15/07/2020 | Yazar: Aslı Alpar
Avukat Kerem Dikmen Kocaeli’de bir fotoğraf stüdyosunun, fotoğrafladığı eşcinsel çifti sosyal medya hesabında paylaşmasının ardından homofobik nefret söylemine ve tehditlere maruz kalmasını değerlendirdi.
Kocaeli’de bir fotoğraf stüdyosu, sosyal sorumluluk projesi olarak fotoğrafladığı "LGBT+ temalı" çalışmalarını sosyal medya hesabında paylaşmasının ardından kentte homofobik nefret söylemine ve tehditlere maruz kaldı.
Fotoğraf stüdyosu paylaşımında, “Hiç kimsenin dili, dini, ırkı, cinsiyeti, düşüncesi nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılmaması gerektiğini ve herkesin toplumda eşit yere sahip olduğunu anlatmak istedik” cümlelerini kullanmıştı.
Gazeteler nefreti yaygınlaştırdı!
Bugün Kocaeli ve En Kocaeli isimli yerel gazeteler, fotoğraf stüdyosunu hedef gösteren siyasetçilerin nefret söylemine alan açtı. Bugün Kocaeli gazetesinin “Karamürsel’i Karıştıran LGBT Olayı” ve En Kocaeli’nin “Karamürsel’de olay çıkaran LGBTİ çekimleri” başlıkları ile nefret söylemini sahiplenen haberlerde şu ifadeler yer alıyor:
“Saadet Partisi Karamürsel İlçe Başkanı Mehmet Özalay, son günlerin tartışılan konusu LGBT hakkında skandal bir olayı ortaya çıkardı. Özalay, ‘Osmanlı’nın ilk deniz komutanını bağrından çıkaran, manevi iklimi ile her vakit bu kentin mihenk taşlarından biri olup nice pehlivanların ve yiğitlerin harman olduğu Karamürsel’imizde faaliyet gösteren bir fotoğraf stüdyosu LGBT çekimlerini sözde sosyal sorumluluk projesi adı altıda adeta bir zehir gibi hanelerimize, caddelerine, sokaklarımıza ve hatta tüm kente akıtmaktadır’ ifadelerini kullandı.”
Gazeteler Özalay’ın nefret söylemini “Endişemiz büyük” ara başlığı ile sundu: “Gücünü İstanbul sözleşmesinden alan bu gafileler başta olmak üzere bu ihanet sözleşmesiyle bunun gibi ahlaktan yoksun kişilerin önünü açan ve imza atanlar en az bunlar kadar sorumludur.”
“Kamusal makamların bir an evvel fotoğraf stüdyosunu korumak için harekete geçmesi gerekiyor”
Kaos GL Derneği Hukuk Koordinatörü Avukat Kerem Dikmen fotoğraf stüdyosunun hedef gösterilmesine karşı yetkili makamların harekete geçmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Av Dikmen pandemi ile birlikte LGBTİ+’lara yönelik artan nefret söylemi ve sansüre dikkat çekti: “Özellikle pandemi döneminde LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemi ile birlikte sansür arttı. İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin öğretmenlere mesaj ile ulaşarak çocukların gökkuşağı figürü içeren boyama yapmasını engellenmesine yönelik talepleri bu nitelikteydi. Benzer şekilde LCW ya da BİM gibi zincir mağazaların katalogda olmasına rağmen gökkuşağı içeren ürünlerinin satılmamasına dair verdiği talimatları biliyoruz.”
“Yerel basına yansıyan Karamürsel’deki bu olayda da bir foto stüdyosunun insan haklarına, kişiler arasında ayrımcılık yapılmamasına ve herkesin eşit olmasına ilişkin mesajını sosyal sorumluluk projesi olarak ele alıp fotoğraflaması ve paylaşması üzerinden nefret söylemine maruz kalındığını görüyoruz” diyen Av. Dikmen bunun bir ifade özgürlüğü engeli olduğuna dikkat çekiyor.
“Burada yaşanan ayrımcılık, homofobi ve ayrıca sansürdür. Fotoğraf stüdyosu sanatsal ifade yoluyla ifade özgürlüğü hakkını kullanmış ve bu hakkı nefret söylemi ve tehditlerle sansüre uğramıştır. Anayasa’da ifade özgürlüğü ve sanat özgürlüğü korunan haklardır. Fakat üçüncü kişiler tarafından bu haklara saldırılıyor. Bu gayrimeşru bir haldir ve bu saldırı ifade özgürlüğü sınırları içinde kalamaz hem itibar hakkına saldırı niteliğindedir hem de nefret söylemidir” diyen Av. Dikmen nefret söylemi ve tehditlere maruz bırakılan fotoğraf stüdyosunun korunması gerektiğinin altını çizdi:
“Kamusal makamların bir an evvel bu foto stüdyosunu filli ya da söylemsel saldırılardan korumak için harekete geçmesi gerekiyor.”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları
