27/05/2019 | Yazar: Kaos GL

​İsmail Beşikçi Vakfı’nın konferansında dil ve ayrımcılık konuşuldu.

“Kovulduğunuz dile utançla geri çağrılmak…” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İsmail Beşikçi Vakfı’nın konferansında dil ve ayrımcılık konuşuldu. Necmiye Alpay, ayrımcılığın dilde nasıl tezahür ettiğini anlattı. Yıldız Tar ise LGBTİ+’ların dilden nasıl kovulduklarını ve terbiye edilerek nasıl geri çağrıldıklarını aktardı.

İsmail Beşikçi Vakfı, “Ayrımcılığın Tezahürleri” başlığıyla iki gün süren bir konferans düzenledi. Vakıf, 25-26 Mayıs’ta kendi binasında düzenlediği konferansla ayrımcılığın çeşitli boyutlarını ele aldı.

Konferansın 25 Mayıs’taki son oturumunda “Ayrımcılık ve Dil” tartışıldı. Selda Adıyaman’ın moderatörlüğünde Necmiye Alpay ve Kaos GL’den Yıldız Tar, ayrımcılık ile dil arasındaki ilişkiyi, dilde ayrımcılığı ve ayrımcılıkla mücadele yöntemlerini tartıştı.

Dilbilimci Necmiye Alpay, diller arası ayrımcılık ve anadil hakkından bahsetti. Türkiye’de anadilde eğitim hakkının ihlal edildiğini hatırlatan Alpay, örneklerle bu ayrımcılığın ne kadar yaygın olduğunu ortaya koydu.

Alpay, ayrımcılığın tezahür ettiği en önemli alanlardan birinin dil olduğunu belirterek; “siyaseten doğruculuk” kavramını tartışmaya açtı. İktidarlar ve toplum açısından “siyaseten doğruculuk” kavramının nasıl farklılaştığını aktaran Alpay, dildeki ayrımcılığın etkilerini anlattı.

Yıldız Tar ise, “homoseksüel” kelimesinin tıpta, medyada, ansiklopedilerle ve gündelik dilde nasıl kullanıldığının peşine düştü. Tar, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği bağlamında dilden kovulma, dilsel tecrit, dile geri çağrılma ve bu sürecin hiyerarşik yapısını şöyle anlattı:

“Kendi hayatınızı, deneyiminizi anlatacak kelimelerinizin dahi olmaması dilden kovulmaya tekabül ediliyor. Kovulduğunuz dile geri çağrılırken de üretilen kavramlar her zaman başka anlamlarla işaretleniyor. Utanç gibi duygular bu kavramlara etiketleniyor ve geri çağrıldığınız yer sabitlenmiş, terbiye edilmiş bir yer oluyor. En baştan kovulduğunuz yere bu sefer deneyiminiz hakkında sabit ve çoğu zaman utanç gibi duygularla bezenmiş bir şekilde geri çağrılıyorsunuz”


Etiketler: yaşam
nefret