31/07/2008 | Yazar: Barış Sulu

‘AKP de kapatılmasın, Lambdaistanbul da…’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) kapatılmaması kararı Türkiye’nin vermesi gereken demokrasi sınavlarından biriydi sadece. Şimdi sırada Lambdaistanbul’da… Eşcinsel ve transeksüellere ‘AKP’nin kapatılmaması kararı’nı nasıl değerlendirdiklerini sorduk.

Kapatılma davaları Türkiye’nin gündemine oturdu, uzun süre de kalkacak gibi görünmüyor. Bir bakıyorsunuz tek başına iktidar olan bir partinin kapatılması tartışılıyor, bir bakıyorsunuz demokratik olmayan seçim sisteminde (%10 olan seçim barajı) yirmiden fazla milletvekili ile Meclise girmeyi başaran Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) kapatılması. ‘Demokrasi sınavı’ veren bir Türkiye’den sürekli bahsediliyor. Nedir ‘demokrasi sınavı’ diye sormak gerekiyor öncelikle? Türkiye son anda, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) kapatılmaması kararıyla bu sınavdan geçmiş gibi görünse de Türkiye’nin vermesi gereken daha birçok ‘demokrasi sınavı’ olduğunu görüyoruz. ‘Türkiye demokrasisi’ nedense her seferinde gelip heteroseksüellerden farklı cinsel yönelimleri olanları korumaya çalışan kurumlara adil davranmıyor (Bkz.: Lambdaistanbul’un kapatılması). Biz de merak ettik, eşcinsel ve transeksüellere ‘AKP’nin kapatılmaması kararı’nı nasıl değerlendirdiklerini sorduk:

‘AKP’nin takipçisi olacağız’

Ali Erol, Kaos GL

Fazilet Partisi kapatıldığında gelenekten hemen Adalet ve Kalkınma Partisi çıkmıştı. Bugün herkes biliyor ki AK Parti de kapatılmış olsaydı kapatılmış olan partiyle güya alakası yokmuş gibi AKP içinden de yeni bir parti çıkacaktı. AK Parti’nin bu potansiyeli ve gücü bulunuyor. Yeni parti üzerinden yeniden hükümet olacak gücü de aşikâr. İçinden doğduğu gelenekten farklı olduğu konusunda başta rejim güçlerini ikna etmekte zorlanan AKP’nin velev ki takiye yapıyor olsa bile, gerçekte olduğu sanılandan farklı olduğu, farklılaştığı da aşikâr olmalı.

Her halükarda kabul edilemez kapatma girişimi neyse ki yarıda kaldı ve AKP hükümet olmaya devam edecek. Yeni koşullarda yeni uzlaşmaların mı takipçisi olacak yoksa kayıtsız şartsız demokrasinin geliştirilmesinin mi takipçisi olacak göreceğiz. Şüphesiz ki eşcinsel hareket de bu konuda AKP’nin takipçisi olacak.

AKP’nin kapatılmaması gibi DTP’nin ve Lambdaistanbul’un da kapatılmaması için gözümüz AKP’nin üzerinde olacak.

Darbeye karşı bir daha asla akla bile getirilmeyecek aşamaya kadar gidilmesi için gözümüz AKP’nin üzerinde olacak.

Hoyratça harcanan ve rafa kaldırılan sivil anayasa çalışmalarının herkes için eşitlik temelinde bir an önce yeniden gündeme gelmesi için de AKP’nin takipçisi olacağız.

‘Kapatılmaması mı iyi, kapatılmalı mıydı?’

Aydın Öztek

AK Parti’nin kapatılmama kararını sevinçle ve üzüntüyle karşıladım. İki duyguyu birden yaşıyorum. Neden olduğunu bilmiyorum, ama bir yandan seviniyor, bir yandan da üzülüyorum.

Sevinmemin tek nedeni, demokrasi adına. Bir parti kapatıldığında demokrasi yara almış gibi hissediyorum. Herkesin, kendini ifade etme hakkı varken, ifade ediş biçimleri ve laiklik adına bir partinin kapatılması da hoşuma gitmiyor açıkçası. Bu nedenle sevindim kapatma kararının çıkmamasına.

Üzülüyorum. Çünkü, dini o kadar gözümüze soktular ki, dinden nefret eder hale geldik. Din denince, akla ilk olarak türban gelmesinin nedenini de AKP’ye bağlıyorum. Hâlbuki din dediğin şey görecelidir, değişir, değişmelidir. AKP’nin bazı şeyleri zoraki kabul ettirmeye çalıştığını düşünüyorum.

Eşcinselliği hastalık olarak gören bir partinin kapatılmaması ne kadar sevindirici olabilir? Ama, Tayyip Erdoğan ‘Bizim partide yerleri yok, isterlerse parti kurabilirler.’ diyerek bir umut olduğunu göstermiştir. Aynı şekilde, kendi iktidarı sırasında Lambdaistanbul’u kapatmaya kalkmıştır. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? AKP’nin, Baykal’ın eşcinselleri görmezden gelişinin ve ‘onların siyaseti olmaz’ görüşünün aksine, en azından farklılıklara kucak açtığını görebiliyoruz.

