20/05/2015 | Yazar: Ozan Uğur

Antep Kırkayak Kültür Merkezi’nden Devlet Tekas: ‘LGBTİ konulu fimleri izleyen herkes önce bir duvara çarpma hissi yaşıyor.’

‘LGBTİ filmi izleyenler önce bir duvara çarpıyor’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Antep Kırkayak Kültür Merkezi’nden Devlet Tekas: “LGBTİ konulu fimleri izleyen herkes önce bir duvara çarpma hissi yaşıyor. Yanından geçip gittiği, çoğu zaman bakıp da görmezden geldiği bu insanların var olma hikayeleri aynı zamanda bir yüzleşme alanı.”
 
Her ay tematik film gösterimleri yapan, Zeugma Film Festivali’ne ev sahipliği yapan ve bir çok sanatsal faaliyet yürüten Antep Kırkayak Kültür Merkezi bu ay film gösterimlerinin temasını “seçimler” olarak belirledi. Eşcinsel siyasetçi Harvey Milk’in belediye meclisine girme hikayesini anlatan “Milk” filmini de gösteren Kırkayak Kültür Merkezi’nden Devlet Tekas ile hem bu gösterimlere hem de kültür merkezine dair kısa bir söyleşelim dedik.
 
Biraz derneğinizden ve film gösterimlerinden bahsedebilir misiniz?
 
Kırkayak Kültür Merkezi yaklaşık 5 yıldır bünyesinde bulundurduğu Kırkayak Sanat Merkezi ve Ortadoğu Kültürel ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (OKTAM) ile Gaziantep’te faaliyet gösteren bir sivil toplum oluşumu. Kırkayak Sanat Merkezi faaliyetleri arasında 5 yıldır organize edilen Uluslararası Zeugma Film Festivali’nin yanı sıra Sinema Atölyesi kapsamında her ay belirlenen bir tema üzerinden haftalık gösterimleri yapmak, sinema galaları düzenlemek, fotoğraf, resim vs. sergileri düzenlemek ve çocuk, kadın, Çingene gibi toplumun dezavantajlı kesimlerine yönelik sanatsal ve kültürel projeler yapmak gibi etkinlikler yer alıyor. Kültür Merkezi kuruluşunun ilk gününden itibaren toplumun tüm bileşenlerine, özellikle de kadın, çocuk, Çingene, mülteci, LBGTİ’ler vs. ya da diğer adıyla ötekileştirilen, toplumsam yaşamda dezavantajlı konuma düşürülen, düşürülmek istenen tüm kesimlere yönelik kültür ve sanat çalışmaları, etkinlikleri ve projeleri üreten bir merkez.
 
Bu ay gösterimlerinizin teması seçimlerdi. Gösterdiğiniz filmler arasında Harvey Milk’in hayatını anlatan “Milk” filmi de yer alıyordu. Hem bu ay yaptığınız gösterimler hakkında hem de “Milk” filminin gösterimi hakkında neler söylemek istersiniz?
 
Bu ayki gösterimlerimiz ülke olarak gündemimizi oluşturan yaklaşan seçimlere dönük filmlerin yer aldığı ‘Ve Seçim’ başlığıyla oluşturuldu. Dünyada, başka ülkelerde yaşanan seçim ve propaganda süreçlerinin yanı sıra farklı toplumsal yapıların siyasal süreçlerde yer alma mücadeleleri, toplumsal örgütlenme biçim ve mekanizmalarını görmek tanımak adına yapılan gösterim programımızda elbette “Milk” filminin yer alması da gerekliydi. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de var olan bir gerçek bu hayatta LGBTİ’ler de var. Ve bu insanlar cinsel kimlikleriyle varlıklarını ve haklarını temsil etmek adına diğer bir deyişle var olmak ve var olduklarını kabul ettirmek, yaşadıkları ülke ve toplum adına karar alma süreçlerinde yer alma ve söz sahibi olmak adına siyasal mekanizmalarına katılmak istiyorlar. Ülkemizde de LGBTİ’lerin bu minvalde özellikle son yıllarda yoğunlaşan bir mücadelesi var. Birçok LGBTİ milletvekili adaylığı yarışında da yer alıyor. İşte tüm bunları yaşanmış bir hikaye üzerinden sinema perdesine aktaran Milk filmine yer vermek de gerekliydi.
 
Şöyle bir gerçek var ki; LGBTİ konulu fimleri izleyen herkes önce bir duvara çarpma hissi yaşıyor. Yanından geçip gittiği, çoğu zaman bakıp da görmezden geldiği bu insanların var olma hikayeleri aynı zamanda bir yüzleşme alanı. Kişinin tüm yargıları, değil konuşmaktan düşünmekten dahi uzak durduğu bir gerçek kaçmanın mümkün olmadığı bir yerde gelip çarpıyor insana. İzleyicilerin filmden sonra yaşadıkları suskunluğun arkasından gelen itiraf genelde ‘Ne kadar zor bir yaşamları var?’ şeklinde oldu. İlk kabul edilen o görmezden geldiği yaşamın, bireyin, canlının var olduğuydu. Filmden sonra üniversite öğrencisi genç bir izleyicinin kurduğu cümle, ‘acıyı yaşatan bir filmdi’ şeklindeydi.
 
LGBT temalı ya da toplumsal cinsiyeti konu alan başka gösterimleriniz oldu mu?
 
Kırkayak Kültür olarak tam da kuruluş amacımıza denk düşecek şekilde çalışmalarımızı organize ediyoruz. Yani tüm çalışmalarımıza bu dünyanın tüm renklerini katmaya çalışıyoruz. 2011’de yaptığımız 1.Film festivalimizde Türkiye sinemasında travestileri konu alarak alanında bir ilk olan “Teslimiyet” filminin gösterimi yaptık, yapımcısı ve yönetmenini festivalimizde ağırladık. Tüm festivallerimizde toplumun farklı kesimlerini konu edinen filmlere öncelik verdik. “Zenne” filminin yanı sıra LBGTİ konulu birçok belgesel ve kısa film festivallerimizde yer aldı. Sinema Atölyesi kapsamında her yıl Mart ayı gösterim programında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle dünyadan kadın yönetmenlerin filmlerine yer veriyoruz. Elbette bunların içerisinde LBGTİ filmleri de bulunuyor. Bu yıl ki Mart ayı gösterim programımızda Zeugmadi LGBT’nin hazırlamış olduğu bir seçki de yer aldı. Uluslararası, Türkiye genelinde ve Gaziantep yerelinde kültür-sanat alanında tüm renklerin özgür, eşit, çok sesli, çok renkli ve hak temelli buluştuğu her türlü oluşumla birlikte hareket etmek daha yaşanılır bir dünya anlamına geliyor. Kırkayak Kültür olarak Zeugmadi LGBT’yle buluşmak, da daha yaşanılır bir dünya için önemli. 

Etiketler: kültür sanat
İstihdam