05/11/2015 | Yazar: Hakan Özkan

Uluslararası Sosyal İçerme Konferansının ikinci oturumunda Türkiye ve dünyadan uzmanlar ‘Toplumsal Çeşitlilikte LGBTİ Haklarını Desteklemek’ fikrini tartıştı.

‘Ayrımcılığa karşı katılımcı politikalar geliştirilmeli’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Uluslararası Sosyal İçerme Konferansının ikinci oturumunda Türkiye ve dünyadan uzmanlar “Toplumsal Çeşitlilikte LGBTİ Haklarını Desteklemek” fikrini tartıştı.

Uluslararası Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal İçerme Konferansı'nın ikinci oturumu, Berlin Eyaleti Çalışma, Uyum ve Kadın Bakanı Dilek Kolat'ın sunumu ile başladı. Oturumda Şişli Belediyesi Başkan Yardımcısı Yasemin Kotan, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Danışmanı Hasan Bermek, İsveç Eşitlik Ombudsmanı Paul Lappalainen konuştu. Oturumunun moderasyonunu Prof. Dr. Simten Coşar yaptı.

“Ayrımcılığa karşı eylem”

Kolat, Berlin Eyaleti'nde LGBT'lerin genel durumundan ve siyasetçilerin çalışmalarından bahsetti:

“1985'ten beri Berlin'de bir gey müzesi var. Tarihle ilgili çalışmalarımız var. 1912'den beri Yaşam Yeri Çoğulcu adı altında bir konutumuz var, bakıma ihtiyacı olan yaşlı LGBT'lerin yaşayabileceği bir ev. Sadece yaşlılar değil, genç geyler de yaşamakta. Yaşlandıkça LGBT insanlarının ihtiyacı değişiyor. Gökkuşağı Aile Merkezimiz var, LGBT'ler arasında aile kurma isteği artıyor ve bu merkez ihtiyaç doğrultusunda kuruldu.

“Ayrımcılığa, şiddete karşı eylem gösteriyoruz. Kapsamlı danışma merkezlerimiz var. Şiddete, ayrımcılığa uğradığında bir insanın yalnız kalmaması için çalışıyoruz.

“Üçüncü konu ise eşit haklar, toplumdaki olumsuzlukları gidermek için yasalar elbette önemli, attığımız adımlar var, bizim de taleplerimiz var. Nazi döneminde yaşanan olaylar var. Toplu kamplarda öldürülen insanlar var. Erkeklerin eşcinsel olması suç olarak görülüyordu, ceza veriliyordu. Nazi dönemindeki bütün yargılanmalar kaldırıldı. Nazi döneminden sonra da yargılanan insanlar var, bunu için kapsamlı çalışmalar yapıyoruz.

“İrlanda'daki halk oylaması bize de etki gösterdi. Berlin'de muhafazakâr parti ile benim partim koalisyonda. Bu konuda ayrılma noktasına geldik. Biz de Almanya'da ve Berlin'de eşcinsel evliliği yasal hale getirmek istiyoruz dedik. Maalesef tartışma, koalisyonu bitirecek noktaya kadar. Sonunda Almanya'da bu karar alındı. Almanya Anayasa Mahkemesi birçok karar aldı ve biz Medeni Birliktelikte olan evli çiftlerin eşitliği için çabalamaya devam edeceğiz.”

Şişli Belediyesi'nin çalışmaları

Oturumda ikinci olarak Şişli Belediyesi Başkan Yardımcısı Yasemin Kotan konuştu. Kotan, Şişli Belediyesi bünyesinde yapılan çalışmaları anlattı. Kotan, ayrıca yakın zamanda kaybettiğimiz LGBTİ aktivisti ve Şişli Belediyesi Başkan Danışmanı Boysan Yakar'ı andı.

Kotan, LGBT'lerin diğer bireyler gibi haklardan yararlanmaya ihtiyacı olduğunu bildiklerini, kamusal alanda zorluklarla karşılaşmakta olduğunun farkında olduğunu söyledi. Şişli Belediyesi'nin LGBT çalışmalarına hız verdiğini ifade etti.

