18/12/2014 | Yazar: Ömer Akpınar

Ayrımcılık Karşıtı Sempozyum’da bir araya gelen sendikacılar LGBT’ler, kadınlar ve gençlerin sendika deneyimlerini paylaştı.

‘Güvenli bir sendika olmadıkça LGBT’ler nasıl açılabilir ki?!’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Ayrımcılık Karşıtı Sempozyum’da bir araya gelen sendikacılar LGBT’ler, kadınlar ve gençlerin sendika deneyimlerini paylaştı.
 
Kaos GL Derneği’nin düzenlediği 3. Ayrımcılık Karşıtı Sempozyum kapsamında haftasonu Ankara’da bir araya gelen aktivistler, sendikaların LGBT’ler, kadınlar ve gençlere nasıl alan açabileceklerini tartıştı.
 
Tüm Bel-Sen toplantı salonunda gerçekleşen sempozyum, Cumartesi günü çalışma hayatında ayrımcılık temasıyla başladı.
 
Çalışma hayatında ayrımcılık görmemek de özel hayatın bir parçası
 
Avrupa Konseyi Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Birimi Politika Danışmanı Yuri De Boer, Türkiye’nin de kabul ettiği, çalışma hayatında LGBT ayrımcılığına karşı Avrupa Konseyi’nin CM/Rec(2010)5 kararını anlattı.
 
De Boer, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin çalışma hayatında ayrımcılılık görmemeyi de özel hayatın korunması kapsamında değerlendirdiğinin altını çizdi.
 
“Sendika liderleri ‘bizim LGBT üyelerimizi yok ki’ diyorlar”
 
Kaos GL Derneği Üyesi ve UNISON Sendikası Eski Dış İlişkiler Koordinatörü Kürşad Kahramanoğlu, LGBTİ haklarının sendikal haklar olduğunu belirterek sendikaların direncine dikkat çekti:
 
“Sendika liderleriyle LGBTİ konusunu konuştuğunuzda ‘anlıyoruz ama bizim öyle üyelerimiz yok ki’ diyorlar. Sendika güvenli bir ortam yaratmadıkça LGBTİ üyeler sendikalarında nasıl açılabilirler ki?!”
 
Sempozyumun ilk oturumundan öne çıkan satır başları şöyle:
 
Salvatore Marra, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Gençlik Komitesi Başkanı:
 
AB’deki son reformlar LGBT’lerin sosyal medya hesaplarının işverenler tarafından izlenmesine izin veriyor. Avrupa Parlamentosu’nun kararları LGBTİ ayrımcılığına karşı bağlayıcı olmuyor.
 
İşsizlik rakamları engelliler, LGBTİ’ler gibi kırılgan denilen grupları daha derinden etkiliyor. Sendikalarla bağlarımızı güçlendirmemiz gerekiyor.
 
Sendikaların "görünür olmayan LGBTİ üyelerimi nasıl savunabilirim ki?" argümanını yenmemiz gerekiyor.
 
Peter Purton, Sendikalar Kongresi (TUC) Engellilik ve LGBT Hakları Politika Sorumlusu:
 
20 yıl önce bizimle komşu olmak istemeyen toplum şimdi tabii ki herkes eşit olmalı diyor.
 
Yasal eşitlik var diye kazandık sanılmasın. Nefret suçu rakamları hiç olmadığı kadar yüksek. Evlilik eşitliğinin geldiği güzel ülkemiz, evsiz eşcinsel gençlerle dolu.
 
Sendikalar Kongresi (TUC) olarak genel seçim öncesi trans örgütleriyle bir manifesto üzerinde çalışıyoruz.
 
Sandra Vermuyten, Uluslararası Kamu Hizmetleri Sendikası (PSI) Eşitlik ve Haklar Birimi Sorumlusu:
 
Demokrasi, çokuluslu şirketlerin kârlarından daha önemli.
 
LGBT üyelerimizi hem LGBT, hem de sendika etkinliklerine katılmaları yönünde teşvik ediyoruz.
 
Güvencesizleştirme kamu hizmetlerinde yoğun olarak çalıştıkları için kadınları daha fazla etkiliyor.
 
3. Ayrımcılık Karşıtı Sempozyum kapsamında sekiz ülkeden sendikacılar, KESK üyesi sendikaların temsilciler ve yerellerden LGBTİ örgütleri temsilcileri haftasonu Ankara’da bir araya geldi. 

Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
nefret