25/01/2008 | Yazar: Barış Sulu

LGBTT Bireylerin İnsan Haklarını İzleme ve Hukuk Komisyonu, 2007 yılı

LGBTT Bireylerin İnsan Haklarını İzleme ve Hukuk Komisyonu, 2007 yılı boyunca lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüel (LGBTT) bireylere yönelik hak ihlallerini rapora dönüştürdü.

Kaos GL, Kaos GL İzmir, Lamdaistanbul, Mor EL Eskişehir ve Pembe Hayat’tan oluşan LGBTT Bireylerin İnsan Haklarını İzleme ve Hukuk Komisyonu’nun, 2007 yılı boyunca lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüel (LGBTT) bireylere yönelik hak ihlallerini, medya takibi ve komisyon üyesi dernek ve inisiyatiflere yapılan başvurulara dayanarak hazırladığı rapor yayınlandı.

RAPORU OKUMAK İÇİN link’E TIKLAYINIZ.

Kaos GL’den Umut Güner’in kaleme aldığı önsözü ise aşağıda okuyabilirsiniz.

Eşcinseller için farklı bir Türkiye var mı?

Umut Güner

Toplumun her kesiminde lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüeller(LGBTT) var. Hayatın her alanında açık veya gizli olarak yaşayan LGBTT bireylerle yan yana gelebileceğini artık herkes biliyor. Ancak farklı kesimlerde LGBTT bireyler farklı sorunlar yaşayabiliyorlar. Yaşadıkları sorunların temelinde ise, eşcinsellere yönelik ayrımcı ideolojilerin genel adı olarak tanımlayabileceğimiz “homofobi” yatıyor. Homofobi sadece şiddet ve ayrımcılık olarak değil, en temel insan haklarından yoksun bırakma şeklinde de LGBTT bireylerin hayatını cehenneme çevirebiliyor.

Eşcinsellerin insan hakları sorunları sadece kamusal alanla sınırlı olmayıp özel alanlarda da kendini gösterebiliyor. Sorun yaşayan LGBTT bireyler kendilerini koruyacak bir yasal çerçeve olmadığı ve adil yargılanma sürecinin gerçekleşmeyeceğini düşündükleri için, genellikle yaşadıkları ihlaller sonrasında sessiz kalmayı ve haklarını aramamayı tercih ediyorlar. Bu da LGBTT bireylerin şiddete ve ayrımcılığa karşı açık hedef haline gelmesine ve daha çok mağdur edilmesine neden oluyor.

LGBTT bireylerin insan haklarını izlemeye başladığımız süreçte, haklarımızı bilmediğimizi fark ettik. Bilmediğimiz haklarımızı doğal olarak arayamıyorduk ve savunuculuk yapamıyorduk. Haklarımızı öğrendikçe ‘hakkımızı aramaya’ başladık. Aslında hayatın her alanında ayrımcılığa ve şiddete maruz kaldığımızı, ama bunu kanıksadığımız için harekete geçemediğimizi gördük. Haklarımızı aramaya başladığımız süreçte, LGBTT örgütlerin gönüllü avukatlarının desteği ile sesimizi biraz daha gür çıkarabildik.

İnsan hakları izleme sürecinde, ulusal ve uluslararası mekanizmaların birlikte ele alınması gerektiğini, bu mekanizmaların bazılarının hayata geçmesi için de mücadele vermemiz gerektiğini gördük. Aslında bu bir yıllık belgeleme ve raporlama çalışması bizim için bir “görme” eylemi olarak şekillendi.

Türkiye’de bütün ötekiler için olduğu gibi eşcinseller için de “farklı bir Türkiye” olduğunu gördük. Ailelerimizle yaşadığımız sorunlar, devletle yaşadığımız sorunlar, hatta örgütlenirken karşılaştığımız sorunlar bile farklılaşabiliyordu. Bir yıl içinde bizim için farklı bir Türkiye’yi gözlemledik. Eşcinsellerin Türkiye’sinde, ev mühürlenmeleri, ağır tahrik indirimleri, Eryaman-Esat olayları, işkence ve kötü muamele ile dolu bir yıl yaşadık. Bu rapor da eşcinsellerin Türkiye’sini anlatıyor.

LGBTT Bireylerin İnsan Haklarını İzleme çalışmasının, sorun alanlarımızın ve sorunlarımızın tespiti açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. “Başka bir dünya mümkün” talebimizin karşılık bulmasının, ancak şu an yaşadığımız koşulların ne kadar zor ve yorucu olduğunun gözler önüne serilmesi ile mümkün olacağını düşünüyoruz.

Bu rapor, LGBTT Bireylerin İnsan Haklarını İzleme ve Hukuk Komisyonu’nun 2007 yılı çalışması olup LGBTT bireylere yönelik insan hakları ihlallerini kamuoyunun bilgisine sunmaktadır. 2007 yılı boyunca yaşanan insan hakları ihlallerini ele alan bu raporda, bu alanda hazırlanan ilk rapor olduğu için, yaşanan ihlallerle birlikte yasal çerçeve hakkında da bilgi verilmektedir.

Raporun hazırlık çalışmaları, LGBTT Bireylerin İnsan Haklarını İzleme ve Hukuk Komisyonu’na üye örgütlerin izleme faaliyetlerinden, medya taramasından ve yargıya yansıyan olaylardan oluşmaktadır.

Raporun hazırlanmasına emeği geçen, başta Pembe Hayat LGBTT Derneği’nin Avukatı Senem Doğanoğlu olmak üzere, Kaos GL Derneği, Lambdaistanbul LGBTT Derneği ve Pembe Hayat LGBTT Derneği, Eskişehir Morel LGBTT Oluşumu, Kaos GL İzmir’in üyelerine teşekkür ediyoruz.


Etiketler: insan hakları
nefret