01/09/2008 | Yazar: Umut Güner



Kaosgl.org’un yeni dönem düzenli bölümlerinden biri de mülteciler bölümü olacak. Mülteciler bölümünde, lezbiyen, gey, biseksüel ve transeksüel mültecilerle yapılan görüşmelere, mültecilik alanında çalışan kişi ve kurumlarla yapılan söyleşilere ve LGBT mültecilerin sorunlarına yer vermeye çalışacağız. İlk bölüm; "İran'dan Gelme Nedenleri"...

Kaos GL Derneği olarak son iki yıldır düzenli olarak mültecilere sosyal ve yasal destek vermeye çalışıyoruz. LGBT mültecilerin dosyalarını BMMYK (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği) sürecinde takip ediyoruz.

LGBT mülteciler, genellikle, kayseri, Isparta, Eskişehir, Nevşehir ve Van’da ikamet ediyorlar. Kaos GL Derneği olarak bu iki sene içerisinde LGBTT mültecilere verdiğimiz desteği daha sistematik hale getirmek ve mültecilik alanını daha yakından tanımak için BMMYK’nin destekleriyle LGBT mültecilerin yaşadığı uydu kentleri ziyaret ettik. Ayda iki kere yapacağımız bu köşede ilk olarak bu ziyaretlerimize ilişkin gözlemlerimize ayrıldık.

LGBTT Mültecilerle yaptığımız görüşmelerde, İran’dan Türkiye’ye geliş nedenleri, Türkiye’ye adaptasyon sorunları ve Türkiye’de karşılaştıkları sorunlar, Psikolojik, yasal ve sağlık alanında karşılaştıkları güçlükleri anlatmalarını istedik. Bunun yanında hayatlarını devam ettirebilmek için çalışma, mali yardım, ayni yardımlardan faydalanıp faydalanamadıklarını sorduk.

LGBTT Mültecilere üç başlık altında sorular yönelttik. İran’dan gelme nedenleri, Türkiye’de yaşadıkları sorunlar, Türkiye’de kurumlardan ve sivil toplum örgütlerinden aldıkları hizmetleri değerlendirmelerini istedik.

Bu soruları sormamızın iki önemli nedeni vardı. Birincisi LGBTT mültecilerin karşılaştıkları sorunları tespit etmek ve bunu raporlaştırmak. İkincisi ise Kaos GL Derneği içinde mülteci Destek Programı yaratılması aşamasında mültecilerin hangi alanlarda neye ihtiyaçları olduğunu tespit etmek. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda mültecilere yönelik hizmet verecek bir destek programı yaratmak.

Bu rapor çalışması aşamasında, mültecilere yasal destek vermenin yanında özellikle LGBT mültecilere sosyal ve psikolojik destek vermenin önemli olduğunu fark ettik. Özellikle Türkiye’de uydu kentlerde LGBT mültecilerin diğer mültecilere nazaran sağlığa erişim, çalışma hakkından daha fazla yoksun bırakıldıklarını, aslında Türkiye’de halen geldikleri ülkeyi yaşamaya devam ettiklerini gördük.

Bu haftaki köşemizde eşcinsel mültecilerin neden İran’dan kaçmak zorunda olduklarını anlatmalarını istedik.

İran’dan Gelme Nedenleri

LGBTT mültecilere ‘İran’dan gelme nedeniniz nedir?’ diye sorduğumuzda verilen yanıtların çoğu şöyleydi; ‘ ‘ahlak zabıtası’, ‘mahallenin imamı’ ya da ‘ailem’ eşcinsel olduğumu öğrenmişti…’ Bunun sonucunda İran’dan kaçmak zorunda kaldıklarını belirtenler çoğunluktaydı. İran’da eşcinselliğin cezasının kırbaçlanmakla başlayıp idamla sonuçlanabileceğinin belirten mülteciler, İran’da eşcinsel olduğunun öğrenilmesinden sonra İran’da yaşamanın imkânsız hale geldiğini, polisin ailelerine, işyerlerine eşcinsel olduğunu söylediklerini ve haklarında soruşturma başlattıklarını belirttiler.

Türkiye’ye gelen LGBTT Mülteciler bir çok insanın algıladığı gibi ‘daha özgür bir ülke de yaşamak için’ mülteci olmuyorlar. Sadece ve sadece ‘hayatta kalabilmek, yaşayabilmek’ için ülkelerini terk ediyorlar.

