09/09/2015 | Yazar: Aylime Aslı Demir

Doç. Dr. Özgür Heval Çınar ‘Protesto Hakkı’ yaz okulunda sivil itaatsizlik ve vicdani ret üzerine konuştu: Vicdani red ve sivil itaatsizlik direnme hakkının en bariz biçimlerindendir.

‘Sivil itaatsizliği reddetmek vicdanı hapsetmektir’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Doç. Dr. Özgür Heval Çınar “Protesto Hakkı” yaz okulunda sivil itaatsizlik ve vicdani ret üzerine konuştu: Vicdani red ve sivil itaatsizlik direnme hakkının en bariz biçimlerindendir.

Ankara Üniversitesi İnsan Hakları Bölümü’nün İnsan Hakları Ortak Platformu ile birlikte düzenlediği “Protesto Hakkı” temalı İnsan Hakları Yaz Okulu sona erdi.

İngiltere’de bulunan BPP Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Özgür Heval Çınar okul kapsamında “Sivil itaatsizlik ve Vicdani Red” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

“Sivil itaatsizlik ve vicdani red” kavramlarının tarifi yapılarak başlanılan sunumda dünyadan ve Türkiye’den örnekler verilip, bu kavramlar arasında var olan benzerlikler üzerine duruldu. Sunumdan öne çıkan başlıklar şöyle:

“Sivil itaatsizlik üzerine literatürde farklı perspektiflerle karşılaşıyoruz. Örneğin Hayrettin Ökçesiz’in çalışmalarında ‘kamuya açık alanlarda yasaya aykırı olarak gerçekleştirilen ancak üçüncü kişilerin hakları çiğnenemeyen, barışçıl bir gösteridir’ olarak yer alır. Bakır Çağlar’a göre ise ‘haksız görülen kimi yasa ve uygulamalara karşı sergilenen muhalefet tipi ya da siyaset biçimidir’. Habermas ise ‘ahlaki bir protesto’ olarak görür sivil itaatsizliği. Arendt’e göre de sivil itaatsizlik bir grup eylemi olarak görülmektedir.”

Sivil itaatsizliğin temel unsurları

Bu perspektiflerin ardından Çınar, verilen tanımların ortak noktaları üzerinde durdu. Çınar’a göre sivil itaatsizliğin temel unsurları şu şekilde:

Yasadışılık: Anayasal düzenin temel hukuk ilkesi ihlal edilmemekle beraber yasaklayıcı hukuk kuralı ihlal edilir. Haksız bir uygulamaya karşı yasal yolların denenip tüketilmesinden sonra başvurulacak olan bir eylemdir.

Aleni olması ve hesaplanabilirlik: Sivil itaatsizlik toplumun belli bir olaya karşı dikkatini çekmek için yapılır dolayısıyla bir çağrı niteliği de taşır. Bundan dolayı Habermas da ilke olarak öncesinde duyurulması gerektiğini söyler. Ancak bazı durumlarda bu mümkün olamaz örneğin, efendisinden kaçan bir köleyi saklarken bunun duyurusunu yapmak anlamsızdır. Eylemin provokasyona açık olmaması için başlangıçta seyrin ve sonuçlarının belirlenmesidir.

Şiddet içermemesi: Diğer protesto biçimlerinden ayrılan asli özelliğidir bu aynı zamanda. Devlet şiddeti yasayla bağlı ise sivil itaatsizliğin şiddeti de üçüncü kişilerin temel hak ve özgürlükleriyle bağlıdır. Sivil itaatsizlik düşmanlığın derinleştirilmesini değil bunun giderilmesini karşıtını yok etmenin değil ikna etmenin yöntemi olduğu için şiddet içermez.

Çiğnenen pozitif hukuk normunun yaptırımının ve politik sorumluluğun üstlenilmesi: Sivil itaatsizlik eylemini yapan kişiler hukuk ve sisteme bağlı olduğu için yaptırımlara da katlanmalıdır. Bundan dolayı ‘hukuk normunun’ sistem içerisindeki mantığı onaylanır, ‘yaptırım’ adildir. Sokrates’in ona verilen cezanın haksız olmasını bilmesine rağmen zehri içip cezaya katlanmasını buna örnek olarak verebiliriz.

