05/09/2015 | Yazar: Can Tülük

Halkların Köprüsü Derneği’nin çağrısıyla demokratik kitle örgütleri İzmir Enternasyonal Fuarı gerekçe gösterilerek mültecilerin fuar alanından atılmasını kınadı.

Halkların Köprüsü Derneği’nin çağrısıyla demokratik kitle örgütleri İzmir Enternasyonal Fuarı gerekçe gösterilerek mültecilerin fuar alanından atılmasını kınadı.

İzmir’de demokratik kitle örgütleri Halkların Köprüsü Derneği’nin çağrısıyla, bugün (5 Eylül) gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla İzmir Fuarı’nın kapılarının mültecilere açılmasını talep etti. Aralarında HDK LGBTİ Komisyonu ve İzmir Feminist Kolektifi’nin de olduğu örgütler, “İzmir Fuarı’nı da Ülkelerin Sınırlarını da Mültecilere Açın” dedi.

Özelde İzmir Fuarı’nın mültecilere kapatılması sorununu gündeme getiren yerel örgütler genelde ise yerel yönetimlerin, merkezi hükümetin ve Avrupa Birliği’nin yanlış mülteci politikalarının yarattığı sonuçlara karşı muhatapları daha duyarlı ve insani politikalara yönelmeleri konusunda göreve çağırdılar.

Ölümlerle birlikte içler acısı boyutlara taşınan vurdumduymazlığa karşı derhal önlem alınması gerekliliği basın açıklaması ve ardından örgüt temsilcilerinin konuşmalarında tekrar tekrar dile getirildi.

Yapılan açıklamaların ardından Suriyeli çocuklar da kendi çizim ve cümleleriyle insani yaşam taleplerini dile getirdi.

“Mültecileri İzmir’e sokmadınız, sokaklardan süpürdünüz”

Basın açıklamasının tamamı şöyle:

“İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi, bir kez daha burada karşınızdayız ve yine dile getiriyoruz; başta Suriyeli mülteciler olmak üzere hiç bir mülteci yalnız değildir. Biz, mülteciler ve insan hakları üzerine çalışma yapan dernekler ve kurumlar olarak mültecilerin haklarını dile getirmeye ve sizlere de yapmanız gerekenleri hatırlatmaya devam edeceğiz.

“Haftalardır yanı başınızda yaşanan bu insanlık dramına sessiz kaldınız. Görmezden geldiniz, duymak istemediniz, dile getirmediniz. Açıklamalarımızı duymamış gibi davrandınız. Yok sayarak, yardım etmeyerek yok olacağını düşündünüz ama mültecilerin dramı her geçen büyüyerek artıyor. Bulduğunuz çözümler ise hukuku çiğnemekten öteye geçmedi. Mültecileri, İzmir’e sokmadınız, yüzlerce mülteciyi zorla kamplara yolladınız ve Basmane Meydanı’nda yaşayan mültecileri ara sokaklara süpürdünüz. Siz engel olmaya çalışsanız da yeni mülteciler İzmir’e geldi ve gelmeye devam ediyor...

“Enternasyonal Fuar için mültecileri sokakta yaşamaya ittiniz”

“Hemen arkamızda bulunan İzmir Fuarı’nın kapılarını mültecilere kapattınız ve mültecileri sokakta, cami avlularında yaşamaya mecbur bıraktınız. Fuarın içindeki ağaçların gölgesini, suyu ve tuvaletleri esirgediniz bu insanlardan. Halka açık fuarın kapılarını mültecilere kapatırken çeşitli gerekçeler öne sürdünüz, bunlardan biri de İzmir Enternasyonel Fuarı ve fuarın hazırlık çalışmaları idi.

“Mültecilere kapattığınız fuarın kapılarını bir kez daha sermayeye ve şirketlere açtınız, üstelik yüksek paralara fuar ve kongreler için Gaziemir’de çok büyük yeni bir fuar alanı yapmış olmanıza rağmen. Enternasyonel Fuarı’nın girişini ücretli yaparak fuarı yoksul İzmirlilere de kapatmış oldunuz.