Kotan, çalışmalarının 2014 yılının seçimlerinde başladığını ve SPoD'un “LGBT Dostu Belediyecilik Protokülü”nün bu konuda bir kırılma noktası olduğunu vurguladı. Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü'nün Boysan Yakar'ı danışmanı olarak göreve aldığı süreci anlattı.

Şişli Belediyesi'nin stratejik planlarını hazırlarken İstanbul'da bulunan bütün dernekleri davet ettiğini, taleplerin tüm müdürlüklerle paylaşıldığını söyledi.

“Yerel yönetimlerde katılımcı politikalar geliştirilmeli”

Kotan konuşmasına şöyle devam etti:

“Sağlık alanında LGBT özel çalışma saatlerini düzenledik. LGBT'lere ücretsiz sağlık hizmeti vermeye başladık. Ücretsiz HIV testiyle beraber diğer sağlık taramaları da yapılabilmekte Belediyemiz kapsamında yapılabilmekte. Bu taramalardan, 850 kişi bu çalışmalardan yararlandı. SPoD LGBTİ, çalışanlarımıza LGBT sağlık eğitimi verdi

“Sosyal yardımlar kapsamında LGBTİ'lerin eşit faydalanabilmesi için çalışmalar yürütmekteyiz. Trans Misafirhanesinin 3 ay kuru gıda ihtiyacı karşılandı. LGBT örgütlerin stratejik plan toplantılarında toplumsal eşitlik birimimiz geçen ay çalışmalara başladı. Eşitlik Birimimi, kadınlar, LGBTİ'ler, engelliler, mülteciler ve diğer tüm dezavantajlı gruplarla çalışmak için yola çıktı.

“Yerel yönetimlerde kalıp yargılar kırılarak katılımcı politikalar geliştirilmeli. Ayrımcı, homofobik politikalara karşı biz de bu konuda bazı sloganlar üretiyoruz.”

“Avrupa'nın her yerinde homofobik ve transfobik ayrımcılık var”

Oturumda daha sonra Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Danışmanı Hasan Bermek konuştu. Bermek, açılış konuşmasında yer alan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks'in konuşmasını tekrar vurguladı. Bermek konuşmasında şunları söyledi:

“Avrupa İnsan Hakları Komiserliği'nden bahsedeceğim size. 6 ayda 20 kişilik bir ekip seçiliyor. Konseyin amacı başta AİHM olmak üzere Avrupa standartları hakkında farkındalığı artırmak, sorunlara dikkat çekmek, ülkelere tavsiyede bulunmak, değişiklik için baskılar yaratmak. Komiser tamamen bağımsız. Sadece kendi vicdanına göre hangi konuda ya da hangi ülkede çalışacağına karar veriyor.

“Son olarak interseks kişilerin haklarıyla ilgili tematik bir rapor verildi. 2011 yılında cinsel yönelimin ve cinsiyet kimliğine dair yapılan ayrımcılıkları kapsayan bir çalışma, Kaos GL'nin katkılarıyla yapıldı. Avrupa'nın 47 ülkesinin hepsinde homofobik, transfobik eylemler var. Her yerde ortak olan ayrımcılığın kaynağı olarak ortaya çıkan şey; önyargılar.

“Ortak gerekçeler var: Milli değerler, kamu düzeni, dini inançlar. Ermenistan'da gey olmak ulusal değerlere aykırı olarak karşımıza çıkabiliyor. Ahlaki düzene bir tehdit olarak bakılıyor. LGBTİ kişilerin varlığı bile aile kurumuna bir saldırı olarak tanımlanıyor. Kendilerinden toplumdan gizli tutulmaları bekleniyor. Özellikle ataerkil toplumlarda kadınla erkeğin rolünün çok farklı olduğu, şiddetin doğal karşılandığı ülkelerde heteronormative sorgulanamıyor. LGBTİ kişiler günahkâr ya da din düşmanı olarak sayılıp kötü bir algı yaratılıyor. Slovakya raporunda ağır nefret içeren bir kampanyanın din adamları tarafından desteklendiğini gördük. San Marino'da Başpsikopoz eşcinsellerin “dini ve milli değerlere aykırı” olduğunu söyledi. Yasal olarak LGBTİ ailelerinin tanınmaması gerektiğini söyledi. Rusya, Onur Yürüyüşünü yasaklarken şunu söyleyebiliyor: “İnananlar tarafından dini değerlere saldırı olarak anlaşılacak”

