25/02/2011 | Yazar: Gülistan Aydoğdu

Ankara Kadın Platformu üyeleri Yüksel Caddesinde yaptıkları basın açıklamasında, Selçuk Üniversitesi İlahiyat profesörü Orhan Çeker hakkında suç

‘Dekoltem Tecavüze Davetiye Değildir’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Ankara Kadın Platformu üyeleri Yüksel Caddesinde yaptıkları basın açıklamasında, Selçuk Üniversitesi İlahiyat profesörü Orhan Çeker hakkında suç duyurusunda bulundu.

Ankara Kadın Platformu adına açıklama yapan Arzu Gümüş şunları söyledi: “AKP iktidara geldiğinden bu yana kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüzler tırmanmıştır. Son olarak Orhan Çekerin “Sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmaz. Tahrikten sonra sonucundan şikâyet etmen makul değil” sözünü söyleyen birisinin bilim insanı olması mümkün değildir.
Biz biliyoruz ki kadına yönelik şiddettin, taciz, tecavüzün, kadın cinayetlerinin din, dil, ırk ya da meslek, mevki, eğitimle ilişkisi yoktur.”
 
Kadına yönelik şiddet biçimlerinin tümü erkek egemen sistemin yeniden ürettiği cinsiyet ayrımcılığının sonucu olduğunu söyleyen platform sözcüsü açıklamasına şöyle devam etti:
 
“Başbakan kadının doğurganlığına, bedenine, iradesine, kimliğine ve kişiliğine müdahale ederek, kadını sadece “analık” üzerinden tanımlamaktadır. Ona göre kadının yeri evi, görevi anneliktir. O yüzden hamile bir kadının eyleme gitmesi, sokağa çıkması, demokratik haklarını kullanması Başbakan ve partisinin en tahammül edemediği şeydir. Bu yüzden kullandığı insanlık dışı şiddetle bir kadın arkadaşımızın katıldığı bir eylemde çocuğunu kaybetmesine neden olan polis hakkında herhangi bir işlem yapılmamıştır. Çünkü kadının özgürlük ve eşitlik talebi AKP’nin yumuşak karnıdır. AKP’nin demokrasisi de demokratlığı da kadınlar söz konusu olunca işlememektedir” diyen kadınlar, iktidarın kadına bakışının ne kadar cinsiyetçi olduğunu ve hükümet eliyle kadına yönelik şiddettin artırıldığına vurgu yaptılar.
Kadın Ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Aliye Kavaf, kadın cinayetlerinin sistematik yanını görmek ve bunları engellemek yerine, yeni kıyımlarla davetiye çıkararak “eşcinsellik hastalıktır” demekte, LGBTT bireylere yönelik nefretin ve saldırının artmasına neden olmaktadır.
 
Kimlik sorgusu gerekçesiyle karakola götürüp, polisin aşağılama, şiddet ve tacizine maruz kalan Ülfet Sevdi’yi “Kabahatler kanununa muhalefetle” suçlamak, cezalandırmak da yine aynı anlayışın sonucudur.
 
Yurt Kur Genel Müdürünün “saat 9’dan sonra kız çocuğunun dışarıda ne işi olabilir?” sorusu da, erkek medyanın bir kadının ölümünü magazin malzemesi haline getirmesi cinsiyetçilik ayrımcılık değilse nedir?
 
Orhan Çeker’in açıklamaları tek kelime ile utanç vericidir. Bu sözler kabul edilemez. Açıkça suç teşkil eden bu sözler tecavüzün meşrulaştırılması, tırmandırılması, çoğalması ve artması için teşvik edici değil midir? Bu sözlerle amaçlanan cinsel şiddete uğrayan kadını cezalandırma ve erkeği suçtan aklama çabası değilse nedir? Bu kadar insanın Çeker’in sözlerini yanlış anlamış olması mümkün müdür?”
Ankara Kadın Platformu üyeleri, “Tecavüzün nedeninin dekolte, sebebinin kadının eylemi olduğunu iddia eden Orhan Çeker, cinsiyet gözetmeden çocuklara, hayvanlara yönelik cinsel istismar ve tecavüzü nasıl açıklamaktadır?” sözleriyle tepkilerini dile getirdiler.
Platform üyeleri, “Buradan yargıya sesleniyoruz! Başbakanın konuşmalarını ihbar, suç duyurusu kabul ederek soruşturma başlatan savcılar! Biz Ankara Kadın Platformu bileşenleri olarak sizi görevinizi yapmaya davet ediyoruz.” dediler.
“Dekoltem tecavüze davetiye değil” sloganları atan kadınlar Ankara adliyesinde savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını söylediler.
 

Etiketler: kadın
nefret