’İran’da nerede olursam beni bulacaklardı’

‘Ailemle kavga ettim. Beni ikinci kez zorla evlendirmek istiyorlardı. Eniştem kendi evimizde bana tecavüz etmek istedi. 21 yaşında dayımın oğlu ile evlendirdiler. Evden kaçtım. Bu konuyu aileme açıklamıyordum evden kaçtım. Eniştem İran’da MİT’te çalışıyordu. Evden kaçtıktan sonra benim lezbiyen olduğumu anlamışlar. Evden kaçıp Ruta isimli arkadaşımın evine gittim. Arkadaşım Ruta’nın işyerini ve evini buldular ve onu da rahatsız etmeye başladılar. Arkadaşlarımızı arayıp buldular ve onları tehdit etmeye başladılar. İran’da nerede olsam beni bulacaklardı. Bu yüzden İran’dan kaçtım.’

’Seni öldürme şerefine nail olacağız’

‘Çalıştığım hastanede, hastalardan birisi dişlerini yaptırmıştı. En son muayeneden sonra, dışarıda beni bekliyordu ve beraber yemek yiyelim dedi. Tanıştık, arkadaş olduk. O da gey olduğunu söyledi ve arkadaş olduk. Ailesi seyahate gittiğinde beni evlerine çağırdı. Yatak odasında çırılçıplak sarılmış bir şekilde birlikte yatıyorduk, bu sırada sakallı birisi içeri girdi, kemerinde silahı bile vardı. Sen ölmeyi hak ediyorsun diye bağırdı ve eline geçirdiği vazoyu üzerime attı. Ardından kapıyı dışarıdan kilitledi ve gitti. Benim tek şansım evin balkonundan dışarıya atlamaktı. Saat 11 gibi evime geldim. Eve gelince beni arkadaşım aradı. ‘Benim babam seni tehdit ederse şaka sanma, gayet ciddiydi. Babam İran istihbarat polisinden ve babamın tehdidini ciddiye al’ dedi. Ben ise ciddiye almadım. Ertesi gün işten eve döndüm, iki sivilin beni sorduğunu söyledi komşularım. Gene şans benden yana idi, çünkü ailem evde yoktu ve sadece komşularımıza sormuşlardı. Gece ben çok zor yattım. Arkadaşımın da bu arada telefonunun kapalı idi. ertesi gün işe gittiğimde polikliniğin sahibi, çok fazla hastamız yok eve gidebilirsin dedi. Oysa benim görmem gereken çok fazla hastam vardı o gün. Benim asistanım bir kadındı ve bana o anlattı olanları. Üniformalı bir polis gelmiş ve hastanenin müdürü ile görüşmüşler. Benim tazminatımı ödediler ve yolladılar. Eve döndüm ve artık hava kararmıştı. Eve giderken evin önünde bir arabanın içinde dört kişinin beklediğini gördüm. Ben bu arabayı geçtikten sonra beni takip ettiklerini gördüm. 24 saat çalışan marketlerden birinin içine kendimi attım. Arabanın arka plakası olmadığını gördüm. Artık ağlamak istiyordum, bunlar bana şaka gibi gelmiyordu. Korkmaya başladım. Beş-altı dakika sonra telefonum çaldı. Telefonumu yabancı biri aradı, ‘seni öldürme şerefi bize sahip olacak, terfi edeceğiz’ diyerek tehdit etti. Eve gittikten sonra eşyalarımı toparlayıp, pasaportumu alıp, ailemle vedalaşamadan kaçtım. Arkadaşımın evine gittim. Eve de arkadaşımda kalacağıma ilişkin bir not bıraktım. Ertesi gün de trene bilet alıp Türkiye’ye geldim.’

’Sevgilimle kaçmak zorunda kaldık’

‘Lezbiyenim. Cinsel yönelimimden dolayı ülkemde can güvenliğim yoktu. Arkadaşım M. ile internet üzerinden tanışmıştık. Bir süre sonra M. ailesiyle sorun yaşadığı için evden kaçtı ve bana sığındı. M. yaklaşık bir hafta evimde kaldıktan sonra M.’nin babası ve eniştesi evime geldi. M. evde yoktu bizi öldüreceklerini söylediler ve beni tokatladılar. Ve sonrasında kaçmak zorunda kaldık.’