Büyük sivil itaatsizlik örnekleri

“Bu temel unsurlar üzerinden tarihte sivil itaatsizlik olarak adlandırabileceğimiz protestolara şunlar örnek verilebilir:

•         1930 yılında toplumun en alt kesimleri üzerinde büyük bir yük yaratan “tuz vergisi”nin protesto edildiği protesto Gandhi de bu grubun içinde yer aldığı için tutuklanmıştır.

•         1954-1968 Amerikan Sivil Haklar Hareketi (Rosa Parks ve Martin Luther King)

•         2003 Gönüllü Oraklılar Çağrısı GDO’ları tahrip eden Jose Bove ve Rene Riesel’ in hapis cezası almasıyla yapılan çağrıyla Fransa’da bir günlük oraklarıyla beraber insanlar eylem yapmıştır.

•         1969 yılında TÖS’ün yapmış olduğu “Öğretmenler Boykotu”

•         1989-2015 Vicdani Red açıklamaları

•         1992-1999 Bergama köylülerinin eylemleri

•         2013 Gezi Eylemleri ve Duran Adam

Vicdani Red

“Vicdani red dini ahlaki, manevi, düşünsel, insani ve benzeri inanç ve kanaatlere dayalı vicdani nedenlerle savaşa ve askerlik hizmetine karşı olma yollarından biridir. Ancak bu kavram farklı biçimlerde de ortaya çıkabilir örneğin askeri harcamalarda kullanılacak verginin reddedilmesi gibi. Moskos ve Chambers’a göreyse bireyin devlet ile olan ilişkisinin temel bileşenine dairdir; birey devletin verdiği ‘temel sorumlulukları’ sorgular.

“Birleşmiş Millletler ve Avrupa mekanizmaları devletlere bu hakkı iç hukuklarına dahil etme çağrısında bulunuyor. Zira vicdani red; bireylerin kuvvetli inançlarından ötürü vicdani prensiplere dayanır. BM ve Avrupa içtihatları aynı zamanda şu prensiplere uyulmasını da dile getirir. Bu hak hem barış hem de savaş zamanlarında tanınmalıdır. Vicdani Red hakkına dair bilgiye herkes kolaylıkla erişebilmelidir. Bunu yapan kişi neden yaptığına dair sorgulanmamalıdır. Vicdani retçiler hapse atılmamalı ve bunu ifade özgürlüklerinin önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.

Türkiye’de neler oluyor?

“Türkiye’de bunların uygulandığını göremiyoruz. Avrupa konseyi içinde 47 ülke içerisinde sivil hizmet tanımayan tek ülke Türkiye. Anayasa’da askerlik hizmetine dair bir ibare bulunmaz ancak Anayasa’nın 72. maddesi şöyle der: ‘Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir.’

“Askerlik Kanunu’nun 1. maddesi ise; ‘Türkiye Cumhuriyeti tebası olan her erkek, iş bu kanun mücibince askerlik yapmaya mecburdur’ der.

“Kağıt üzerinde 41 yaşına kadar insanların askerlik yapabileceği yazıyor olmasına rağmen vicdani redçiler hayatları boyunca yakalanıp birliğe teslim edilmesi tehdidiyle karşı karşıyadır.  Ayrıca vicdani red konusunda bir yasal düzenlemenin olmayışı insanların askeri birlik, mahkeme ve cezaevi arasında mekik dokumasına neden olmaktadır. Ayrıca vicdani reddi destekleyenlerde TCK 318. maddesi uyarınca kovuşturmaya maruz kalmaktadır.

“Sonuç olarak vicdani red ve sivil itaatsizlik direnme hakkının en bariz biçimlerindendir. Bireyin yurttaşlık bilincine kavuşmasında ve demokratik hukuk devletinin kökleşmesinde oldukça önemli bir güçtür.”

*Haber başlığı Çınar’ın aktardığı Gandhi’nin sözünden alıntıdır.

İlgili haberler:

“Düşünce özgürlüğü zorunlu olarak protestoyu da içerir”

Video aktivizm nedir, ne işe yarar?


Etiketler: insan hakları, askerlik
İstihdam