“AİHM‘in tutumu hiç değişmiyor. Farklılığa sonuna kadar açık. Dinde ve etnik kimlikte olduğu gibi cinsiyet ve cinsel yönelimde de böyle düşünüyor.

“LGBTİ kişiler de herkes gibi tüm haklardan yararlanma özgürlüğüne sahip ama bu kadar kemikleşmiş yargıların olduğu bir ortamda devletler bunlarla mücadele etmediği sürece bunlar sadece teoride kalır. Kaos GL gibi dernekler görünürlük bakımından desteklenmeli. Özellikle okullarda çocuklara nesnel ve sağlıklı bilgiler verilmeli.

Ayrımcılıkla mücadele konusunda Türkiye'ye getirilen eleştiriler: Yasalar, polisin translara karşı tutumu. Son olarak, Onur Yürüyüşü'ne yapılan saldırıya komiser tepki gösterdi. Bu konuda LGBT Dernekleriyle işbirliğini önemsiyoruz.”

“Önyargı ancak cezalandırılırsa değişir”

Oturumda son olarak Kıdemli Uzman, İsveç Eşitlik Ombudsmanı Paul Lappalainen konuştu. Lappalainen konuşmasında şunları söyledi:

“Yerel yönetimlerden bahsedeceğim. LGBTİ gruplar, yerel siyasetçileri baskılamaya başladılar. Çok fazla muhalefet vardı, bunun üstesinden gelineceği görüldü. Bu mücadeleler pek çok eyalette değişikliğe neden oldu. Çoğu kısmında eşcinsel evliliği yasaklıyor, ancak bir kısmında ilerleme var.

“Haklar konusunda kapsamlı bir mevzuata ihtiyacımız var. Mevzuat olmadıkça bu beyannameler sadece güzel şeyler olarak kalacak. İsveç'te ayrımcılığın reddedilmesi uzun zaman karsılaştığımız sorunlardan biri oldu.

“Önyargı ancak ve ancak cezalandırırsa değiştirebilir. LGBTİ hakları dâhil eşitlik hepimizin sorunu. Bunun dışında işveren olarak, devlet memuru olarak, okullarda, her yerde bu önyargılar karşımıza çıkabilir. Farklı insanlar için farklı sözleşmeler yapılıyor. Kimin ofisin şefi olacağı, parasını ne zaman alacağı konusunda ayrımcılıklar yaşanıyor”

“Oturumun soru cevap kısmında ise, Şişli Belediyesi ve Berlin'de yerel yönetim çalışmaları yerel yönetimlerde LGBTİ politikalarının kapsamı konuşuldu.

Konferans Toplumsal Çeşitlilikte LGBTİ Haklarını Desteklemek oturumunun ikinci kısmı ile devam edecek. Oturumda, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Türkiye İnsan Hakları Kurulu Üyesi  Levent Korkut, Avrupa Konseyi Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Birimi Başkanı Eleni Tsetsekou ve Kamu Denetçiliği Kurumu Uzmanı Seçil Gülçat konuşacak.

İlgili haber:

“LGBT'lerin haklara erişiminde hükümet güvencesi önemli”

“Toplumun iyileştirilmesi için ayrımcılık ortadan kaldırılmalı”

*Uluslararası Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal İçerme Konferansı Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Avrupa Birliği (AB), İngiltere Büyükelçiliği, Açık Toplum Vakfı ve İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı(SIDA) tarafından desteklenmektedir.


Etiketler: insan hakları
İstihdam