’Baban gey olduğum için beni reddetti’

‘Sevgilim evli idi. Biz yaklaşık bir yıldır birlikteydik. Evinde sevişirken sevgilimin eşi eve geldi ve bizi birlikteyken gördü. Beni tehdit etti, hakaretler yağdırdı. Daha sonra benim ailemin yaşadığı eve gelip hakaretlerine devam etti. Daha sonra polise şikâyette bulunmuş. Evden ayrıldım ve bir arkadaşımın evinde gizlenerek kaçış yolları aramaya başladım. Babam ‘gey’ olduğum için beni reddetti. Mümkün mertebe benimle karşılaşmamaya özen gösterdi. Bir gün babam beni öldürmekle tehdit etti. Kız kardeşim İran’dan kaçmamı önerdi. ‘Kalırsan öldürüleceksin’ dedi. Eğer kalırsam ya babam öldürecekti, ya da yasalarca idam edilecektim. Param ve hiçbir eşyam yoktu depresyona girmiştim, umutsuz ve yalnız hissediyordum. Ne yapacağını bilmiyordum. Bir arkadaşım vize istemediği için Türkiye’ye gitmemi önerdi. Bir tren bileti aldım, kız kardeşimi aradım ve pasaportumu istedim. Ve bana birazcık da para verdi ve trene bindim. Türkiye’ye böyle geldim.’

’Pılımı pırtımı toplayıp uçağa bindim’

‘İsfahan şehrinde bir arkadaşının doğum günü partisine davetliydim, gitmek üzereydim. Sokağa girdim. İran’ın özel kuvvetleri (Besiyiciler) çevirmişti evin etrafını ve parktaki çocukları yakalamışlardı. Besiyicileri görünce sokaktan çıkmaya çalıştım. Arabamla çıkmaya çalışırken arabanın etrafını çevirdiler. ‘burada ne arıyorsun, bu görünüşünle ne işin var burada, bu çiçek ne, sen de mi partiye mi gidiyorsun’ diye sordular. Hemen kaçtım arabayla. Biraz peşimden koştular ama yakalayamadılar. Eve geri döndüm ve PGLO‘yu (Persian Gay and Lesbian Organization) aradım ve olayı anlattım. Ertesi gün de o yakalanan çocuklarının durumunu takip etmeye başladım. Bu bilgileri PGLO çalışanı Arsham Parsi’ye iletiyordum. Çocuklara işkence etmişler, tanıdıkları kişileri ihbar etmelerini istemişler. Onlar da telefon numaramı ve adresimi vermişler. 2-3 gün sonra telefonuma aramalar geldi. Eşcinsel olarak tanındığımı ve teslim olmam gerektiğini söylüyorlardı telefonda. Yanlış aradıklarını söyleyip kapattım. İşteyken eve gelmişler. Aileme eşcinsel olduğumu anlatmışlar; ‘gelsin kendisini teslim etsin’ demişler. Eğer İran’da eşcinsel olduğumu itiraf etseydim hemen idam cezası alırdım. Bu yüzden orada kalamazdım. İşten geri döndüğümde ailemin şiddetiyle karşılaştım. Çünkü daha önce bilmiyorlardı gey olduğumu. Meseleyi öğrendikten sonra evden attılar. Eşcinsellerin pislik olduğunu düşünüyorlardı. Bunlardan dolayı kaçtım. Hem ailem tarafından hem devlet tarafından mağdur durumdaydım. Pılımı pırtımı toplayıp uçakla Ankara’ya geldim’

’Baskılara dayanamadım’

‘İran İslam Cumhuriyeti’nde bir geyin yaşaması çok zor. Üniversitede hocalarım bile bana ‘farklı’ bir gözle bakıyorlar. Ya taciz ediliyorsunuz ya da ceza/idam. Sosyal hayatta sürekli tacize uğruyorum. Ailem erkek bir sevgilim olduğu için sürekli kavga ediyordu benimle. İran’da bir gey kendini özgürce ifade edemiyor. Sevdiğiniz kişi ile birlikte yürüyemiyorsunuz, çünkü bu yasak ve polis yakalayıp size ceza veriyor. Kendime ait bir arabam vardı. İş dışında sevgilim Yaşar ile geziye çıkıyorduk. Şehir dışında turistik bir yere doğru giderken besiyiciler yolumuzu kesip ‘İki genç o bölgeye gidemez. Siz neden gidiyorsunuz’ deyip yolumuzdan döndürüyorlardı. Toplumun bakış açısı çok kötüydü geylere. Bir parfüm sürdüğümüzde hemen, ‘bir erkek güzel kokmaz’ deyip bizi sıkıştırıyorlardı. Bu kadar baskıya dayanamadım, biraz daha kalsam öğrenilecektim ve yaşamım çok kötü olacaktı, böylece Türkiye’ye geldim’


Etiketler: insan hakları, mülteci
nefret