19/03/2013 | Yazar: Ömer Akpınar

Kendisini feminist lezbiyen bir savaş karşıtı aktivist olarak tanımlayan Lepa ayrıcalıklar, kendini sevme ve şiddet konuları etrafında politik görüşlerini ve yaşam hikâyelerini paylaştı.

‘Bir Kadının Kendini Sevmesi Devrimdir!’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Haftasonu Kaos GL’nin düzenlediği 2. Uluslararası Feminist Forum’un ilk konuşmacısı Sırbistan’dan Lepa Mladjenovic’ti. Kendisini feminist lezbiyen bir savaş karşıtı aktivist olarak tanımlayan Lepa ayrıcalıklar, kendini sevme ve şiddet konuları etrafında politik görüşlerini ve yaşam hikâyelerini paylaştı.
 
I Kissed a Girl
Sözlerine bir kadınla ilk kez 32 yaşındayken öpüştüğünü söyleyerek başlayan Lepa, bir feminist olduğundan lezbiyenliğini kabul etmesinin daha kolay olduğunu belirtti.
 
“Üç gün üç gece öptüm o kızı, yataktan düşüyordum, nerede olduğumu bilmiyordum; artık erkek arkadaşım olmayacak dedim, artık ne istediğimi biliyorum dedim.”
 
Hiyerarşinin Neresindesin?
1987’de ilk Yugoslav feminist buluşmayı organize eden Lepa ve arkadaşları, yazdıkları manifestoyla hangi konulara odaklanacaklarını ortaya koydular. “Siyasette kadın olmak, kadına yönelik erkek şiddeti, lezbiyen hakları ve pek çok başka başlıklar belirledik ve 1987’de birbirimize söz verdiğimiz her şeyi yaptık.”
 
Dünyayı iktidar hiyerarşisi etrafında irdelediğini ifade eden Lepa, ayrıcalıklara sahip olanların diğerlerine karşı sorumlulukları olduğunun altını çizdi. “Kadınım, beyazım, başkentte yazıyorum. Beyaz erkeklerden, beyaz gey erkeklerden daha az iktidara sahibim; ama Roman kardeşlerimden daha fazla iktidara sahibim, eğer dayanışma içinde olmak istiyorsak kendimizi analiz etmeliyiz. Böyle bir iktidar hiyerarşisi yokmuş gibi davranmak yanlıştır.”
 
“Bir Kadının Kendini Sevmesi Devrimdir!”
Kadınların kendileri dışında herkesi sevmelerinin beklendiğini belirten Lepa, kadınların özellikle de lezbiyen kadınların kendilerini sevmelerinin devrimci bir davranış olduğunu söyledi. Ülkesinde açık bir lezbiyen olduğunu, televizyonlarda konuştuğu belirten Lepa, fırına gittiğinde oradaki kadınların “lezbiyen” kelimesini duymak istemediğini anlattı.
 
“Vücudumuz o kadar çok nefretle mücadele etmek zorunda ki, sonsuz nefret dalgası içinde küçücüğüz. Kendimizi cezalandırdığımız zamanlar oluyor. Bedenimize zarar veriyoruz, en azından fazla alkol alıyoruz. Korktuğumuzu kabul etmemiz lazım. Ancak kabul ettiğimiz zaman korkudan arınabiliriz ve başka bir korkuyla mücadele etme gücü bulabiliriz.”
 
“Ötekini Dinleyin, Ötekinin Dilinden”
Savaşın ancak birbirini dinlediğimiz tekrarda son bulacağını savunan Lepa, herkesi “ötekini” ötekinin dilinden dinlemeye çağırdı.
 
“Ben kendimle barışık olduğum zaman ötekini duyabilirim, ancak o zaman savaş olmaz, çünkü katiller ötekini duymazlar. Karşımızdakini duymak için alan açmak feministler için yapmamız gereken en önemli şeydir.”
 
Kaos GL Dergisi’nin “Feminizm” başlıklı bir sonraki sayısında (Mayıs-Haziran 2013, 130. Sayı) Lepa Mladjenovic’le yaptığımız detaylı bir söyleşiyi okuma fırsatı bulacaksınız.   

Etiketler: kadın
İstihdam