15/03/2015 | Yazar: Yıldız Tar

Kaos GL dergisi Lezbiyenizm dosyası yazarları 4. Uluslararası Feminist Forum’da lezbiyenlik, cinsel yönelimler ve cinsellik üzerine konuştu.

Lezbiyenist misin canım? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Kaos GL dergisi Lezbiyenizm dosyası yazarları 4. Uluslararası Feminist Forum’da lezbiyenlik, cinsel yönelimler ve cinsellik üzerine konuştu.
 
Kaos GL Derneği’nin bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Uluslararası Feminist Forum’un ilk günü (14 Mart) Kaos GL dergisinin son sayısına katkı sunan yazarların tartıştığı forumla sonlandı. “Lezbiyenizm” dosya konusuna yazan isimler kadın, beden, trans ve lezbiyen deneyimler, cinsellik, fanteziler ve queer oluşlar üzerine konuştu.
 
Oturumun moderasyonunu yapan Kaos GL’den Seçin Tuncel lezbiyen kimlikler ve kadın kadına aşk deneyiminden bahsederek, Lezbiyenizm dosyasını ve Kaos GL’den eşcinsel ve biseksüel kadınlarından mücadelesini aktardı
 
“Sonuçta sen tam kadın değilsin!”
 
İlk sözü alan Kaos GL dergisi editörü Aylime Aslı Demir “Lezbiyenizm” dosyasına başlarken aklında iki farklı soru olduğunu belirtti. Tacizle ilgili konuştuğu bir sırada heteroseksüel feminist bir kadının kendisine ‘Sen bu deneyimi tam anlayamazsın, tam kadın değilsin sonuçta. Bazen kadın bazen de erkek gibisin’ dediğini belirten Demir aklına takılan ikinci sorunun ise savaşa karşı kadın eyleminde açtıkları “Lezbiyenler savaşa karşı” pankartına gelen tepkiler olduğunu söyledi.
 
Açtıkları pankartın ardından bazı kadınlardan, “Bu açtığınız pankart yüzünden eylemden fotoğraf paylaşamadık, utandık” dediklerini aktaran Demir şöyle devam etti: “Lezbiyen kelimesi utanç yaratıyorsa bu utancı çoğaltmak lazım, diye düşündük. Bu doğrultuda da bu sayıyı hazırladık.”
 
Ardından söz alan Pelin Kalkan ise medya ve lezbiyenlere ilişkin çalışmasından bahsetti. Lezbiyen kimliğin habere nasıl konu olacağına ilişkin tartışma yürüten Kalkan, “Haberin konusuyla alakalı olmadığı halde kişinin lezbiyen kimliğinin metnin ana gündemi olması nerede duruyor? Bu tam anlamıyla görünürlük mü demek oluyor?” sorularını yöneltti.
 
“Lezbiyenliğimizi ispat ve kanıtlama sürecine giriyoruz”
 
Ecemen ise dergiye yazdığı yazının hikayesini aktardı. Kendi cinsel hayatını, cinsel hayatımın olmayışını yazdığını belirten Ecemen, “Kimlik politikasına çok fazla saplanırsak lezbiyenlik ve feminizm de erkekliğe benziyor. Erkeklik nasıl bir kanıtlama ve ispat süreciyse lezbiyenliğimizi de bir kanıtlama çabası içerisine giriyoruz. Feminizm için de benzer bir durum var. Kendimi sürekli feminist olduğumu kanıtlamak zorunda hissediyorum. Cinsel yönelimler ve cinsiyet temsil ve kimliği arasında büyük uçurumlar olduğunu düşünmüyorum” dedi.
 
Yakın zamanda Türkçeleştirilen Kadın Sağlığı’ndan Sesler kitabından bahseden Seher Kırbaş ise şöyle konuştu: “Kitap sürecinde kadın sağlığı alanında ne kadar çok açık olduğunu bir kez daha fark ettim. Bilim adı altında öğretilen her şeyin doğru olduğu anlayışımız var. taraflı olup olmayacağını sorgulamıyoruz. Bunun için var olan durumun ideolojik ve taraflı olduğunu göstermemiz gerekiyor.”
 
“Eller, şu canım şeyler…”
 
Son konuşmacı Gülkan Noir da kişisel anlatı ve bireysel serüven metoduyla kendi hayatındaki arzu nesnesiyle ilk kez nasıl karşılaştığını yazısında anlattığını söyledi. Beden, fanteziler, cinsellik ve queer deneyimlerden bahseden Gülkan, “Lezbiyenlerden ya da genderqueer bireylerden bahsederken kimliklerden çok bahsettiğimizi ama ellerden bahsetmediğimizi ve şu canım şeylerle neler yaptığımızdan bahsetmediğimizi fark ettim” şeklinde konuştu.
 
Konuşmacıların kısa sunumlarının ardından katılımcıların yorum ve sorularıyla tartışmalar devam etti.
 
İlgili haber:

Etiketler: kadın
nefret