21/08/2017 | Yazar: Umut Güner

Ne zaman ‘güvenlik’ nedeniyle bir şeyler yapılsa bu bize hak ihlali olarak geri dönüyor

‘Polisin yetişemediği yerde ihlalin adı bekçi’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Bekçiliği tartıştığımız yazı dizimizde bugün avukatlar anlatıyor: Ne zaman “güvenlik” nedeniyle bir şeyler yapılsa bu bize hak ihlali olarak geri dönüyor.

İstanbul’da ‘Gece Kartalları’ ismi takılan 386 bekçi göreve başladı. Silah kullanma yetkisi de olan bu bekçilik uygulamasını tartışmaya devam ediyoruz.

İstanbul’daki yerel yönetimlerden isimler, İstanbul dışından LGBTİ+ aktivistlerinin ardından uygulamayı avukatlara sorduk.

Kaos GL’den Av. Hayriye Kara, Pembe Hayat’tan Av. Yalçın Koçak ve Av. Ahmet Çevik uygulamayı LGBTİ’ler ve mülteciler açısından değerlendirdi.

Bekçilerden mültecileri kim koruyacak?

Av. Hayriye Kara: Mahallede gece bekçileri birkaç gün önce İstanbul’da göreve başladıklarında yeniden hayatımıza girdiler. Gece bekçilerinin “güvenliği sağlamak” için göreve başlayacak olması ister istemez tedirgin edici oluyor. Çünkü bu ülkedeki tecrübelerimiz gösteriyor ki ne zaman “güvenlik” nedeniyle bir şeyler yapılsa bu bize hak ihlali olarak geri dönüyor. Gece bekçileri için de durum farklı değil, nasıl bir eğitimden geçtikleri, bekçi olarak atanan kişilerin nitelikleri, neye göre seçildikleri belli değil. Bununla birlikte görev ve yetkilerinin de sınırı belli değil, silah kullanma yetkileri var. Üstelik “silahınızı kullanmaktan çekinmeyin” telkini verilerek göreve başladı bu insanlar.

Bu durum LGBTİ mülteciler açısından ne ifade ediyor, göreve başlayan bekçilerin net olmayan bu yetkilerini nasıl ve kime karşı kullanacaklarını ne belirleyecek? Bekçilerin önyargıları LGBTİ mültecilere nasıl yansıyacak ya da bizzat bekçilerin kendisinden mültecileri kim koruyacak? “Travesti mülteciler fuhuş yapar” “siyah mülteciler uyuşturucu satar”, bizzat polisin ağzından çıkan cümleler bu ülkede, bekçilerin bundan farkı olamayacak ne yazık ki. Çünkü en başından olaya “güvenlik” deniyor ve ne yazık ki “güvenlik” çemberinin içerisinde değil LGBTİ mülteciler.

“Seks işçilerinin yeni kâbusu gece kartalları olacak”

Av. Yalçın Koçak: ‘Gece Bekçiliği’ uygulaması İstanbul’da 386 bekçinin 14 Ağustos Pazartesi günü işbaşı yapması ile yeniden uygulamaya girdi. Güvenli bir kent yaratmak amacıyla göreve başladıkları iddia edilen ‘gece kartalları’ 772 Sayılı ve 1966 tarihli ‘Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’na göre çalışacaklar.

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın ‘gerektiğinde silah kullanmaktan çekinmeyin’ talimatı, gücünü kanundan alıyor. Kanun’un 5. Maddesi ‘bekçi babalara’ silah kullanma yetkisi veriyor. 3. Maddede ise bekçilerin görevleri arasında şunlar sayılıyor: ‘Mıntıkası dahilinde gizli fuhuş yapanları, Halkın sükun ve istirahatini bozanları, saldırgan delileri, rezalet çıkaracak derecede sarhoş olup başkalarını rahatsız edenleri, Mevzuat ve yetkili makamlarca tayin edilen saatlerden sonra her ne şekilde olursa olsun, halkın rahat ve huzurunu bozacak surette açık ve kapalı yerlerde gürültü yapanları, Sokak, geçit ve meydanları tıkayarak trafiğe mani olan taşıt ve araçlarını ve diğer engelleri, En kısa zamanda polis ve Jandarma ve itfaiye teşkilatına haber vermek ve önlenmesi gerekenleri önlemek.’

Kanun’dan açıkça anlaşıldığı üzere bekçi babaların en önemli hedeflerinden biri seks işçileri olacak. Hali hazırda güvencesiz bir ortamda çalışmak zorunda bırakılan seks işçilerinin yeni kâbusu gece kartalları olacak gibi gözüküyor. “Bir düdükle yedisi bir araya gelebilen” gece kartalları kendilerine tanınan sınırsız ve keyfi yetkiyi trans seks işçilerinin çalışmasını engellemek için kullanacaklar. ‘Önlenmesi gerekenleri önlemek’ şeklinde tarif edilen yetkinin nasıl kullanılacağına dair sınırlama yok. Gece kartallarının, trans seks işçilerine ‘halkın istirahatını bozdun, gürültü yapıyorsun, trafiğe engel oluyorsun’ gibi gerekçelerle sokağı kapatmaya çalışacağını, bir yığın kötü muamele ve şiddet vakıası yaşanacağını şimdiden görmek zor değil.

“Polisin yetişemediği yerde ihlalin adı bekçi”

Av. Ahmet Çevik: Ahlak bekçiliğini de beraberinde getirecek. Zina TCK’da suç değil fakat. Fiili olarak suç olacak. Kanuna aykırı bir durum yaratılacak. Silah kullanma yetkisi de verilmesi daha vahim. Ben kabahatler kanunu ile kesilen para cezalarını mumla arayacağız bir döneme girmekten endişe ediyorum. Trans kadınlara yönelik şiddeti arttırır. Polis şiddeti biter, bekçi şiddeti başlar. Polisin yetişemediği yerde bekçinin kötü muamelesi ve işkencesiyle karşılaşılırız.

İlgili haberler:

Aman, bekçi!

“Bekçilerle mahallemizde dahi sokağa çıkamaz olacağız”

Bekçi olarak göreve başlayıp, “bekçi baba” olacaklar

Yeniden hayata geçen bekçilik sisteminin hukuki statüsü

 


Etiketler: insan hakları, kent hakkı
İstihdam