“Enternasyonel Fuar yarın sona erecek, şirketler stantları ile fuarı terk edecek ama mülteciler hala burada karşımızdaki caminin avlusunda, ara sokaklarda, parklarda, Konak’ta sahilde, yakıcı güneşin altında, toz toprak içinde egzoz gazı soluyarak yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor.

Valilik ve belediyelere çağrı

“Artık bu dramı görmezden gelmeyiniz. İzmir Valiliği’ne, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ve Konak Belediyesi’ne sesleniyoruz ve taleplerimizi yeniden dile getiriyoruz. Öncelikle olarak fuarın kapılarını mültecilere açın ve sokakta yaşayan mültecileri burada kurulacak çadırlara yerleştirin. Su verin. Tuvalet sağlayın. Banyo imkanı sağlayın. Gıda dağıtın.

“Olası salgın hastalıklara karşı mültecileri sağlık taramasından geçirin. Mobil sağlık hizmeti ile aşılama, gebe izlemi, kronik hastalık takibi, ilaç ihtiyacının belirlenmesi gibi birinci basamak sağlık hizmetlerini karşılayın. Bebeklere ve çocuklara süt, mama ve bebek bezi dağıtın.

“Bu saydıklarımızın siz mülki amirlerin görevidir ancak, İzmir’i ‘çekim merkezi’ haline getirmemek için harekete geçmiyorsunuz.  Tekrarlıyoruz taleplerimiz,  hükümetin yayınladığı Geçici Koruma Yönetmeliği’nden doğan yükümlülüğünüzdür.

“Geri göndermeme kuralı ihlal edilmemelidir”

“Biz Türkiye’nin 1951 Cenevre Sözleşmesi’ne konulan coğrafi sınırlamayı kaldırılarak sadece Avrupa’dan gelen mültecilere değil, geçici koruma altındaki Suriyeliler de dahil olmak üzere savaş, zulüm ve insan hakları ihlallerinden kaçan ve uluslararası koruma ihtiyacı olan herkese kalıcı çözüm sunması ve mülteci statüsü vermesi gerektiğine de inanıyoruz. İnsanların eline “30 gün içinde ülkeyi terk etmelisiniz” yazılı belgeler vererek, onları savaş, çatışma bölgelerine geri dönmek veya ölümü göze alarak başka bir ülkeye doğru yola çıkmak arasında bırakılmamalı, uluslararası hukukun temel ilkelerinden olan geri göndermeme kuralı ihlal edilmemelidir.

“Buradan uluslararası topluma özellikle Avrupa Birliği’ne  bir kez daha sesleniyoruz. Türkiye’de ve İzmir Basmane Bölgesi’nde yaşanan mülteci yoğunluğunu dikkate almak zorundasınız. Avrupa’ya iltica talepleri bulunan insanların ülkeler tarafından mülteci olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Mültecileri insan kaçakçılarının eline terk edemezsiniz. Akdeniz’i mülteci mezarlığı yapamazsınız.

“Özellikle varsıl batı olmak üzere bütün ülkelere sesleniyoruz . Suriye’deki savaş şartları devam ederken bu insanlara GÖÇMEN diyemezsiniz. Göçmen yaşam standartlarını yükseltmek için başka bir ülkeye giden insanlara denir. Canını kurtarmak için savaştan kaçanlara göçmen muamelesi yapamazsınız.

“İki yüzlü yasalarınızı da tutumunuzu da değiştirmek zorundasınız!

“Bu sınır politikalarınızla insan kaçakçılığını teşvik ediyorsunuz ve ölümlere sebep oluyorsunuz.

“İnsanlık sayenizde insan haklarından uzaklaşıyor...

“Bu kriz karşısında acil olarak Suriyeli mültecilere yönelik ayrı bir iltica sistemi geliştirmenizi talep ediyoruz.”


Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam