat ve Bizim Yaka gazetelerinin transları kriminalize eden bir haberlerini Kaos GL Derneği Hukuk Koordinatörü Avukat Kerem Dikmen kaosGL.org’a değerlendirdi.

Kocaeli’de yayımlanan Kocaeli Demokrat ve Bizim Yaka gazeteleri bugün transları kriminalize eden bir haber yayımladı. Her iki gazetenin de yayımladığı haber trans seks işçilerinin barınma ve çalışma hakkı ihlallerini meşrulaştırıyor.

Haberi Kocaeli Demokrat “İzmit’te peş peşe fuhuş baskınları”, Bizim Yaka ise “İzmit’te fuhuş operasyonu: 2 gözaltı” başlıklarıyla verdi.

“Transseksüel şahsa yapılan…”

Kocaeli Demokrat haberinde operasyonların özellikle trans kişilere yönelik yapıldığını duyuruyor ve buradaki ayrımcılığa değinmiyor: “16 Ağustos tarihinde İzmit’te S.K. isimli transseksüel şahsa yapılan fuhuş operasyonunun ardından, yine aynı mahallede iki transseksüele daha fuhuş baskını yapıldı.”

Bizim Yaka gazetesi ise transların Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) suç olarak tanımlanmadığı halde “fuhuş” suçlaması ile hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmasına dikkat çekmek yerine, kişilerin barınma hakkının da ihlal edildiğini müjde gibi duyurdu: “Yakalanan şüphelilerin ise sosyal medya uygulamaları ile internet üzerinden ilan vererek fuhuş yaptıkları tespit edildi. Alınan ifadelerin ardından şüpheliler serbest bırakılırken baskın yapılan ev ise mühürlendi.”

Av. Kerem Dikmen: “Operasyonların muhataplarının seçiminde cinsiyet kimliği bir motivasyon kaynağı, bu ayrımcı bir tutum”

Haberleri Kaos GL Derneği Hukuk Koordinatörü Avukat Kerem Dikmen kaosGL.org’a değerlendirdi. Dikmen Türk Ceza Kanunu’nda “fuhuş”un suç olarak tanımlanmadığını hatırlattı ve hukuksuz operasyonların muhataplarının özellikle trans kişilerden seçilmesinin başlı başına bir ayrımcılık olduğunu belirtti.

Av. Dikmen, “Haberlerden anlaşıldığı kadarıyla kolluk güçlerinin spesifik olarak trans seks işçilerine karşı operasyon düzenlediği anlaşılıyor. Operasyonların muhataplarının seçiminde cinsiyet kimliği bir motivasyon kaynağı, bu durumun kendisi ayrımcı bir tutum” diyor.

“Trans seks işçilerinin barınma hakkı da ihlal ediliyor”

Operasyona konu olan suçlamanın TCK’da suç olarak tanımlanmamasına dikkat çeken Av. Dikmen sözlerine şöyle devam ediyor: “Yasada ‘fuhuş’ olarak tanımlanan bir suç eylemi yok. TCK’daki tanıma göre ‘fuhuş’un kendisi değil ‘fuhuşa yer temini’ suç olarak niteleniyor. Dolayısıyla ‘fuhuş’ suçmuş ve bu kişiler suçluymuş gibi yapılan bu operasyon da hukuka aykırı.”

“Büyük ölçüde kendi evinde seks işçiliği yapmak zorunda kalan trans seks işçilerinin barınma hakkı da ihlal ediliyor. Çünkü Kaymakamlık tarafından bu evler kapatılıyor ve trans bireylerin kendilerine ait ikamette yaşaması engellenmiş oluyor.

İstihdam politikaları tartışılmıyor

Av. Dikmen, basının bu ve benzeri haberlerde iş hayatındaki cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine yönelik ayrımcı tutum ve yetersiz istihdam politikalarının yok sayıldığına dikkat çekiyor.

“Son olarak bir diğer bir konu da transların istihdamına yönelik devlet politikasının olmaması. Medya, operasyonları haber yapıyor ancak bu hususa değinmiyor. Translara istihdamda uygulanan ayrımcılık bariz. Bu operasyonları hukuka ya da insan haklarına aykırılığı ile ele alırken konunun bir yönüyle istihdam politikalarının yokluğunun dolaylı sonucu olduğunu da görmek gerekiyor.”

İlgili haber:

Hak-sız mıyız (!): Çalışma hakkı

Mahkemeden emsal karar: İkamet edilen evler mühürlenemez!

Mahkeme: Ev kapatma hukuka aykırı

 


Etiketler: medya
İstihdam