03/05/2017 | Yazar: Gözde Demirbilek

LGBTİ+ Gençlik Festivali koordinatörlerinden Rıfat Can Yiğit, festivali tüm ayrıntılarıyla kaosGL.org’a anlattı.

LGBTİ+ Gençlik Festivali başlıyor: Gel gezmelere gidelim biz bulutların asfaltında Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

LGBTİ+ Gençlik Festivali koordinatörlerinden Rıfat Can Yiğit, festivali tüm ayrıntılarıyla kaosGL.org’a anlattı.​

Genç LGBTİ Derneği’nin düzenlediği LGBTİ+ Gençlik Festivali 4-7 Mayıs’ta gerçekleşiyor. Açılışı queer ve feminist fanzinleri okuyucuyla buluşturacak bir etkinlikle yapan festival, atölyeler söyleşiler ve forumlarla devam ediyor olacak. Biz de kaosGL.org mikrofonlarını festival koordinatörlerinden Rıfat Can Yiğit’e tuttuk.

Öncelikle tebrikler Can, derneğin ilk büyük organizasyonu LGBTİ+ Gençlik Festivali diye biliyorum.

Evet canım, bu ilk büyük etkinliğimiz. Dernek kurulduğundan beri bizi gerek fikriyle gerek hazırlıklarıyla heyecanlandıran bir organizasyon oldu bu festival. Umuyoruz dolu dolu ve eğlenirken kaynaştırarak geçecek.

Etkinliklere nasıl karar verdiniz? “Bu etkinlik gençlik festivalinde kesinlikle olmalı!” dedirten ne oldu mesela etkinlik seçimlerinde?

Kendimizden ve gönüllülerimizle olan görüşmelerimizden yola çıktık diyebilirim. Sık sık iletişim hâlinde olduğumuz LeGeBİT Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Araştırmaları ve Dayanışma Topluluğu aktivistlerinin de katıldığı festival gönüllü toplantılarımız sonucu karar verdik etkinliklere. “Nelere ihtiyacımız var, gençlik festivalimizde neleri görmek isteriz?” sorularıyla ördük programı.

Gerçekten çok keyifli bir program olmuş. Sadece programı incelerken bile heyecanlanıyor insan!

Evet, son bir haftadır yerimizde duramıyoruz resmen. Birbirimizi arayıp arayıp “Güzel olacak değil mi? Çok güzel olacak!” diyoruz. Tabii muhakkak eksiklikler olacaktır. Tek temennimiz festivalden sonra iyi ya da kötü geri dönüşler almak. Ve yola önerileri göz önünde bulundurarak devam edebilmek. Hitap ettiğimiz kitlenin isteklerini görüyor olmak bizim için çok önemli.

Sana katılıyorum, Türkiye’de gençlik çalışmalarını daha kapsayıcı hâle getirmek bizim elimizde. Bu kapsayıcılığı sağlamak için de iyi – kötü demeden söylenen her şeyi bir durup düşünmek, tartmak ve almamız icap eden kısmını almamız gerekiyor.

Tabii, birbirimizden haberimiz olmadan yapabileceğimiz çok da bir şey yok. Bizim gençler olarak sık sık bir araya gelmeye ve üretmeye ihtiyacımız var. Sözümüzü söylemeye ve tartışmaya da öyle. Bu yüzden oyunların, atölyelerin ve söyleşilerin dışında programın son gününe bir forum koyduk örgütlenme pratiklerimizi konuşmak için. Örgütlü olmaktan neden çekinmemek gerekir, örgütlülük bize neleri kazandırır bunları konuşmak hem aklında soru işaretleri olanlara hem de bize çok iyi gelecek.

Evet, programa geri dönecek olursak neler var diyebiliriz?

Festivali queer ve feminist fanzin sergisiyle açıyoruz. Bir kokteylle açılacak olan sergi 2 gün boyunca ziyaretçilere açık olacak. Sergi açıldığı akşam Yok Öyle Kararlı Şeyler konserimiz var. Ertesi gün atölyelerimiz başlıyor. İlk atölyemiz flört şiddeti üzerine. Kolaylaştırıcılığını yapmak için gönüllü olman çok iyi oldu bence. O atölyeye bir Gözde kolaylaştırıcılığı çok güzel gelecek! Ardından kolaj atölyemiz var. Eski dergi ve gazete görselleriyle kendi dergilerimizi ve posterlerimizi yapacağız. Ve aynı gün film gösterimimiz olacak. Orada alanımızdan kısa filmler ve animasyonlar göstereceğiz.

Cumartesi gününü nefis bir vegan/vejetaryen kahvaltıyla açıyoruz. Ardından HIV+ farkındalığı için “Kendine İyi Bak!” oyununu oynayacağız ve “Hareket berekettir!” atölyesinde beden çalışacağız. Çizgi romanlarda LGBTİ karakterleri konuştuğumuz söyleşiden sonra, “Bir tatlı huzur almaya geldim” atölyesinde iletişim çalışacağız. Akşam enerjimize coşku katmak ve doya doya eğlenmek için partide buluşacağız.

Festivalin son gününü Kültür Park’ta yoga ile açıyoruz! Yoganın ardından vegan/vejetaryen piknik ve “Nasıl Örgütleniyoruz?” forumu yapacağız. Ve Seyhan Arman’ın yeni oyunu olan Küründen Kabare’nin İzmir’de ilk sahnesiyle festivali kapatacağız.

Gerçekten heyecan verici!

Kesinlikle öyle. İzmir’de yaşayan “yok mu bize göre bir şeyler” diyen tüm LGBTİ+'ları festivalimizde görmek istiyoruz. Umuyoruz festivali sürekli hâle getirir, yaparken heyecanlandığımız gibi beklerken heyecanlanan bir kitlenin varlığını sağlarız. 

 

İlgili haber:

LGBTİ+ Gençlik Festivali’nin programı açıklandı!


Etiketler: kültür sanat
nefret