13/08/2018 | Yazar: Yıldız Tar

Konya’da polis evlerini “seks işçiliği yaptıkları” iddiasıyla mühürlediği kişilerin isimlerini emlakçılara dağıttı.

Konya’da polis seks işçilerini fişledi, emlakçılara liste dağıttı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Konya’da polis evlerini “seks işçiliği yaptıkları” iddiasıyla mühürlediği kişilerin isimlerini emlakçılara dağıttı. Listede bazı isimlerin yanında “travesti” de yazıyor. Pembe Hayat’tan Janset Kalan, “Sürgüne varan uygulamalara gidiliyor” derken; Kaos GL’den Av. Kerem Dikmen, bu muamele ile ayrımcılık yasağı, barınma hakkı ve özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini belirtti.

Sözcü gazetesinden Mehmet Ali Kayacı’nın haberine göre Konya polisi emlakçılara bir isim listesi dağıttı. “Bu isimlere ev vermeyin, dikkatli olun” diyerek dağıtılan listede son bir ay içinde mühürlenen 113 evde kalan ya da kaldığı iddia edilen kişilerin isimleri yer alıyor.

Mahalle baskısı sonucu mühürlenen evlerde kalanlar evlere değerinden fazla kira bedeli ödüyor ve kefil imkanı sunarak evleri kiralayabiliyordu.

“Bu liste ayrımcılığın belgesidir!”

Polisin ev mühürleme ve evi mühürlenen kişilerin listesini emlakçılara dağıtmasını Pembe Hayat Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Janset Kalan, KaosGL.org’a değerlendirdi:

“Konya, Sivas ve Çorum’da seks işçiliği yapan trans kadın arkadaşlarımız bir süredir polis baskısının ve ev mühürlemelerinin arttığını söylüyor. Konya’da seks işçisi trans kadınlar hem polis baskısından hem de emlakçılar ev vermediği için şehirden ayrılmak zorunda kalmışlardı. Dernek olarak kendileriyle iletişim halindeyiz. Bu listeden haberimiz yoktu. Gazetede yayınlanması ile haberimiz oldu. Bu listenin oluşturulması ve emlakçılar ile paylaşılması ayrımcılığın ve hak ihlallerinin belgesidir.

“Daha önce de bekçilik gibi uygulamalar ile birlikte bu tarz hak ihlallerinin artacağını söylemiştik. Bekçilerin görevleri arasında mahallede oturan kişilerin kim olduğunu bildirme gibi bir görev de tanımlanıyor. Bu da aslında kişileri cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı olarak fişleme anlamına geliyor. Bu belge ile yapılan da budur.

“Mahalle baskısı kurumsallaşıyor”

“Yine Konya’da böyle bir listenin oluşturulması ve emlakçılar ile paylaşılması polisin özel hayata ve barınma hakkına müdahale etmesi demektir. Sürgüne varan uygulamalara gidiliyor. İnsanların isimlerinin bu şekilde listelenmesi, trans kimliklerinin ve seks işçiliği yaptıklarının ifşa edilmesi özel hayatın mahremiyeti ilkesine aykırı.

“Trans kadınların barınma hakkı halihazırda sistematik olarak ihlal ediliyordu ancak böylece doğrudan polis direktif vermiş oldu. Emlakçılar birçok şehirde translara ev vermeme konusunda gayet başarılı bir şekilde görevlerini yerine getiriyordu! Bunun gibi uygulamalar ile mahalle baskısı kurumsallaşıyor. Yine söz konusu barınma hakkı olduğundan normal kiradan daha fazla kira veriyor olma durumu özellikle küçük şehirlerde daha çok karşılaşılan bir şey. Translar zaten her semt ve her binada ev tutamıyor. İstese de istemese de kirası yüksek olan yerlerde yaşamak zorunda kalıyor. Bu uygulamalar ile sınırlı ve kısıtlı alan da ortadan kaldırılmış oluyor.”

“Kolluğun bu muamelesi ciddi bir suç ve hukuka aykırı”

Kaos GL Derneği Hukuk Danışmanı Avukat Kerem Dikmen ise kolluk güçlerinin görev ve sorumluluklarını hatırlatarak bu uygulamanın yasadışı olduğunu söyledi:

“Kolluk güçlerinin görev ve sorumlulukları yasa ile tanımlanır. Bu muamele hiçbir şekilde kolluk güçlerinin görev ve sorumluluk tanımı içerisinde değerlendirilemez. İdarenin bir parçası olan kolluk kuvvetlerinin uygulamaları da hukuka uygun olmalıdır.

“Yapılan işlem ev sahiplerini cinsiyet kimliği itibariyle ev kiralamamaya itiyor. Bir kişinin mal veya hizmetlere erişimi engelleniyor. Böylelikle ayrımcılığa uğramama hakkı ihlal ediliyor. Bir ev sahibi tarafından kiracı ile girişilen kiracılık ilişkisi, bir taksiciden satın alınan ulaşım hizmeti, bir kafede alınan eğlence hizmeti, hamamda alınan bir hizmet gibi, alışveriş faaliyetinin gündelik hayatta akla gelebilecek her türlü formu, mal ve hizmetlere erişimde ayrımcılığa uğramama hakkının konusunu teşkil eder. Herkesin yapabildiği bir alışverişi LGBTİ+'ların yapamaması veya herkese kiralanan bir evin sırf, kiracının LGBTİ+ olduğu gerekçe gösterilerek kiralanmaktan kaçınılması, bu ayrımcılık çeşidinin birer örneğidir. Özellikle kira ilişkisinin kurulması sırasında kiracı adayının trans olması nedeniyle kiralama hizmetinden kaçınma, sağlık hizmetinin sunumundan kaçınma, bar ve kafe gibi mekanlarda LGBTİ+'lara hizmet sunumundan kaçınma, taksiye almama, cinsiyet kimliği nedeniyle hamam hizmetinden yoksun bırakılma Türkiye'de yaşanan tipik ihlallerden. Haliyle polisin yaptığı ciddi bir suçtur.

“Aynı zamanda bu liste ile özel hayata saygı yükümlülüğü ve yine barınma hakkı da çok açık bir şekilde ihlal ediliyor. LGBTİ+'ların özel hayatları, devletler tarafından sıkça müdahale edilen bir alandır ve bu hak, bu alana koruma sağlar. Kişilerin kimlik bilgileri, aile kurmalarına ilişkin haklar, sağlık kayıtları, nüfus kayıtları, isim değişiklikleri, cinsiyet geçiş süreçleri, şeref ve itibarları, bireylere hitap biçimleri, cinsiyet kimliklerine dönük talepleri, kıyafet seçimleri gibi özel alana dair akla gelebilecek her bölge, bu korumanın kapsamı içerisinde yer alır.”

LGBTİ+’ları hedef alan hak ihlallerine ilişkin daha detaylı bilgi için Hak-sız mıyız (!) yazı dizimizi inceleyebilirsiniz.

“Hak-sız mıyız (!)” yazı dizisi başlıyor!

Hak-sız mıyız (!): Yaşam hakkı

Hak-sız mıyız (!): İfade özgürlüğü

Hak-sız mıyız (!): Mal ve hizmetlere erişimde ayrımcılık yasağı

Hak-sız mıyız (!): Özel hayata saygı hakkı

Hak-sız mıyız (!): Sağlık hakkı

 


Etiketler: insan hakları, barınma
İstihdam