Belçika’dayken bir arkadaşım, türbanın tekrar yasaklandığını söyledi. Duymamıştım, benden önce haberi olmuştu. Bu karara sevindiğini ve Türkiye’nin İran gibi olmayacağı konusunda umutlu olduğunu belirtti. ‘Laiklik’ dedi, ‘din’ dedi, ‘İran’ dedi, ‘türban’ dedi… ‘Demokrasi?’ dedim. Anlamadı. ‘Demokrasiye ters düşmüyor mu peki sence bu?’ diye sordum, ‘Türbanlıların okuma hakkının olmadığının farkındasın, değil mi?’.

Bu nedenle ikilemdeyim aslında. Kapatılmaması mı iyi, kapatılmalı mıydı? Karar veremiyorum. AKP hakkında çıkan, kanıtlanan veya kanıtlanmayan, milyonlarca, yolsuzluk, kadrolaşma, özelleştirme konuları hakkında bir şeyler söylemeyeceğim bile. Onları da hesaba kattığımız takdirde, bu yazı uzar gider.

Kapatılmalıydı belki de, anlamam. Kapatılmadı. Nokta.

‘Özgürlükler herkesi kapsamazsa…’

Burcu Ersoy, Kaos GL

AKP’nin kapatılmaması kararının sadece bir oy farkla alınmış olması nedeniyle, sürece değil neticeye bakmak ne kadar yerinde olur bilemiyorum. Üstelik şeriata yönelik faaliyetlere destek verdiği konusunda da hem fikir olunup hazine yardımının yarısının kesilmesi cezası da veriliyor. Yani ‘hadi bu seferlik cezayla kurtuldunuz, bir daha olmasın’ şeklinde bir karar bu. Sonuca baktığımızda, bir partinin, derneğin ya da herhangi bir kuruluşun kapatılmasının örgütlenme özgürlüğünü engellemek anlamına gelmesi nedeniyle, ‘kapatılmasın’ kararını olumlu yorumlamak gerekir. Ancak, özgürlükler herkesi kapsamadığında, niyet ve samimiyet sorgulamasına yol açacağı da unutulmamalı. Örneğin, ‘herkesin için özgürlük’ anlayışıyla hareket ettiğini söyleyerek ‘başörtüsüne özgürlük’ isteyen AKP hükümeti, LGBTT bireylerin ifade ve örgütlenme özgürlüğünü tanımıyor ve gündemine almaktan ısrarla ve açıkça kaçınıyor. Dolayısıyla da, niyet ve samimiyet sorgulaması başlıyor. AKP’nin kapatılmama kararının ardından, başka parti ve dernek kapatılma kararları hakkında da aynı ‘özgürlükçü’ yaklaşımı yargıdan görebilecek miyiz diye düşünüyor insan. Bu karar, ‘sonuç itibariyle’ ancak o zaman gerçekten ‘demokratik ve özgürlükçü’ bir yargının kararı olur benim için. Lambdaistanbul da kapatılmasın!

‘Demokrasi anlayışımız sorunlu’

Buse Kılıçkaya, Pembe Hayat

Demokratik ülkelerde partilerin kapatılmasını doğru bulmuyorum. Demokratik yaşamında ve demokrasinin de tek eksenli olarak algılanmasını demokratik yaşama geçememenin bir engeli olduğunu düşünüyorum. Şu an ülkemizdeki birçok siyasi partinin aynı hatayı tekrarladığı için yerine göre demokrasi anlayışının da olmaması gerektiğini düşünüyorum.

İstanbul’da travesti ve transeksüel evleri mühürleniyor, yani kapatılıyor. Ankara’da sokakta gezen herhangi bir transeksüel fuhuş yaptığı gerekçesiyle 125 YTL para cezası kesilerek evlerinden dışarı çıkması engelleniyor, yani evlere kapatılmak isteniyor. 14 yıldır mücadele veren Lambdaistanbul Derneği hakkında kapatılma kararı verildi ve şimdi Yargıtay’ın kararını bekliyoruz.

Transeksüel kadınların uğradığı insan hakları ihlalleri görmezden geliniyor ve bunun üstü kapatılmak isteniyor. Türkiye’de herkes kendinden olmadığı ‘aykırı bulduğu’ kişileri, sivil toplum örgütlerini, siyasi partileri kapatmak istiyor. Bizim demokrasi anlayışımızın sorunlu olduğunu düşünüyorum. Siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, travesti ve transeksüellerin yaşadıkları evleri kapatmak bizi daha çok demokrat, daha çok laik, daha çok heteroseksüel yapmayacaktır. Sadece daha antidemokratik yapacaktır ve insan haklarına ne kadar aykırı hareket ettiğimizi gözler önüne serecektir.

