27/07/2010 | Yazar: KAOS GL

Kadın örgütlerinin CEDAW’a sundukları Gölge Rapor’d

‘Bu Yasalar Kadını Korumuyor; Değiştirin’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı Kadın örgütlerinin CEDAW’a sundukları Gölge Rapor’da, Türkiye Anayasası ve yasalarının kadını korumadığı belirtildi; yasaların sözleşmenin ayrımcılığı yasaklayan ve kadın – erkek eşitliğini temel alan ilkelerine uygun şekilde değiştirilmesi istendi.

Kadın örgütlerinin Birleşmiş Milletler (BM), Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) çerçevesinde, 21 Temmuz'da, yapılan Türkiye Oturumu'na sunduğu gölge raporda Anayasa ve yasaların sözleşmeye aykırı olduğu belirtilerek değişiklik talepleri sıralandı.
 
Raporun "Yasalar önünde eşitlik ilkesi" başlıklı bölümünde, Anayasa değişiklik paketi eleştirildi. Pakette kadınların "korumaya muhtaç" bireyler olarak tanımlandığı belirtilerek bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğu, kadınlara yönelik ayrımcılık yapıldığı vurgulandı. Raporda ayrıcı şu tespitler yapıldı:
 
"Kimi yasalarda eşitliğin sağlanması için yapılan değişiklikler, diğer yasa ve yönetmeliklerde değişiklikler yapılarak işlevsizleştirilmektedir. Medeni Kanun'un Evlilikte Mal Rejimleri'nin başlangıç tarihini düzenleyen Yürürlük Yasası'nın 10. maddesi, geriye dönük işlememektedir.
"Türk Ceza Kanunu'nda namus cinayetleri için 'töre adına işlenen cinayetler' ibaresi kullanılmıştır; namus cinayetlerinde ceza indirimi için yasal boşluk korunmaktadır. Yargıtay kararıyla töre cinayetlerine ağırlaştırılmış hapis cezası verilmesiyle ilgili maddesi işlevsiz hale getirilmiştir."
 
Yasal değişiklik için talepler sıralandı
Gölge Rapor'da yasalar önünde eşitlik ilkesinin sağlanması için eylem talepleri ise şöyle sıralandı:
 
*"Eşitlik Çerçeve Yasası" oluşturulmalı ve Anayasa'da yer alan eşitlik hükmü, CEDAW Sözleşmesi'ne uyumlu hale getirilmeli.
* Kadınların hayatın her alanında eşit temsil edilmesi ve ayrımcılıkların ortadan kaldırılması için sözleşmede belirtilen "geçici özel önlemler" Anayasa'nın 10.  maddesine dâhil edilmeli.
*Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığın suç olarak tanımlanmaması nedeniyle, eşcinsel, biseksüel ve transseksüel kadınlara yönelik fiziksel, sözlü taciz, cinsel ve diğer şiddet suçları yargıya taşınamamaktadır. Anayasa'nın 10. maddesine  "cinsel  yönelim ve  cinsiyet kimliği" ifadesi eklenmelidir.
*Türk Medeni Kanunu (TMK) yürürlük maddesi "Edinilmiş Malların Paylaşımı Rejiminin" 2002'den önce  kurulmuş  olan evlilikleri kapsayacak şekilde değiştirilmelidir.
*TMK'de evli kadınların, evlenmeden önceki soyadlarını tek başına taşımalarına olanak tanınmalıdır.
*Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Nitelikli İnsan Öldürmeyi" düzenleyen 82. maddesinin gerekçesinden "haksız tahrike" ilişkin tüm bahisler çıkartılmalı.
*TCK'nin 287. maddesinde "bekâret kontrolü yasaktır" ifadesi açıkça kaleme alınmalı. Hâkim veya savcıların izin verdiği kontrolde kadının rızası önkoşul olarak kanunda yer almalı.
*Üçüncü kişilerin şikâyeti halinde 15-18 yaşlarındaki gençlerin karşılıklı rızalarıyla yaşadıkları cinsel ilişkileri cezalandıran TCK'nin 104. maddesi kaldırılmalıdır.
*Ayrımcılığı düzenleyen TCK'nin 122. maddesi, "cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine ve tıbbi tanıya dayalı ayrımcılığı" kapsamalıdır.
*TCK'nin "Genel Ahlaka Karşı Suçlar" bölümündeki 266 sayılı  "müstehcenlik" maddesi kaldırılmalıdır.


Etiketler: kadın
İstihdam