Kürt LGBT’ler Müzakerenin Barış Getirmesini Bekliyor

Kürt meselesini, “Kürt halkının haklarının tanınmaması sorunu” olarak tanımlayan Kürt LGBT’lere göre “çözüm” karmaşık değil.

 

Devletin izlediği politikaya karşı güvensizliklerini dile getirseler de, “İktidar gerçekten samimi bir şekilde bu sorunu çözmek isterse çok uzun müzakerelere gerek yok” diyorlar.

 

Savaş ortamında gelişen milliyetçi dalganın nefretle harmanlanıp tüm toplumu ablukaya almasına karşı her zaman barışı savunagelen Kaos GL, “müzakere” sürecini LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) toplumunun üyeleriyle görüştü.

 

Bu savaş nasıl bitecek, silahlar nasıl susacak, barış nasıl gelecek: LGBT toplumunun Kürt ve Türk üyeleri savaşa karşı barış için konuşuyorlar…

 

Diyarbakır’dan Hebûn LGBT Oluşumu ile KeSKeSoR üyeleri, Öcalan’la görüşme ve müzakere sürecini kaosgl.org’a değerlendirdiler.

Hebûn üyeleriÇîrûsk Arat, Öykü Su Sezer, Rojbeyani ve Ümit Manay’ın yorumları şöyle:

 

 

“Öcalan’la yapılan görüşme çok önemli. Zira bu görüşmeler AKP hükümetinin yıllardır izlediği savaş politikasının sekteye uğradığını gösteriyor. KCK adı altında BDP’yi bitirmek üzerine tezgâhlanan tutuklamalar, seçilmiş vekillere yönelik gerçekleşen saldırılar aynı savaş konseptinin farklı uygulamalarıydı. Tüm bunlar göz önüne alındığında devletin barışın dilini konuşabileceğine inancım azalıyor. Bu görüşmeler sonucunda umarım ki talepler karşılanır ve süreç müzakereye doğru ilerler.”

 

Öykü Su Sezer: Her ne olursa olsun bu sorunun gerçek muhatapları ile çözüme ulaşması hepimizin dileği

 

“Bu topraklarda yıllardır çekilen acıların ve akan gözyaşlarının bu müzakerelerle olumlu sonuçlanacağına inanmıyorum. TC’nin izlediği politikayı bir Kürt olarak samimi bulmuyorum. Kardeşi kardeşe kırdırma politikası hâlâ devam etmekte. İktidar gerçekten samimi bir şekilde bu sorunu çözmek isterse çok uzun müzakerelere gerek yok. İktidarın Öcalan’la görüşmelere başlaması tabii ki olumlu bir gelişme. Fakat daha önceki çabaları da düşündüğümde ilerleyeceğine olan inancım azalıyor. Tabii ki hepimizin dileği her ne olursa olsun bu sorunun gerçek muhatapları ile çözüme ulaşması.”

Rojbeyani: Herkesin barış için mücadele girişiminde bulunmalı

 

“Barış için başlatılan bu süreç çok önemli. Bu süreç içinde barışa engel teşkil edecek bütün zararlı faktörlerden kaçınılması gerekmektedir. Savaşın bitmesi ve silahların susması için konunun bütün eksiklikleriyle ele alınması, herkesin barış için mücadele girişiminde bulunması, müzakerelerin başlatılması gerekmektedir.”

 

Ümit Manay: Bu savaş ne zaman biter bilemiyorum ama bildiğim bir şey var ki o da herkesin canının yandığıdır

 

“Silahların gölgesinde yeşeren umutların yine de umut edenlerin şehri Diyarbakır, gerçek adıyla Amed. Herkes biliyor ki… Bu coğrafyanın her karış toprağında masum insan kanı var. Bu savaş ne zaman biter bilemiyorum ama bildiğim bir şey var ki o da herkesin canının yandığıdır. İnsani ve Vicdani anlamda öncelikle Devlet’in bu konuya el atıp ilgili kişileri muhatap alması gerekiyor. Ancak o zaman çözüm gelir ve silahlar susar.”

Adil, onurlu ve demokratik bir barış isteyen KeSKeSoR LGBT Oluşumu’nun, Öcalan’la görüşme ve müzakere sürecine dair ortaklaştığı değerlendirme şöyle:

 

Kaçırılan her fırsat ölüm ve yeni mağduriyetler olarak dönüyor: “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin "kalkınma"ya dair ekonomik icraatlarının geçerliliği artık kalmamıştır. Bu yüzden daha çok "adalet"e yönelmeye çalışması, siyasi bir strateji olarak yorumlanabilir. AKP’nin bu manevrasına rağmen Kürt meselesinde çözümsüzlüğün ve tıkanıklığın hâlâ sürdüğünü, kaçırılan her fırsatın halkımıza ölüm ve yeni mağduriyetler olarak döndüğünü belirtmek gerekiyor.” 

Kürt halkının demokratik haklarına anayasal güvence: “Özgürlüğü elinden alınan biz Kürtleriz. Savaş vergisini ödeyen, faturasını omuzlayan da gene Türkiye halklarıdır. Kirli savaşın sona erdirilmesi, ulusal inkâr politikalarının terk edilmesi ve Kürt halkının demokratik haklarının anayasal güvenceye alınmasını talep ediyoruz. Bunun için de devrimci tutsakların serbest bırakılması, müzakere süreçlerinin olumlu yönde ilerleyebilmesi için önemli bir gelişme olacaktır.”

Kürtler masaya Türklerle eşit oturmalı: “Barış bir savaşsızlık hali değildir ve sadece silahların susmasıyla elde edilemez. Dünyanın hiçbir yerinde talepler silahların bırakılmasından sonra gerçekleşmemiştir. Eşzamanlı yürütülecek bu süreçte kullanılacak dilin de önemli bir etkisi olacaktır, zira toplumsal adaletin tesis edilmesi uzun bir süreci gerekli kılar. Masaya oturulduğunda Türklerle eşit olabilmeleri için Kürtler taviz veren bir konumda olmamalıdır.” 

Çözüm için Kürtlere eşit yurttaşlık: “Kürt meselesi, Kürt halkının, haklarının tanınmaması sorunudur ve çözüm de karmaşık değildir. Kürt meselesinin çözümünde siyasi ve askeri saldırıların durması, Kürtçe üzerindeki her türlü yasağın kalkması, Kürtlerin eşit yurttaşlık haklarına sahip olması adil, onurlu ve demokratik bir barış sürecinin başlaması için hayati önemdedir.”

 

Bağımsız ve tarafsız arabulucular da olmalı: “Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmeler zaten yapılıyordu. Oslo sürecinin devamı niteliğini taşıyan bu görüşmelerin kamuya açık yapılıyor olması olumlu ve büyük bir adımdır. Sürecin hiçbir provokasyona kapılmadan devamlılığının sağlanması gerekmektedir. Sürecin iki taraf için de eşitlikçi bir şekilde ilerleyebilmesi için atılacak somut adımların yanında bağımsız ve tarafsız arabuluculara da ihtiyaç vardır.”