‘AKP’nin kapatılmasını istedim’

Erkan Alçam

AKP’nin kapatılmasını istedim. İstedim çünkü laiklik karşıtı odaklar odağı olmalarından daha açık bir şey yoktu benim için. Kaçak Kuran kursları açmayı ‘serbest’ bırakan, kadrolaşmayı olağanüstü başarıyla gerçekleştiren, her kurumu ele geçiren ve zihniyet bekçiliği yapan bir iktidar kapatılmalıydı bana göre. Sonra yine gelirlerdi, demokrasi neydi, ne değildi bilmem ama. Bunları savunup ‘liboş’ olamayacağımı söyleyebilirim…

‘Hiçbiri kapatılmasın’

Fatih Kaya

Lambda'nın kapatılması hakkında ne düşünüyorsam, AKP’nin ve DTP'nin kapatılma davası hakkında da aynı şeyi düşünüyorum. V. Özdemiroğlu'nun ''Demokrasi bizde hala DEMO aşamasında!'' lafı bu iki durumu gayet iyi açıklıyor aslında.

‘Sarı kart gösterildi’

Serdar Duran

Verilmiş olan kararın en makul olan karar olduğuna inanıyorum. Mahkeme, suçlamaları kabul etmiş ancak kapatılmayı gerektirmediğine inanmıştır. Bu karar en basit tanımıyla "sarı kart" göstermek olmuştur ve AKP için ciddi bir uyarıdır. Bundan sonra atacakları adımlar ve yapacaklar önemlidir.

‘Ne eski ne de yeni bir durum’

Siyabent Arin

Bu durumun öyle olacağı belliydi. Bu ülkede AKP gibi bir hükümet ne eski ne de yeni. AKP’de bu ülkeyi sömüreceği kadar sömürecektir.

‘Postmodern bir darbeydi’

Umut Güner, Kaos GL

AKP’nin kapatılmamasına sevindim. Çünkü kapatılmak istenmesi tamamen siyasi bir karardı. AKP’nin kapatılmak istenmesini postmodern bir darbe olarak nitelendiriyorum. Bugün Türkiye’de halen sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ‘genel kabulün’ dışında oldukları gerekçesiyle kapatılmak isteniyor. Ben bir eşcinsel erkek olarak AKP’nin kapatılmamasını arzu ediyorum çünkü daha demokratik bir dünya hayalim var. AKP’nin kapatılma istemini demokrasinin ayıbı olarak nitelendiren AKP’lilerin de aynı ayıbın bugün Lambdaistanbul derneğine yönelik yapılmak istendiğini hatırlatmak istiyorum. Eğer AKP’li milletvekilleri ve hükümet yetkileri AKP’nin kapatılma talebi ile Lambdaistanbul Derneği’nin kapatılma talebini aynı değerde önemsiyorsa, biz demokrasi adına iyi bir yoldayız demektir. Ama yok herkes kendine demokrat olacaksa ve kendi çevresinde olmadığını düşündüğü bir oluşumun kapatılmasına sessiz kalacaksa, o zaman bir gün aynı kaderle kendisi de yüz yüze kalacaktır. Çünkü kendisi kapatılmak istendiğinde bu sefer demokrasi adına konuşuyor olması samimi olarak nitelendirilmeyecektir.

‘AKP de kapatılmasın, Lambdaistanbul da kapatılmasın’ bu cümleyi AKP’li milletvekillerinden duymak istiyorum.

‘Ne AKP, ne DTP, ne de Lambdaistanbul kapatılmalıdır’

Yeşim Başaran, Lambdaistanbul

Açıkçası 367 kararından beridir yüreğim ağzımda yaşıyorum. Demokrasinin sana benzemeyen insanlar için de demokrasi anlamına geldiğini maalesef yeterince içselleştiremedik. AKP kapatma davasının açıldığı gündeme düştüğünde "iyi de biz demokratik eleştiri/hukuk kanallarını kullanarak mücadelemizi yapıyorduk, bu mücadeleyi bile engellediniz siz" diye omuzlarım sarkmıştı doğrusu. Bu nedenle dün akşamki karara, ekonomik kısmı nedeniyle yarım da olsa sevindim. Ne AKP, ne DTP, ne de Lambdaistanbul kapatılmalıdır. Demokrasi, birlikte yaşamanın imkânlarını beraberce arayacağımız bir zeminin ön koşulu değil mi? Bunu istiyorum ben işte. Çok mu? Tabi böyle cümleler kurunca insanlar "AKP'li işte, iktidar yanlısı ne olacak" diye omuz silkiyorlar. Pek çok insan da görüşlerini "valla AKP'ye oy vermedim" cümlesi eşliğinde söylemek zorunda kalıyor. Bu tartışma düzeyi de maalesef yine demokrasi kültürünün yeterince içselleştirilememiş olmasından kaynaklanıyor.

Etiketler: yaşam, siyaset
nefret