Lezbiyen Bir Müslüman’ın Yaşadıkları ve İlerici Değerler Yolunda Müslümanlar

 

Yakın bir arkadaşımla Starbucks’ta İslam LGBTQ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, queer) topluluğuyla uzlaşır mı uzlaşmaz mı üzerinden hararetli bir tartışmaya girdik. Arkadaşım Zara, 19 yaşında işte olduğu bir akşam günlüğünü okuyan koyu Müslüman Pakistanlı ailesi tarafından ifşa edildi. Arkadaşımı bekleyen sahne çirkindi. Artık İslam’da kendine bir yer bulamadığından, çok sevdiği dini ve ailesiyle olan bağlarını kopardı. Neden bunca eşcinsel Müslüman daha kapsayıcı bir dini yorumu tercih etmek yerine kendi kendilerini dinden uzaklaştırıyorlar?

Starbucks’ta Zara inancından kopmanın doğru şey olduğunu anlatmaya uğraştı. Kendi “yaşam tarzı seçiminden” ötürü ailesinin tarafını tuttuğu için onu yargılarken sesim bir tuhaf oldu. Yanlış anlamayın, Zara kendinden nefret etmiyor. Son dokuz yıl boyunca hayatını açıkça ve gururla yaşadı. Ama Zara’ya dinine bağlı kalamayacağını düşündüren her ne ise üzerinden bir türlü atamadığı bir hüzün verdi ona.

 

O uğursuz gece Zara’nın hayatında sonraki yıllarda birbirini izleyen acı veren olayların başlangıcı oldu. Cadı avının ardından Zara ev hapsinde kaldı. Yalnızca okula gitmesi ve üniversitedeki ikinci yılını tamamlaması için evden çıkmasına izin veriliyordu. En büyük ve hamile olan ablası, Zara’nın dosdoğru okula gidip geldiğinden emin olmak için her gün başından ayrılmadı. Evdeki günleri fiziksel ve sözlü saldırılara katlanmakla geçti. Çok geçmeden Zara kaçmak için bir yol buldu ve sırtında giysisi, omzunda sessizce duran papağanı Lily ile kaçtı. Yakınlardaki bir itfaiye müdürlüğünden ona evinin kapılarını açan bir arkadaşını aradı. Yanında bir polis memuru ile okul kitaplarını ve bazı kişisel eşyalarını almak için eve gitti. Ailesinin evinden öfkeli iftiralar, tükürmeler ve şu lanet okuyan sözlerle ayrıldı “Kimseye bizle bir bağın olduğunu söyleme. Allah aşkına, kimseye Müslüman olduğunu söyleme.”

Ailesi öfke ve şaşkınlıktan böyle bir tepki verse de, Zara onlara karşı yalnızca şefkat duyuyordu. Ailesinin böylesine hoşgörüsüz olmasına sebep olan yetiştirilme tarzı ve kültürel altyapılarını anlıyordu. Bugün, Zara ailesiyle sevgi dolu bir ilişki kurdu ve sık sık onlara ziyarete gidiyor. Yine de hâlâ İslam’ı reddediyor; kısmen ailesinin isteğini yerine getirmek adına, kısmen de hayatının bu iki parçasını – cinsel kimliğini ve İslam’ı – nasıl uzlaştıracağını bilmediğinden.

 

 “Müslüman ve eşcinsel olan insanlar var, bu çok güzel. Ama benim için bu İslam’a inanıp içki içen ya da doğru düzgün ibadet etmeyen insanlar gibi,” dedi Zara. “İslam’ın katı kuralları vardır. Onlara uyarsan Müslüman olursun. Bu kadar. Başka bir açıklaması yok.”

 

Eşcinsel olduğunu öğrendiğinde Zara’nın ailesinin neden bu kadar şaşırdığını işte o zaman anladım. Tüm kardeşleri arasında en dindar olanı oydu ve dini her zaman ciddiye alıyordu.

Tartışmayı bir kenara bırakıp Starbucks’tan ayrıldık. Kırgındık; ama hâlâ eskisi gibi arkadaştık. Yine de Zara’nın alternatif yorumları bir kenara itmesini anlayamadım. Dininizin yorumu neden kabul edilir olmasın? Allah sevgisi kişisel bir ifadedir ve kişiye bağlıdır. Alanda uzman birinin görüşüne ihtiyaç duydum ve Güney Kaliforniya’da cinsel yönelimlerinden bağımsız tüm Müslümanları kabul eden bir örgüt olan Muslims for Progressive Values (MPV - İlerici Değerler Yolunda Müslümanlar) ile irtibat kurdum. Bu örgüt, İslam’ın ilerici bir yorumunu temsil ediyor ve cinsiyeti, ırkı ya da cinsel yöneliminden bağımsız olarak herkes için eşitliği teşvik ediyor. Kadın-erkek bir arada yapılan ibadetleri ve hutbeleri, alışılmadık bir biçimde, sıklıkla kadın imamlar yönlendiriyor. MPV’nin eşkurucularından Ani Zonneveld ile MPV’nin neyi temsil ettiği ve Müslümanların daha şefkatli, ilerici ve kapsayıcı bir İslam için neler yapabileceğini konuştuk.

 

Bize gelebilirler, ayrıca Lut kavmi ve diğer dinî yorumları anlamalarını sağlayacak akademik yazılara ulaşabilirler. İslam’ı yeniden öğrenmek güçlendirir.

 

Heteroseksüel, eşcinsel ve trans Müslümanların hoş karşılandığı kapsayıcı bir ruhanî alan sunuyoruz. LGBTQ Müslümanların daha büyük bir topluluğun parçası hissetmesi önemli bir şey. Önyargılar ve eşcinselleri hedef alan yakışıksız vaazlar yüzünden pek çoğunun topluluktan kendini neden uzaklaştırdığı gayet anlaşılır.

Bence hazır olduklarında ve bunu yapacak güçte hissettiklerinde açılmalılar. MPV’nin onlara böylesi bir güçlendirici alan sunabileceğini düşünüyoruz.

 

Aileye bağlı. Bazıları için sorun olmaz, çocuklarını yine eskisi kadar çok severler. Diğerleri tamamen reddeder. Aileler için zor olan, ailelerin kendi çevrelerinde yüklenmek zorunda kaldığı damgalar...

 

Bu durumda olan eşcinseller İslam’ın alternatif bir yorumunu araştırırlar; onları insan olarak gören, aşağılamayan bir yorumu. Kuran’da eşcinselliğe bir ceza verilmemesi ya da “kadınları arzulamayan erkeklerin” bahsedilmesi gerçeği LGBT’lerin kesinlikle norm olduğunu gösteriyor. LGBT Müslümanların buna inanmaları için daha çok yol var. Biz ne kadar anlatsak da cehenneme gideceklerine inanıyorlar.

 

70,000 ile 137,000 arasında.

 

Umarım kabullenirler. Kabullenmeseler bile, umarım en azında nefret etmeme noktasına gelirler! Burada, Amerika’da, Müslümanlar İslamofobiye yani İslam’la ilgili her türlü önyargıya maruz kalıyorlar. Bana kalırsa, homofobik Müslümanlar “öteki”ne karşı kendi önyargılarına bir bakmalılar. Haklarımızı savunmak için birlikte çalışmalıyız.