27/04/2018 | Yazar: Kaos GL
"Sınıfı bölen LGBTİ’ler değil, heteronormatif, eril kapitalist sistemdir” diyen LGBTİ topluluk ve dernekleri 1 Mayıs’a çağırıyor.
“Sınıfı bölen LGBTİ’ler değil, heteronormatif, eril kapitalist sistemdir” diyen LGBTİ örgütleri ve dernekleri 1 Mayıs’a çağırıyor.
Çalıştıkları işlerde her türlü mobbinge maruz kalan LGBTİ işçiler, cinsel yöneliminden ya da cinsiyet kimliğinden dolayı işsiz kalan LGBTİ’ler, “sınıfı bölen LGBTİ’ler değil, heteronormatif, eril kapitalist sistemdir” diyerek 1 Mayıs'a çıkacak. İşte LGBTİ örgütlerinin 1 Mayıs çağrıları…
BİZ Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Araştırmaları Topluluğu: İş yerinde homofobiye, transfobiye karşı paydası olduğumuz büyük işçi sınıfı ile dayanışma için alanlardayız
İşçi sınıfının ve emek mücadelesinin birlik ve dayanışma günü, 1 Mayıs için çağrımızdır;
Tarihi, 1856'da Avustralyalı maden ve inşaat işçilerinin uygun çalışma saatleri talebiyle başlattığı protestoya dek uzanan; 1886'da Amerika'da yine uygun çalışma saatleri talebiyle başlayan protesto sırasında Haymarket Olayları'nda yaşamını yitiren yoldaşların mücadelesinin ardından 2. Enternasyonel tarafından ilan edilen 1 Mayıs; 1890'dan beri işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanıyor.
BİZ LGBTİ+'lar evde, sokakta, okulda olduğu gibi; fabrikada, ofiste, sendikada da varız!
Cinsel yönelimi ya da cinsiyet kimliğinden dolayı iş bulamayan; çalışsa dahi çalıştığı yerde ifşa edilme korkusu taşıyan, türlü ayrımcılığa, mobbinge maruz kalan, istifaya zorlanan LGBTİ+'lar olarak biz de emek mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıyız.
LGBTİ+ emekçiler olarak yaşadığımız onca olumsuzluğa birlikte mücadele ile karşı koyabiliriz. İşçi sınıfını bölen bizler değiliz; işçi sınıfını bölen homofobidir, transfobidir, heteroseksizmdir.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da emek için, özgürlük için; heteroseksist, kapitalist sisteme karşı; emek sömürüsüne, iş yerinde homofobiye, transfobiye karşı paydası olduğumuz büyük işçi sınıfı ile dayanışma için bu yıl da alanlarda olacağız.
Bize katıl, birlikte haykıralım: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!
Gökkuşağının Kızılı: LGBT'ler de işçidir, 1 Mayıs'ta yerleri hazırdır
Okurken bir yandan da kahvecide çalışmak zorunda kalan lezbiyen öğrenci, sen de işçisin. Üç yıldır atanmayan, güvencesiz işlerde çalışmaktan bıkan gey öğretmen, sen de işçisin. İşten atılma korkusuyla işyerinde kimliğini gizlemek zorunda hisseden biseksüel bankacı, sen de işçisin. Okuma ve çalışma hakkı elinden çalınan, her gün kelle koltukta çarka çıkan trans kadın, sen de işçisin. Müdürünün “kendine çeki düzen ver” dediği kuir market çalışanı, sen de işçisin.
LGBT’ler işçi sınıfının bir parçasıdır. Sınıfa baktığında sadece “mavi yakalı, heteroseksüel erkek” bir imaj görenler aldanıyor. İşçi sınıfı cinsel çeşitliliğin tüm unsurlarını bünyesinde taşır.
Tam da bu yüzden LGBT’lerin sorun ve talepleri, işçi sınıfının sorun ve talepleridir. Öğrenim hayatı boyuna ücretsiz yurt, burs ve iş güvencesi istiyoruz. Aldığımız eğitime ve yeteneklerimize uygun işlerde çalışmak, işsizliğin yasaklanmasını istiyoruz. İşyerinde ve yaşamın diğer alanlarında cinsel kimlik ayrımcılığının yasaklanmasını istiyoruz. Translara eğitim, ücretsiz barınma ve güvenceli iş hakkı istiyoruz. Cinsel çeşitliliğin tanınmasını, emekçi LGBT’ler arasındaki dayanışmayı güçlendirecek öz-örgütlenmelerin önünün açılmasını istiyoruz.
Taleplerimizi duyurmak, haklarımızı alana kadar sürdüreceğimiz mücadeleyi yükseltmek üzere tüm LGBT’leri gökkuşağı bayraklarıyla 1 Mayıs’ta Gökkuşağının Kızılı saflarında katılmaya davet ediyoruz.
LGBT'ler de işçidir, 1 Mayıs'ta yerleri hazırdır!
Yaşasın 1 Mayıs!
LGBTİ+ Kolektifi: Alanları gökkuşağı renklerine boyamak için 1 Mayıs’a
Üniversitelerinde LGBTİ+fobilere, bu fobilerin, nefretin ve şiddetin kaynağına, tek adam iktidarının savaş ve yıkım politikalarına karşı mücadele eden LGBTİ+ Kolektifi, tüm üniversiteli LGBTİ+ları alanları gökkuşağı renklerine boyamak için 1 Mayıs’ta kortejine bekliyor: Sokakları, geceleri, meydanları, dinci-gerici iktidara, LGBTİ+fobilere ve erkekliğe bırakmayacağız.
(Güncelleniyor…)
Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
