15/01/2014 | Yazar: Umut Güner

Halkların Demokratik Partisi Şişli Belediye Meclisi aday adayı Şevval Kılınç, seks işçilerinin mesleki dal çerçevesinde yapılacak düzenleme taleplerini, sağlık ve güvenlik sorunlarını ve trans toplumu için yaratılması önem taşıyan istihdam alanları konusunu değerlendirdi.

‘Seks İşçiliği Meselesi, Hâlâ Bir Kırılma Noktası’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Halkların Demokratik Partisi Şişli Belediye Meclisi aday adayı Şevval Kılınç, seks işçilerinin mesleki dal çerçevesinde yapılacak düzenleme taleplerini, sağlık ve güvenlik sorunlarını ve trans toplumu için yaratılması önem taşıyan istihdam alanları konusunu değerlendirdi.
 
Seks işçileri, Türkiye’de ne tür sorunlar yaşıyorlar? Yani “Seks işçilerinin insan hakları sorunları” kavramını biraz açar mısın?
Seks işçiliği, yasalarımızda her ne kadar düzenlenmiş gibi görünse de kayıtlı seks işçiliği dışında kalan ve asıl çoğunluğu oluşturan kısmı tamamen kanunsuzluğa ve sömürüye açık bir duruma terk edilmiş vaziyettedir. Yasaların rolü seks işçisini sömürüden ve suistimalden koruması gerekirken, uygulamada halkı seks işçilerinden korumak şeklindedir. Bu da seks işçilerine yönelik ayrımcılığı körüklemektedir. Seks işçiliğinin ancak bir meslek kolu olarak tanımlanması ile demokratik haklarından faydalanabileceğini düşünüyorum. Yükselen muhafazakâr trend için ise ayrı bir tehdit çünkü dinen zina sayılan evlilik dışı ilişki muhafazakarları ayrıca kızdırmakta, buna kolayca zina diyemeseler de genel ahlâka aykırı ya da "hepsi mağdur zaten" edebiyatını empoze etmekteler. Oluşturulmaya çalışılan bu kötü imaj hem bir meslek kolu olarak tanınmasının önünde, hem de hak arama süreçlerinin önünde bir engel oluşturmakta. Üstelik birçok sol, feminist, hak ya da emek temelli yapılar için bile seks işçiliği konusu hâlâ bir kırılma noktası.
 
Seks işçilerinin kimlik profilleri farklılaşıyor. Buna paralel olarak sorunları da farklılaşıyor mu? Açacak olursak trans, gey ve heteroseksüel seks işçilerinin sorunları farklı mı?
Bugüne kadar hep biyolojik kadın söylemi üzerinden yürütülen seks işçiliği politikası, artık günümüzde kısır kalmakta. Seks işçileri dediğimiz kavram, artık tüm cinsiyetleri, yönelimleri kapsamalıdır. Farklı hak ihlalleri ve sorunlar, bu gruplar özelinde incelenmeli ve tespit edilmeli. Bunun, kadın bedeninin sömürülmesi ve kadını aşağılaması gibi sadece kadın bedeni üzerinden giden söylemi de çürüteceğini düşünüyorum.
 
Transfobiyi ve seks işçilerinin maruz kaldığı ayrımcılık ve şiddeti nasıl ayrıştırabiliriz? Takip edebildiğimiz kadarıyla trans seks işçileri çok daha yoğun işkence ve kötü muameleye maruz kalıyor diyebilir miyiz? Böyle ise aslında arkasındaki temel sorun seks işçiliği değil transfobi demek mümkün mü?
Ben ikisini ayırır ama bir kıyaslama yapmazdım. Kadına yönelik ayrımcı tavır zaten kemikleşmiş bu coğrafyada. İffetli - iffetsiz kadın ayrımı kesin sınırlarla belirlenmiş. Trans kadınlar ise istihdam konusunda uğradıkları ayrımcılıktan dolayı seks işçiliğine itilmekte, bu da transfobiyi körüklemekte, ama artık biraz tavuk - yumurta denklemine dönüşmüş durumda. İkisi de birbirini körüklüyor, hem trans oldukları için ayrımcılığa uğramakta hem de sadece seks işçiliği ile anılıyor olmaları ayrımcılığı katlamakta. Seks işçiliğini isteyen herkes için hak ihlallerinin olmadığı bir meslek kolu olmasının gerekliliği ile seks işçisi olmak istemeyen trans bireylere iş imkânı sağlanmasının bir dert olduğu gün bu sorunların dramatik olarak azalacağını düşünüyorum.
 
İlgili haber:

Şevval Kılıç: Bizim Yoldaşlıktan Önce Arkadaş Olmamız Gerekiyor 


Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
İstihdam