24/06/2013 | Yazar: Yasin Durak

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü münasebetiyle Kaos GL’nin düzenlediği ‘Mülteci Hakları Eğitimi’ gerçekleşti

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü münasebetiyle Kaos GL’nin düzenlediği “Mülteci Hakları Eğitimi” gerçekleşti
 
Kaos GL, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü münasebetiyle “Mülteci Hakları Eğitimi” düzenledi. Uluslararası Af Örgütü’nden Cahide Sarı ve Volkan Görendağ ile Kaos GL Mülteci Hakları Koordinatörü Avukat Hayriye Kara’nın konuşmalarıyla gerçekleştirilen seminerde, Türkiye’de genel olarak göçmen ve mültecilerin karşılaştıkları sorunların yanı sıra, LGBT mültecilerin içerisinde bulundukları çıkmazlar ve tüm bunlara dair neler yapıldığı/yapılabileceği etraflıca tartışıldı.
 
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü kapsamında Kaos Kültür Merkezi’nde yapılan seminere dernek üyeleri ve gönüllüler katıldı.

Cahide Sarı: Mars’tan gelen canlıları öldürenler cinayetten yargılanır mı?
Konuşmasında genel olarak göçmenlerin sorunlarına dikkat çeken Cahide Sarı, “insan” olmak ve “insan hakları” kavramlarının Antik Yunan’dan beri belirli türlerde “vatandaşlık” haklarına içkin kılındığına dikkat çekerek, “insan” henüz tanımlanırken dahi herhangi bir iktidar odağına referans göstermek zorunda olmaktan artık kurtulmak gerektiğini ifade etti. Mevcut normlara benzediği ölçüde ve sadece “vatandaş” olabildiği ölçüde “insan haklarından” faydalanabilmenin yanı sıra, vatandaşlık statüsüne de sahip olmayan göçmenlerin insan haklarından doğrudan mahrum bırakılmasının yol açtığı sorunlardan bahsetti. İnsan hakları hususunda iktidar odakları merkeze alındıkça bu hakların vatandaş olmayan göçmenler için bir anlam ifade etmediğini vurgulayan Sarı, yine de göçmenlerin siyasal iktidarların sınırlarını zorlamakta olduğunu belirtti.
 
Volkan Görendağ: İnsanlar maceraperest oldukları için mülteci olmuyorlar!
Volkan Görendağ, “mültecilik” hususundaki belirleyicileri ve “mülteciliği” değerlendirdiği konuşmasında, öncelikle İnsan Hakları Hukuku’nun 14. Maddesine dikkat çekerek, “globalleşen dünyada sınırların ortadan kalktığının” gerçekliği yansıtmadığını, sermayenin dolaşımı rahatlamışsa da yoksul insanlar için halen sınırların keskin ve kalın olduğunu ifade etti. AB’nin sırf göçmenlere karşı bir ordu olarak Frontex’i kurduğuna dikkat çeken Görendağ, mültecilere karşı caydırıcı engellerin günaşırı arttırılmakta olduğunu belirtti. Mevcut uygulamalar nedeniyle “insan ticareti” olarak kamuoyuna aktarılan mülteci taşıyıcılarının dahi bir anlamda “insan hakları kolaylaştırıcıları” haline gelebildiğini, mevcut prosedürler ve uygulamaların mültecileri böylesi yollara mecbur bıraktığını ifade etti.

Hayriye Kara: Hiv+ mültecinin cenazesini yıkamak istemeyen imamlar oldu!
Hayriye Kara, özel olarak LGBT mültecilerin karşısına konulan bariyerleri konu ederken, mültecilerin LGBT olduklarını beyan etmelerinin yeterli bulunmamasına ve bunu ispatlamaları istenirken rencide edici yöntemlere başvurulduğuna dikkat çekti. BM’lere ve Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan başvurularda, eğitimsiz ve deneyimsiz görevlilerin inisiyatif alması nedeniyle mevcut heteroseksist kalıpların son derece etkili olduğunu, örneğin LGBT bireylerinin Türkiye’de zaten gündelik hayat içerisinde yer bulamayacakları türden kılık-kıyafet ve görünümle mülakata gelmeleri istendiğini ifade etti. LGBT mültecilerin, mülteciler arasındaki ilişki ağlarına da dahil olamadıklarını belirten Kara, mevcut mevzuatın zaten işlevsiz olduğunu, yeni hazırlanmakta olan mevzuatların da içeriğinin kamuoyuyla paylaşılmadığını söyledi.  

 


Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam